20. ALTIN KOZA İZLENİMLERİ-3
20. Altın Koza’nın Ulusal Yarışma kapsamında düzenlenen film galaları Cuma günü dört gösterimle sona erdi. Jürinin kararları beklenmeye başlandı artık. Heyecan yüksek! Benim tahminim, yarışmanın ‘Köksüz’, ‘Yozgat Blues’, ve ‘Jin’ arasında geçeceği. ‘Eve Dönüş Sarıkamış 1915’, ‘Hayatboyu’ ve ‘Gözümün Nuru’ da iddialı yapımlar olarak görünüyorlar.
Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması kapsamında, Cuma gününün ilk galası Semir Aslanyürek imzalı ‘Lal’di. 70’lerin başında geçen öykü, iki çocuğun, Yılmaz Güney’e ulaşmak için Hatay’dan, Adana’ya doğru çıktıkları maceralı yolculuğu yansıtıyor perdeye. Dönemin çalkantılı, karışık sosyal ve politik haritası. Tecrübeli sinemacıdan, hüzün ve mizahın kol kola girdiği bir yol serüveni. Genç oyuncuların yanı sıra, Erkan Can, Emre Altuğ, Feride Çetin, Ezel Akay, oyuncu kadrosunda yer alan dikkat çekici isimlerden bazıları.
Günün ikinci filmi olarak ‘Çanakkale Yolun Sonu’ izlendi. Mustafa Kemal Uzun imzalı tarihi dram, gerçek bir direniş destanı olan Çanakkale Savaşı’nı fon alıyor. Bir takım pürüzlerine rağmen, düzgün bir yapım var karşımızda. Çanakkale’de yaşanmış on binlercesinin hikayesi, keskin nişancı Muhsin karakterine bürünmüş adeta. Muhsin’den yola çıkıp, büyük resmin gerçeğine ulaşıyoruz. Jean-Jacques Annaud’un 2001 tarihli ‘Enemy at the Gates / Kapıdaki Düşman’ı akla getiren, iyi yazılmış öyküde, önemli rolleri, Gürkan Uygun, Berrak Tüzünataç, Umut Kurt, Stephen Chance üstleniyorlar. Yapım tasarımı filmin artılarından.
‘Daire’, günün üçüncü yarışma filmiydi. ‘Zincirbozan’ ve ‘Büyük Oyun’ filmlerinden anımsayacağınız Atıl İnaç’ın yazıp yönettiği dram, absürt bir metne sahipti. Kader ve insan. Yaşadığımız yer ve zaman. Çaresizlik, itaatkarlık, insanı hiçe sayan bir sistem. Sosyal düzenin hali. Üç farklı karakter etrafında dönen hikaye, düzene ait tespitler yapıyor. Mesele sahibi, özgün ama hafif dağınık yapısıyla, kesinlikle farklı bir film ‘Daire’. Fatih Al, Nazan Kesal çok iyiler. Erol Babaoğlu, kadronun öne çıkan diğer ismi. Hayk Kirakosyan’ın görüntüleri de birinci sınıf ayrıca.
Günün, dördüncü ve son yarışma filmi, Melik Saraçoğlu ve Hakkı Kurtuluş ikilisinin imzaladığı ‘Gözümün Nuru’ydu. 2009 tarihli ‘Orada’ ve ardından ‘Bergmanya’ya Yolculuk’ adlı filmleri çeken ikili, bu kez eğlenceli ve incelikli bir komediyle çıkagelmişler. Film, senarist ve yönetmenlerden Melik Saraçoğlu’nun gerçek hikayesi. Genç bir sinema tutkunu olan Melik, sinema okumak için, sinemanın mimarları Auguste ve Louis Lumière’in mekanı Lyon’u seçer kendine! Film çekme hayali, gözündeki retina dekolmanı rahatsızlığı yüzünden bir anda alt üst olur ve bir kabusa dönüşür her şey. Körlüğün kıyısından dönen Melik, kırk gün boyunca gözleri bandajlı biçimde yüzükoyun yatmak zorundadır. İşkenceyi andıran çileli süreçte, ailesi, kız arkadaşı ve en yakın dostu olan Hakkı ona destek olurlar. Melik ve hayatındaki herkes, filmin oyuncuları arasında. Annesi, babası, ağabeyi, dedesi, sevgilisi ve en yakın dostu, tabii bir de meraklı komşuları. Hayatı tiye alan Melik, olaylara ve hayatın getirdiği tesadüflere gösterdiği ‘olgun hassaslıkla’, ‘karanlığa’ karşı müthiş bir savaş verir. Zaman zaman kahkahalar attıran film, mütevazı, sınırları iyi çizilmiş, içten ve başarılı.
Günün yabancı film seçimi, Cannes’den büyük ödülle dönen Coen Kardeşler imzalı ‘Sen Şarkılarını Söyle / Inside Llewyn Davis’ oldu. Son derece klas, son derece incelikli, müthiş bir film Coen’lerin yeni başyapıtı. 1961’de New York’ta, Greenwich Village’da geçiyor öykü. Folk müziği yapan genç müzisyen, dönemin üşüten gerçekleri, radikal bir değişim öncesi dünyayı saran ruh üşümesi ve o ne olduğu tartışılır ‘başarı’ olgusu. Başarısızlık nedir? Ya başarı denen şey… Kader, şans, hayatın kavşak noktaları, yaratılan ve oluşturulan engeller. Varoşlarda büyümüş ‘başka’ çocukların öyküsü. Uzun süren hoyrat bir kıştan çıkma uğraşı. Kaçan, kapı ardında kalan fırsatlar, ödenen ve ödenecek bedeller. Sadelik ve ustalık bir arada. Galli müzisyen ‘Llewyn’ Davis rolünde Oscar Isaac müthiş! Carey Mulligan, John Goodman ve Justin Timberlake, kadronun diğer ünlü isimleri. Iskalanması, büyük kayıp olur. Festivallerde olmazsa, vizyonda mutlaka izlemelisiniz. Hakiki ve güçlü bir yedinci sanat örneği.
Altın Koza Ulusal Yarışma kapsamında bakalım ödüller hangi filmlerin olacak sorusu şimdi akıllarda. Sinema yazarları en iyi film konusunda görüşlerini bildirdiler…
Murat Erşahin: Köksüz
Murat Özer: Köksüz
Burak Göral: Köksüz
Senem Erdine: Köksüz
Janet Barış: Köksüz
Çağdaş Günerbüyük: Köksüz
Şenay Aydemir: Köksüz
Ceylan Özgün Özçelik: Köksüz
Talip Ertürk: Köksüz
Murat Emir Eren: Köksüz
Gülhan Düzgün Varank: Köksüz
Ceyda Aşar: Jin
Kaya Özkaracalar: Jin
Okan Arpaç: Gözümün Nuru
Müjde Işıl: Yozgat Blues
21. Adana Altın Koza’da buluşmak üzere, vedalaşıyoruz kentle ve festivali gerçekleştiren bütün emekçilerle. Emeği geçen herkese çok, pek çok teşekkür! Adana’dan dönerken, eve veda etmiş gibiyiz yine. Sinemayla dopdolu, samimi festival, her sene olduğu gibi, sadece kütüphanede yerini alacak kitapçığıyla değil, her detayıyla zihinde kalacak.
MURAT ERŞAHİN