Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

18 MAYIS 2012

17 Mayıs 2012 Perşembe 21:01
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Altı filmlik yeni vizyonun, notlarımız arasında bulunmayan iki filmi; başrolünü Monica Bellucci’nin üstlendiği “Yakıcı Bir Yaz / Un Ete Brulant” ve 3 boyutlu olarak karşımıza çıkan 1991 tarihli Disney animasyonu “Güzel ve Çirkin / Beauty and the Beast”. Neydi, ‘sokak, sinemadan çıkmayanlarla doluydu’… O halde içinizde nefes alıp veren ‘sinemadan çıkmış insana’ sıkıca sarılın bu hafta da! Herkese iyi seyirler.

DİKKAT BEBEK VAR
1984’te yayımlanan, ‘hamileliğin kutsal kitabı’ olarak gösterilen ve şu sıralar yenilenmiş baskısı satışta olan son çeyrek yüzyılın en etkili! kitaplarından ‘What To Expect When You’re Expecting’ aynı adla beyazperdede. Yapılan araştırmalar, bu yoğun ilgiyi kanıtlamış. Zira ABD’de hamile kadınların yüzde yüze yakın bir kısmı bu kitabı satın alıyorlarmış. Hamileliğin duygusal ve fiziksel etkilerini, beş farklı çiftin iç içe geçmiş öyküleriyle perdeye yansıtan filmin yönetmeni ise, fantastik komedi “Nanny McPhee / Sihirli Dadı” ve başarılı yeniden çevirim “Everybody’s Fine / Herkesin Keyfi Yerinde” ile tanıdığımız yetenekli İngiliz Kirk Jones. Farklı sosyal ve ekonomik sınıflardan, yaşlardan ve kimliklerden beş çift, ortak payda olan hamilelik, yeni gelen bebek ve etkileri üzerine ortak dertler yaşarlar. Aileyi ve kapitalizmin nimetlerini kutsayan yapımın artısı, gerçekten iyi yazılmış bir senaryoya sahip olması. Romantizm, mizah ve ince bir hüznün buluştuğu yapımın kalabalık oyuncu kadrosunda, Cameron Diaz, Jennifer Lopez, Elizabeth Banks, Anna Kendrick, Dennis Quaid, Chris Rock ve Rodrigo Santoro gibi yıldız isimler var. Son tahlilde, ‘konformizmi yerinde’ olup, Amerikan snopluğu koksa da, sıkılmadan izlenen, insancıl bir film karşımızdaki.

DİKTATÖR
“Borat” ve “Brüno”nun kadrosundan hiciv dolu yeni bir komedi daha! Stand-up merkezli İngiliz komedyen Sacho Baron Cohen’in alışık olunduğu üzere karakteri yarattığı, senaryosunu oluşturduğu ve başrolü üstlendiği komedi, Arap diktatörlerden batının sözde demokrasi anlayışına, ne var ne yok uçan tekme saldırıyor yine! Hayali Wadiya Cumhuriyeti’nin astığı astık kestiği kestik zalim diktatörü, ABD seyahatinde ortadan kaldırılmak istenir. Bir yolunu bulup, sıradan bir Arap olarak halkın arasına karışan diktatör, tahtını kolay kolay bırakmaya niyetli değildir. Megan Fox’lu yatak odası macerasından, Hollywood yıldızlarına atılan taşlara tutun, sözde demokrasilerden baskıcı faşist rejimlere dek, gezegenin siyasi ve sosyal gündeminin nasibini fazlasıyla aldığı yapımın, biraz sulu ve zaman zaman oldukça kaba bir komedi anlayışına sahip olduğu da su götürmez! Sacho Baron Cohen’e Ben Kingsley, Anna Faris ve misafir oyuncu kontenjanından pek çok ünlü isim eşlik ediyor. Ünlü komedyenin mizah anlayışını sevenler, özellikle “Borat” hayranları için epey keyifli olabilir!

ÖZ HAKİKİ KARAKOL: ASAYİŞ BERKEMAL AGA…
Önceleri sanat yönetmeni olarak çalışmış İbrahim Güler’in ilk yönetmenlik denemesi, bir soygun komedisi. Hollywood tarzı işlere, “Ocean’s Eleven” türü yapımlara öykünen yerli örnek, maalesef neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Bir otelin kanun dışı işletilen kumarhanesini soymak için sahte bir karakol kurup, polis kılığına giren soyguncuların öyküsü, bir an bile gülümsetmeyen, en ufak bir senaryo pırıltısına sahip olmayan, vasat çizgisinin çok çok altında bir iş olmuş. Başrolü üstlenen Cengiz Bozkurt’a, Emin Maltepe ve Serkan Genç eşlik ediyorlar. Yaratıcı kadro, bu tecrübeyi hemen unutup, önündeki filmlere bakmalı sanırım.

SAĞ SALİM
Bir ilk film daha. Bu da komedi. Ölüden ve ölümden fena halde korkan saf Salim, tek varlığı kamyoneti sayesinde hayatını kazanmaktadır. Mersin’den Sivas’a götürmek üzere kamyonetine yüklediği cenaze, yol boyunca karşılaşacağı diğer cenazelerin habercisidir belki de! Ersoy Güler’in ilk yönetmenlik denemesi, bazı tabuları yıkmaya çalışırken, teknik yönüyle, zaaflarını örtme uğraşı veriyor. Reklam filmleriyle tanıdığınız Burçin Bildik, beyazperdedeki ilk başrolünde, filmi sürüklemeyi başarıyor. Senaryo, yönetim zaaflarını ve bazı anlar göze batan sarkmaları ötelersek, çok kötü denemez “Sağ Salim” için. Ama evrensel sinema değerleri ve yedinci sanat büyüsü açısından yine vasatın altında bir seyirlik çıkıyor karşımıza. En azından bazı sahneleriyle güldürmeyi başarması ve işin teknik kısmının öyle veya böyle kotarılmış olması, filmin karnesinin olumlu notlarından bazıları.
MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar