22 MART 2019
Altısı yerli yapım olmak üzere, toplam on film vizyon görüyor bu hafta. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese.
BİZ
-Siz kimsiniz?-
2017 tarihli ilk yönetmenlik deneyimi ‘Get Out / Kapan’ ile büyük ses getirip, ‘dahi çocuk’ unvanıyla taçlandırılan ve filmiyle ‘en iyi orijinal senaryo’ Oscar’ı dahil olmak üzere, irili ufaklı toplam 146 ödül kazanan aktör ve senarist kökenli Jordan Peele, ikinci ‘eseriyle’ karşımızda! ‘Us / Biz’, California, Santa Cruz’da bulunan yazlık evlerine tatile giden Wilson ailesi, bir gece; kendilerine tıpatıp benzeyen ‘yabancılar’ tarafından saldırıya uğrarlar!
Aynı yerde 1986’da başlayan ve ufak bir kız çocuğunun yaşadığı travma sonrası günümüze gelen öykü; adeta kopyaları tarafından saldırıya uğrayan aileyi odağına taşımış. Geçmişin gizemli gerçeği, gelecekte ortaya çıkıyor ve sözüm ona sürprizli finalle distopik bir açılım yapıyor Jordan Peele! ‘12 Years a Slave / 12 Yıllık Esaret’ filmiyle ‘en iyi yardımcı kadın oyuncu’ Oscar’ının sahibi olan Lupita Nyong'o, Winston Duke, Elisabeth Moss, Tim Heidecker ile birlikte gencecik yetenekler Shahadi Wright Joseph, Evan Alex ve belki de en ‘ilginç’ performansı sergileyen Madison Curry, korku-gerilimin oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar. Korku-gerilim diyoruz ama film daha çok bir bilimkurgu! Bilimkurgu, korku alt türü ‘slasher’ ile buluşmuş. John Carpenter’ın ‘They Live / Yaşıyorlar’ı ve neredeyse bütün bir George Romero külliyatıyla birleşip, ‘sözde’ politik durumlarla kesişiyor.
İyi çekilmiş, başlangıç itibariyle umut veren ama bir müddet sonra sarkan, yavanlaşan, hatta izleyiciyi fena halde sıkan, sıradan bir slasher alt türüne dönüşen yapımın attığı taş, ürküttüğü kurbağaya değmiyor! Alt metin, üst metin, neo-ırkçılık yaklaşımı filan; çok zorlama yorumlar bunlar, çok! Bir makasla bir şömine demirinin mücadelesine, bir sürü politik ve/veya metaforik anlam yüklemenin gereği yok! Jordan Peele, tek filmlik başarısından aldığı özgüvenle, vasat çizgisinde yol alıp sona eren bir seyirliğe imza atmış; hepsi bu! (2 / 5)
MIRAI
-Geçmiş, gelecek, bugün!-
Günün birinde, dört yaşındaki Kun, annesi ve babası kapıdan içeri, kucaklarında dünyaya yeni gelen kardeşiyle birlikte girdiklerinde, yepyeni bir gerçeklikle yüzleşir: Büyüyüp, ‘abi’ olmak! Ailenin ilgi odağı olan bebek Mirai’yi kabule etmekte zorlanan Kun’un yardımına, ‘zaman’ kavramının büyülü, öğretici ve eğitici dünyası yetişecektir.
Mamoru Hosoda’nın yazıp yönettiği incelikli yapım, ‘en iyi animasyon’ dalında Oscar ve Altın Küre adayı olmuştu. Galası, Cannes Film Festivali’nde gerçekleşen ilk Japon animasyonu unvanına sahip yapım, zamanın döngüsünü, aile kavramını, tesadüflere hassas olabilmekle ortaya çıkan zekayı, sevgiyi, mutluluğu, hüznü, acıyı ve keyfi, bir arada olmayı, anıları, geçmiş ve geleceğin, bugünle aynı düzlemde salındığını, son derece bilge, yalın ve incelikli biçimde işliyor. Boyut ve zaman farklılıkları üzerinden dönen öykünün bazı bölümleri, üst düzey sinema içeriyor gerçekten. O tren garı sahnelerine ne demeli!
Nostaljik lezzetler, şahsi tarihinizin en değerli anılarını yeniden duyumsamanıza sebep oluyor! Sezonun kaçırılması düşünülmeyecek filmlerinden biri ‘Mirai’! Uzakdoğu’nun kendine has bilge ve olgun kültürünün içinde kaybolmak, buna karşılık; bir şekilde kendi özel hikayesiyle yüzleşmek isteyenlere özellikle ve hararetle önerilir. (4,5 / 5)
Norveçli yönetmen Hans Petter Moland’ın ülkesinde çektiği 2014 tarihli aksiyon ‘Kraftidioten’in Hollywood’da yine Moland imzalı ve Liam Neeson’lu yeniden çevrimi olan ‘Cold Pursuit / Soğuk İntikam’, bir devam filmi olan Rusya yapımı animasyon ‘Volki i ovtsy. Khod sviney / Kuzular Kurtlara Karşı 2’ ile birlikte altı yerli yapım; Ramazan Özer imzalı dram ‘Ali’, Deniz Tortum ve Can Eskinazi’nin birlikte yönettikleri bir müzik belgeseli olan ‘Anadolu Turnesi’, yine iki yönetmenin, Şevki Es ve Faruk Aksoy ‘un yönettikleri bir gençlik öyküsü olan ‘Özgür Dünya’, Erhan Baytimur imzalı romantik komedi ‘Çat Kapı Aşk’, Oğuz Yalçın’ın yönettiği komedi ‘BABA Bu Alem Bir Alem’ ve Gökhan Arı’nın yazıp yönettiği korku türündeki ‘Şeytan-i İns’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar herkese iyi seyirler! MURAT ERŞAHİN