Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

14 TEMMUZ 2017

14 Temmuz 2017 Cuma 00:00
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

İkisi yerli yapım olmak üzere, dokuz filmlik yeni hafta, farklı beğenilere sesleniyor yine. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! Herkese iyi seyirler.


ÇIRAK

-Asla soru sorma!-

Junfeng Boo’nun yazıp yönettiği Singapur yapımı sarsıcı dram, idam cezası üzerine etraflıca düşündüren ve şiirimiz karadır diyen bir film. Aiman, otuzlu yaşlarına merdiven dayamış, ablası ile bir toplu konutta yaşayan Malezyalı bir ıslah memurudur. Büyük bir hapishanede işe başlayan Aiman, kısa sürede tecrübeli baş infaz memuru Rahim’in dikkatini çeker. İkili birbirlerini tanıdıkça, genç adamın geçmişiyle vicdanı arasında ortaya çıkan ikilem, geleceğini belirleyecektir.

Cannes’de, prestijli ‘Un Certain Regard / Belirli Bir Bakış’ bölümünde yarışan incelikli dram, idam cezasının içeriği ve insan doğası üzerine cesur yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Gerçekçi, aynı anda duygusal ve oldukça karanlık yapım, güçlü rejisi ve kurgusuyla benzer öykülerden ayrılıyor. Klişelerle arasına mesafe koymayı başarmış filmin iki başrol oyuncusu; Firdaus Rahman ve Wan Hanafi Su, oldukça başarılı performanslar sergiliyorlar. Perdelerimize nadiren uğrayan bir sinemanın ürünü olan karakter sahibi yapımın Benoit Soler imzalı görüntü yönetimi de, karanlık anlatıya yarattığı atmosferle eşlik etmiş. (3,5 / 5)


GEÇMİŞ

-Geçmişin dingin huzuruna erişme arzusu-

Çağdaş Çağrı imzalı dram, ünlü bir fotoğraf sanatçısının, yıllar öncesi çektiği bir fotoğrafın izini sürme öyküsünü yansıtıyor perdeye. Geçmişin yürekte yer etmiş hayaletini arama cesaretini gösterip, yollara düşen ellili yaşlarını süren adamın trajedisi. Varoluş acısının kekremsi tadı!

Meslek hayatının ilk yıllarında Mardin Nusaybin’de çekmiş olduğu bir kadın fotoğrafı, Yusuf’un hayatının her döneminde tüm saf ve temizliği ile karşısına çıkmış, değişen mevsimler, hayatına giren kadınlar, içilen acı sigaralar ve aradan geçen yirmi beş yıla rağmen ‘kirlenmemiş’ bir şey kaldığının kanıtı olmuştur elinde! O kadının fotoğrafı, daha önce tattığı fakat bir daha asla hissetmediği o duygu! Hayatın; insanı, oluşları, duyguları takmadığı günümüzde, yüreğinde kalan masumiyet kırıntılarıyla fotoğraftaki kadını bulmak için yollara düşer Yusuf.

Bazı duygusal anlarıyla ufak pırıltılar saçan ama genelde damakta oldukça yavan bir lezzet bırakan yapımın en büyük artısı, usta aktör Bülent Emin Yarar’ın performansı. Sözün özü; yüreğin ve zihnin hızla kirlenmesine öfkelenen ve naif bir masumiyeti okşayan öyküsüyle kayda değer ama sinemasıyla fazlasıyla zorlama, demode bir anlatı. Sinemamızda kendine sağlam bir yer edinecek gerçek bir ‘ıssız adam’ figürü öte yandan! (2 / 5)


KORKU TÜNELİ

-Dört kadından dört korku öyküsü-

Orijinal adı ‘XX’ olan Kanada-ABD yapımı, dört kadın yönetmenin dört öyküsünü, dört küçük ‘korku’ filmini yansıtıyor perdeye. İlk film, Kanadalı sinemacı Jovanka Vuckovic imzalı. ‘The Box’ adlı öykü, metroda tuhaf bir yabancının elinde tuttuğu hediye kutusunun içindekini merak edip bakan çocuğun ve ailesinin kötü kaderini anlatıyor. Ürkütücü ve rahatsız edici hikayede, evin annesi Natalie Brown ve trendeki netameli yabancı rolünde Michael Dyson öne çıkıyorlar.

İkinci film, müzisyen ve şarkıcı St. Vincent’ın ilk yönetmenlik denemesi olan ‘The Birthday Party’. Bu kez, çocuğunun doğum gününde evde meydana gelen akıl dışı tuhaflıklara ve ölümlere rağmen kutlama peşindeki ‘annenin’ trajedisi’ni izliyoruz. Melanie Lynskey ve Shelia Vand, başlıca rolleri üstleniyorlar.

Üçüncü öykü, Roxanne Benjamin tarafından yazılıp yönetilmiş. ‘Don’t Fall’ adlı bölümde, şehir dışında karavanla tatile çıkan dört arkadaşın şahit oldukları vahşet işleniyor. Epey kanlı olan hikaye, yapımın en sert bölümü belki de.

Dördüncü ve son film, belki de projenin en ünlü isminin imzasını taşıyor. 2000 yılında ‘Girlfight’ ile çıkış yapan, ‘Æon Flux’, ‘Jennifer’s Body’ ve ‘Invitation’ adlı filmleriyle tanınan Karyn Kusama’nın yönettiği bölümün adı ‘Her Only Living Son’. Genetik geçmişinin kabusuyla uğraşan çocuk ve ‘bilmenin’ acısıyla yaşayan anne… Kyle Allen ve Christina Kirk, oyuncu kadrosunda yer alan isimler.

Dört film içinde Kusama ve Vuckovic’in filmleri epey öne çıkıyor. Diğer iki öykünün olgunluğu ve sineması oldukça amatör. Korku filmi kategorisinde fazla bir artı değeri ve kalıcılığı olmayan fakat türün iflah olmaz tutkunları ile önceden bu tür küçük filmciklerden oluşan yapımları izleyip sevmiş olanlara keyif verebilecek yapım, öykülerinin odağına ‘kadınsal durumları’ yerleştirmesi açısından da kayda değer. (2 / 5)


Üçlemeye dönüşen popüler serinin son halkası olan ‘War for the Planet of the Apes / Maymunlar Cehennemi: Savaş’, Natalie Portman’ın, Johnny Depp ile Vanessa Paradis’in kızları genç aktris Lily-Rose Depp’e eşlik ettiği gizem yüklü fantastik dram ‘Planetarium’, usta aktör Christopher Plummer’ın rol aldığı romantik savaş dramı ‘The Exception / İstisna’, iki yeni animasyon; Çin yapımı ‘Boonie Bears / Ayı Kardeşler: Sirkte Curcuna’ ve Alman yapımı çizgi film Pettersson und Findus - Kleiner Quälgeist, große Freundschaft / Fırıldak Kedi’ ile birlikte gerilim içeren yerli yapım; başrollerinde Emre Altuğ ile Görkem Yeltan’ı izleyeceğimiz ‘Durak’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese. MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar