16 AĞUSTOS 2013
Yedi film var yeni haftanın vizyonunda. Üç boyutlu fantastik macera ‘Percy Jackson: Sea of Monsters / Percy Jackson: Canavarlar Denizi’, beğenilen komedi-aksiyonun ikinci filmi ‘Kick Ass 2: Balls to the Wall / Göster Gününü 2’, biyografik dram ‘Jobs’, yerli komedi ‘Tepenin Uşakları’ haftanın, notlarımız arasında yer alamayan yapımları. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insana sıkı sıkıya sarılmayı unutmayın! Herkese iyi seyirler.
AİLEM İÇİN
Iowa’nın en zengin çiftçilerinden, güçlü toprak sahiplerinden olan Henry Whipple ve profesyonel araba yarışçısı olmak isteyen küçük oğlu Dean’ın ilişkisi etrafında bütün bir ülkenin ruh altı röntgeni. Beklenmedik kriz, çiftçi ailenin işlerini tehdit ederken, babanın, asi oğlunun ve bütün bir kasabanın ilişkileri sınanacaktır. Ramin Bahrani’nin Venedik’te ‘Altın Aslan’ için yarıştığı güçlü dram, ülkenin ahlaki ve sosyoekonomik durumunu belgeliyor. Kapitalist ahlak, feodal gelenekler, değişen dünya, sosyal ve ekonomik açılımlar, çekirdek aile ve etraflarında dönen hayat. Sahte oluşlar, aldanmalar, terk edişler, talihsiz bir kaza, değişenler ve değişmeyenler. Kendisinden çok şey beklediği büyük oğlu, dünyayı dolaşma ve ülkeyi terk etme kararı aldığında, imparatorluğunun devamı için, aklı ve fikri başka yerlerde olan küçük oğlunun yanında duran baba, doğrular, yanlışlar, suç-ceza, vicdan, adalet ve küçük insanı yok eden o korkunç, çıldırmış, kudurmuş makine. Kırsalda geçen öykü, elinden geldiğince dik durmaya ve söyleyeceğini yekten söylemeye gayret ediyor. Büyük ölçüde de başarıyor bunu. Toprak ağası rolünde Dennis Quaid, kariyerinin en iyi performanslarındanbirini sergilemiş. Yarış meraklısı küçük kardeş rolünde, özellikle genç kızların sevgisi Zac Efron, yakışıklı ve ‘parlak’ çocuk imajını yıkmaya karar vermiş gibi; gayet iyi. Kim Dickens, Clancy Brown, Heather Graham, kadronun öne çıkan diğer isimleri. Amerikan rüyası durumuna, ‘American Beauty / Amerikan Güzeli’ düzleminde bakan ve eleştirisini çekinmeden yapan filmi es geçmeyin. (4 / 5)
SAVAŞIN GÖLGESİNDE
Gösterildiği festivallerde on yedi ödül kazanan sarsıcı dram, 2005 tarihli ilk uzun metrajı ‘Somersault’ ile dikkat çeken Avustralyalı yönetmen Cate Shortland imzalı. Özenli görüntü yönetimiyle taçlanan güçlü sineması ve psikolojik derinliğiyle, soykırım, faşizm, insan, doğa, iyi-kötü, korku, sevgi, cinsellik, önyargı, masumiyet, kimlik, toplumsal suçlar üzerine kapkara bir masal. Nazi babası ve annesi, 1945’te müttefik güçlere teslim olunca, kardeşleriyle birlikte ortada, korumasız biçimde kalan Lore’nin öyküsü. Üst kademeden bir Nazi subayının en büyük çocuğu Lore. Savaşın yıkıntıları içinde, büyükannelerinin evine ulaşmak için zorlu bir yolculuğa çıkan çocuklar, bilmedikleri gerçeklerle yüzleşirler. Ailesinin suçlarından dolayı su yüzüne çıkan sorumluluk hissi, birbirinden korkunç bilinmezlerle dolu doğanın kucağında, gizemli bir genç mülteci ile hiç yaşanmamış duyguların farkına varmak, koşullanılan bir ideolojik bakış, doğru ve yanlışın en zor şartlarda sorgulanması… Saskia Rosendahl, ilk oyunculuk performansında müthiş! Bütün yaşamın bir yalanken, kime güvenebilirsin? sorusunu insanca cevaplama gayretindeki film, Rachel Seiffert’in ‘The Dark Room’ adlı romanından uyarlanmış perdeye. Filmin ruhunu başarıyla yansıtan, Adam Arkapaw imzalı kamera, övgü ötesi. Kaçırılmamalı. (4 / 5)
KİRLİ OYUN
‘Rap’ müziğin önde gelen isimlerinden 50 Cent’in (Curtis James Jackson) başrolü üstlendiği suç filmi, çürümüş polislerin kurduğu illegal bir oluşuma giren, okuldan yeni mezun genç bir polisin öyküsünü taşıyor perdeye. Yıllar önce yitirdiği, kendisi gibi bir polis olan babasının ortağıyla yakınlaşan genç adam, kendi geleceği ile ilgili radikal bir karar vermek zorundadır. Bağlılık, saygı, güven, intikam ve adalet kavramları çevresinde dönen, doğru-yanlış ile iyikötünün sürekli yer değiştirdiği hikayede, dev aktör Robert De Niro ve ‘Last King of Scotland/İskoçya’nın Son Kralı’ filmiyle Oscar kazanan usta oyuncu Forest Whitaker; diğer önemli rolleri üstleniyorlar. İki usta oyuncusuna rağmen, genel atmosferi ve öyküye yaklaşımıyla sınıfı rahatlıkla geçemiyor film. Tekrarlar, ‘kes-yapıştır’lar ve tanıdık oluşlarla süren yapım, vasat çizgisine bile zorlukla ulaşıyor. (2 / 5)
MURAT ERŞAHİN