13 HAZİRAN 2014
Yeni vizyon, beraberindeki beş yeni filmle merhaba diyor bize. Bunlar arasında, merakla beklenen, Nuri Bilge Ceylan’ın, Cannes’den Altın Palmiye ile dönen yeni filmi ‘Kış Uykusu’ da var. Notlarımız arasında yer alamayan tek yapımsa, adına; herhangi bir ön gösterim düzenlenmeyen yerli film ‘Tutturamayanlar’. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini aslı bırakmayın! Herkese iyi seyirler.
KIŞ UYKUSU
Nuri Bilge Ceylan, insan ruhunun analizini yapmış. Kıyı köşe, en ücra noktasına dek ışık tutmuş. İşin aslı, bireyden yola çıkarak toplumun geneline bakan bir metin duruyor karşımızda. Edebiyat tadında, özel bir çalışma. Çehov ağırlıklı, insan ve karakter öyküsü; gurur, vicdan, ahlak, adalet, iyilik, kötülük, gerçeklik, bencillik, sevgi, kader, sınıfsal durumlar, çatışmalar, yürekte yer eden acı, yalnızlık, insan zavallılığı gibi içi dolu önemli kavramları, memleket meselelerini fon alarak yansıtmış perdeye. Özetle, Nuri Bilge; ‘mutsuzluğumuzun kışını’ resimlemiş. Ana hatlarıyla Çehov hikayelerinden oluşturulmuş, bol diyaloglu, ‘kusursuza yakın’ yazılmış, mükemmel senaryo. Dostoyevski, Voltaire ve Shakespeare alıntıları, çok cümleli ama bir o kadar ‘yalın’ metni süslüyorlar. Karla kaplı Kapadokya manzarasının içinde yaşayan insanlar. Farklı sınıflardan farklı karakterler. Memleketine, doğduğu yere yerleşip, turistik bir otel işletmeye başlayan toprak ağası konumundaki eski aktör Aydın. Refleksleri ve alışkanlıkları çok tanıdık. Onun genç ve mutsuz eşi Nihal, eşinden boşanmış ve kardeşinin yanına gelmiş Necla, Aydın’ın her işine koşan, adeta sağ kolu Hidayet, yine kendisi gibi topraktan zengin ama yalnız arkadaşı Suavi, köyün yoksul insanları sonra. Aydın’ın kiracıları olan İmam Hamdi ve işsiz kardeşi İsmail, öğretmen Levent ve hemen yanı başlarından her şeyi törpüleyip geçen sert hayat! 195 dakikalık süresine rağmen, bir dakika uzaklaşmıyorsunuz perdedeki öyküden. Oyuncu kadrosunun tamamı mükemmel. Hangisinden bahsedersek bahsedelim, bir diğerine ayıp olur. Yalnızca, ‘imam Hamdi’ rolünü üstlenen Serhat Kılıç’ın müthiş performansının altını çizmek bir görev adeta. Usta yönetmenin en ‘konuşkan’ filmi tek kelimeyle ‘gayet iyi’... Cannes’den Büyük Jüri Ödülü ile dönen “Bir Zamanlar Anadolu’da”nın, Altın Palmiye’li “Kış Uykusu”nun altında olmadığını da eklemek gerek bu arada. Ceylan, artık kendi filmleriyle karşılaştırılabilecek düzeyde olgun bir sinemacı çünkü! (4,5 / 5)
LOCKE
2002 tarihli Stephen Frears filmi ‘Dirty Pretty Things / Kirli Tatlı Şeyler’ ile ‘en iyi orijinal senaryo’ dalında Oscar adayı olan İngiliz senarist Steven Knight’ın yazıp yönettiği ‘Locke’, güçlü kalemin ikinci uzun metraj yönetmenlik deneyimi. Tek mekanda; tamamıyla bir arabanın içinde geçen, ilginç bir dram ‘Locke’. Ivan Locke adlı adamı tanıyoruz. Arabasını sürüyor. Bir şantiye şefi. İnşaattan arabasına atlıyor ve yol boyu aldığı mesafe boyunca yaşadıkları, sıkıntıları, ailesi, hayatındaki insanlar, işi, gücü, karakteri, geçmişi; perdeye yansıyor. Arabasından telefonla konuştuğu, hayatındaki insanlarla olan diyalogları eşliğinde. Filmin tek oyuncusu Tom Hardy. Başarıyla kalkıyor bu zor rolün altından, İngiliz aktör. Telefondaki sesler, kadronun diğer isimlerini oluşturuyor. Hayatındaki sorunlar, geçmişiyle olan bitmemiş hesaplaşması, güncel problemler, hep yol boyunca yansıyor perdeye. Locke arabasını kullanırken, bir yandan da konuşuyor ve insan halleri duruyor karşımızda. Çıkmazları, çaresizliği, ahlaki ve sosyal röntgeniyle sıradan bir adamın sıradan yaşamı. Tek mekanda son derece tekdüze görüntüler arasında bir an olsun sıkılmıyorsunuz. Otoyolda araba kullanırken, yanımızdan geçenlerin hayat öykülerinin birbirine karıştığı hissini veriyor başarılı senaryo. Herkesin bir derdi var diyor öte yandan, durur içerisinde! (3 / 5)
KARIŞIK AİLE
Genellikle Adam Sandler ve Kevin James’li komedilerin yönetmeni olarak bilinen Frank Coraci’nin yeni romantik komedisi, hemen her yaştan bütün aile üyelerine sesleniyor. Başrollerini, daha önce 2004 tarihli romantik komedi ‘50 First Dates / 50 İlk Öpücük’te yine birlikte izlediğimiz Adam Sandler ile Drew Barrymore’un üstlendikleri sevimli filmde, NBA efsanelerinden Shaquille O’Neal da rol alıyor. Üç kızıyla yaşayan Jim ile iki erkek çocuk annesi olan Lauren, kötü geçen bir randevunun ardından; çocuklarıyla birlikte bir Afrika tatilinde yine bir araya gelirler. Güney Afrika’daki egzotik tatil, birbirlerinden daha önce hoşlanmayan, sorumluluk sahibi bu iki ebeveyni yakınlaştıracaktır. Anne ve baba olmak, çocuklar, sorumluluklar, gündelik hayatın yüzde doksan dokuzunun aileye ayrıldığı koşuşturmada, kişisel dünyasının yüzde birini arayan insanlar, dostluk, aşk ve mizah… Büyük kısmı Afrika’da geçen yapım, güldüren anları dışında, aile ve ilişkiler üzerine incelikli bir bakışa da sahip. Sandler ile Barrymore’un uyumlu kimyaları ayrı bir albeni yaratıyor. Benzerleri ile karşılaşmış olsanız bile, keyifle izleniyor. (2,5 / 5)
MUPPETS ARANIYOR
Muppet adındaki konuşan kuklaların maceraları, 1976-1981 yılları arasında TV tarihinin gelmiş geçmiş en popüler işleri arasına yer alır kuşkusuz! Unutulmaz kahramanlarıyla tabii ki: Kurbağa Kermit, Miss Piggy, Fozzie Bear, Büyük Gonzo, Scooter, Animal, Dr. Teeth ve locada oturup, izledikleri hemen her şeyi ve herkesi eleştiren iki ihtiyar; Statler ile Waldorf. Jim Henson (1936-1990) ve ekibi tarafından yaratılmış sevimli kuklalar, TV’nin ardından, beyazperdeye de yansıdı. İlk film, 1979 tarihli ‘The Muppet Movie’ oldu. 1981’de ‘The Great Muppet Caper’, 1984’te ‘The Muppets Take Manhattan’ çıkageldi. 2011’de ise; yeni nesillere yeniden anımsatıldı Muppets’lar. James Bobin’in yönettiği ‘The Muppets’, Akademi Ödülleri’nde ‘en iyi orijinal şarkı’ dalında Oscar heykelciğinin de sahibi oluyordu. Bu kez yine James Bobin yönetiminde yeni Muppets filmi karşımızda duran. ‘Muppets Most Wanted / Muppets Aranıyor’, Kermit’e ikizi gibi benzeyen kötü kurbağanın karıştırdığı olayları öykülerken, muppets üyelerinin, sevimli ekibin birbirine olan bağlılıklarını ve dostluklarını sorguluyor. Adet olunduğu üzere yine birçok ünlü yıldız ve popüler isim, kanlı canlı olarak, eşlik ediyorlar, kukla kahramanlarımıza… Ricky Gervais, Ty Burrell, Tina Fey’in, etten kemikten karşımıza çıktığı filmin konuk ünlüleri arasında, Christopher Waltz, Lady Gaga, Salma Hayek, Frank Langella, Ray Liotta, Toby Jones, Tom Hiddlestone, Zach Galifianakis, James McAvoy, Chloë Grace Moretz, Saoirse Ronan, Til Schweiger, Danny Trejo ve Stanley Tucci’yi sayabiliriz. Muppets rüzgarını yeniden anımsamak ve başta Kermit ile Miss Piggy olmak üzere bütün eski dostlarla yeniden kucaklaşmak adına, sıcacık bir seyirlik bizi bekliyor. (3 / 5) MURAT ERŞAHİN