13 ARALIK 2024
Yine kalabalık bir hafta… Yerli yabancı on yeni film misafir oluyor salonlara! Sinema sezonu da, koca yıl gibi sona ermekte… Yıl sonu film beğeni listelerine son rötuşlar veriliyor… Biz de sinemamuzik.com yazarları, Aralık sonunda yıl sonu listelerimizi sunacağız sizlere…
Bu arada geçtiğimiz hafta sonu usta sinemacı, auteur isim, koca yürekli dost Şerif Gören’i yitirdik. Seksen yaşında hayata veda etti Şerif abi! Son derece zeki, yetenekli, yaman bir sinemacı olmasının ötesinde, mütevazı, düşünceli, ince, vefakâr, güvenilir, samimi, sağlam bir dosttu her şeyden önce. Çeyrek asıra yayılan dostluğumuzda, özellikle şehir dışındaki film festivallerinde paylaştıklarımızı, anılarımızı, enfes sohbetlerimizi unutmam mümkün değil. Muzip gülüşü ve kesiksiz kahkahaları arasında tertemiz, art niyetsiz bir yürek… İmzaladığı birçok eşsiz yapıt sonra… ‘Yol’, ‘Derman’, ‘Katırcılar’, ‘Kurbağalar’, ‘Endişe’, ‘Deprem’, ‘Köprü’, ‘Derviş Bey’, ‘Nehir’, ‘Yılanların Öcü’, ‘Beyoğlu’nun Arka Yakası’, ‘Sen Türkülerini Söyle’, ‘Almanya Acı Vatan’, ‘Polizei’ ve daha birçok şahane film… Şerif abi ile kendimizi pek de ‘içerde’ hissetmediğimiz, duyarsız ve yüzeysel kalabalığın arzı endam ettiği festival günlerinde yalnızlığımızı paylaştığımız o çok değerli anlar unutulur mu? Hayatımda sadece ona rakı taşıdım. Büyük bir gururla… Saygınlığı ve samimiliği her şeyden önce gelir kanımca. Unutulması mümkün değil. Varoluşu az ve öz olanlardandı. Görüşene dek hoşça kal Şerif abim benim!
Ahmet Telli’nin ‘Sıcak Bir Kış’ şiiriyle koyalım giriş yazımıza son noktayı…
‘Saçlarını gittikçe kısalttığın günlerde
Sen söylemiştin bu sözleri unutmadım
-Her aşk bir ayrılık gizler, ayrılıklarsa
Bir merhabanın sıcaklığını taşır kendisinde
Kalıcı olan hiçbir şey yok diyordun
‘An’lar var yalnız ömrü karşılayan
Şimdi sımsıcak bir kar yağıyor yine
Yüreğimin üstüne yağıyor hiç durmadan
Ellerin nasıl da üşüyor, bozacının
Karlı sesi doluyorken odamıza
Hava gittikçe kirleniyor bu kentte
Ve aralıksız kar yağıyor kar yağıyor
Kar ayrılık hüznüdür ve ne çok
Ayrılıklar yaşandı şu son birkaç yılda
Yurdundan ayrılanları düşünüyorum ve birisi
Özledim diyor, ülkemin kar kokusunu da özledim
Hiçbir ‘an’ını tanımlamaya kalkmadan
Kısacık ömürler biçiyoruz kendimize
Sonra yolculuklara çıkıyoruz, bir kentten
Ötekine giderken özlüyoruz bir başkasını
Özlediğimiz birileri olmalı diyordun
Yanındayken bile özlediğimiz birileri
Öyleyse kalkıp Ati’ye gitmelisin, İstanbul’a
Belki hala saklıyordur bir gülü kimbilir
Yaşandı mı o sıcak kış, yaşlandık mı
Aynalara bakmaya vakit bulamadık
Dönüp dönüp birbirimize bakmalardan
Yaşandı mı o sımsıcak kış, ne dersin’
SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK
Le vieil homme et l'enfant / Biz İkimiz
(Yönetmen: Claude Berri / 1967)
Blast of Silence / Sessizliğin Gürültüsü
(Yönetmen: Allen Baron / 1961)
Funny Girl / Komik Kız
(Yönetmen: William Wyler / 1968)
Five Easy Pieces / Beş Kolay Parça
(Yönetmen: Bob Rafelson / 1970)
The Last Picture Show / Son Gösteri
(Yönetmen: Peter Bogdanovich / 1971)
HAFTA SONU AİLE SİNEMASI
ANNE VE BABA İÇİN
Donnie Darko / Karanlık Yolculuk
(Yönetmen: Richard Kelly / 2001)
Mystic River / Gizemli Nehir
(Yönetmen: Clint Eastwood / 2003)
The Machinist / Makinist
(Yönetmen: Brad Anderson / 2004)
ÇOCUKLAR İÇİN
Tenkû no shiro Rapyuta / Gökteki Kale
(Yönetmen: Hayao Miyazaki / 1986)
Monsters, Inc. / Sevimli Canavarlar
(Yönetmen: Pete Docter, David Silverman, Lee Unkrich / 2001)
Karigurashi no Arietti / Aşırıcılar
(Yönetmen: Hiromasa Yonebayashi / 2010)
Vizyonda bu hafta (13 Aralık 2024)
Altısı yerli yapım olmak üzere toplam on yeni filme ev sahipliği yapıyor 13 Aralık haftası!
İki ilk film, Murat Fıratoğlu imzalı ‘Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri’ ve Ozan Yoleri’nin yönettiği ‘Başlangıçlar’ ile bir korku örneği olan ‘The Bell Keeper / Gece Bekçisi’, haftanın notlarımız arasında geniş olarak yer alan yeni yapımları!
HEMME’NİN ÖLDÜĞÜ GÜNLERDEN BİRİ
-Gibi yapan değil, öyle olan!-
Borçlarını ödemek için bir domates tarlasında çalışan mevsimlik işçi Eyüp ile ustabaşı Hemme arasında bir anlaşmazlık yaşanır. Eyüp, yevmiyesini alamadığı ve kendisine galiz küfürler eden ustabaşı Hemme’yi öldürmek üzere yola çıkar. Yolda karşılaştığı insanlar ve durumlar, olayı daha da karmaşık hale getirecektir. Siverek’te başlayıp sona eren film, ‘zorlayıcı ve yorucu sıradan bir günün’ hikâyesi! Murat Fıratoğlu’nun, yazdığı, yönettiği, başrolü üstlendiği ve yapımcısı olduğu komedi-dram, ait olduğu coğrafyanın yüreğinden beslenen, insan kokan sıcacık bir yapım. Günlük hayatın şiiri, absürt varoluşun tedirginliği ve zorlama olmayan, sahici bir ironi akıyor karşınızdaki perdeden.
İran sineması, özellikle Kiarostami etkisi ve Elia Suleiman esintisi ilk bakışta perdeden koltuğa geçiyor. Bir iki oyuncu harici, tamamen amatör isimlerle çalışılmış, ev yapımı bir güzellik, lezzetli el açması bir börek perdede duran! Fıratoğlu'nun akrabalarından ve kent halkından oluşmakta oyuncu kadrosu! Kanlı bıçaklı iki adamın bir düğünde birlikte halay çekmeleri, bütün herkesi halaya davet ediyor zihinden çıkması zor o harika finalde!
İlk gösterimini 28 Ağustos–7 Eylül 2024 tarihleri arasında düzenlenen 81. Venedik Uluslararası Film Festivali’nin Orrizonti bölümünde gerçekleştiren ve festivalde Orrizonti Jüri Özel Ödülü’nü kazanan yapım, 31. Adana Altın Koza Film Festivali’nde ve 35. Ankara Film Festivali’nde ‘En İyi Film Ödülü’ne değer görüldü. Ayrıca Adana’da ‘SİYAD En İyi Film’ ödülünü kazanan zeki ve sempatik öykü, Ankara’da ayrıca, ‘En İyi Yönetmen’ ve ‘En İyi Kurgu’ ödüllerinin de sahibi oldu. Özgün üslubu, mizansen ustalığı ve yalın sinema diliyle dikkat çeken yapım, Murat Fıratoğlu’nu da müjdeliyordu bir yandan! Fıratoğlu, adeta bir Yılmaz Güney olma yolunda yürür gibi ilk filmiyle. (3,5 / 5)
BAŞLANGIÇLAR
-Hayatı restore etmek-
İlk gösterimi, 43. İstanbul Film Festivali’nin ‘Ulusal Yarışma’ bölümünde gerçekleşen ‘Başlangıçlar’, Ozan Yoleri’nin yönettiği bir ilk film. Senaryosunu Ozan Yoleri ve Aysın Kadirbeyoğlu’nun birlikte kaleme aldıkları dram, beklenmeyen bir kaza sonucu akademik ve özel hayatı alt üst olduğundan Paris’ten İstanbul’a dönen, yirmili yaşlarının ortasında bocalayan, genç resim restoratörü Defne’nin öyküsünü taşıyor perdeye. Defne, aynı evi paylaştığı en yakın arkadaşının trajik ölümü üzerine İstanbul’a geri dönmüştür. Eski arkadaşı Eda ve normalde hiç anlaşamadığı annesi Aysel’in de yardımıyla İstanbul’daki hayatını yeniden kurar, ancak karşısına çıkan gizemli bir Osmanlı tablosu bu yeni hayatını tekrar alt üst edecektir. Yirmili yaşlar bunalımından az hasarla çıkmaya çalışan karakterin ‘lüksü’, kimi anlar can sıkıp, ‘tamam da ne yani şimdi bu’ dedirtse de kendisini baştan sona izleten bir öykü duruyor karşımızda! 2024 Seyfi Teoman İlk Film Ödülü kategorisinde Mansiyon ve 27. Tallinn Black Nights Film Festivali’nden NETPAC ödülü elde eden yapımın oyuncu kadrosunda, Ahsen Eroğlu, Hazal Subaşı, Zeynep Dinsel ve Osman İskender Bayel yer alıyorlar. Ahsen Eroğlu’nun geçtiğimiz günlerde İtalya’da 14. Asti Uluslararası Film Festivali’nde ‘En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görüldüğünü de ekleyelim.
Perdeden koltuğa geçme-geçememe arasında gidip gelen bir ‘duygu’ durumu sorunu var öyküde. Hissiyatla ilgili olup biten genel durumlar ama hissizce işlenmiş gibi her oluş! Nostaljik dijital video kayıtları duygu durumunu yaratmada kestirme bir yol olmuş gibi öte yandan. Bütünü göz önüne alındığında yapısı anlamında özgür ve özgün bir ilk film diyebiliriz ‘Başlangıçlar’ için! (2,5 / 5)
GECE BEKÇİSİ
-Zili çaldın mı yandın!-
Amerikalı karma dövüş sanatları yorumcusu, eski Amerika Birleşik Devletleri ordusu çavuşu, eski profesyonel karma dövüş sanatçısı, eski üniversite ve Greko- Romen güreşçisi ve en nihayet aktör kimliklerine sahip, aksiyonlarla, özellikle popüler aksiyon serisi ‘The Expendables / Cehennem Melekleri’ ile anımsayacağımız Randy Coutore’un başrolü sütlendiği ve yürütücü yapımcıları arasında olduğu B sınıfı bir korku filmi ‘The Bell Keeper / Gece Bekçisi’. Slasher ve doğa üstü korku alt temalarını öyküsüne yediren yapım, gizemli bir kehanetin etrafında dolanıyor. Bir grup arkadaş, bir belgesel çekmek için lanetli bir ıssız kampa giderler. Burada karşılaştıkları ‘şey’, hayal edebileceklerinden çok daha korkunçtur.
Yönetmenliğini Colton Tran’ın üstlendiği yapımda emektar aktör Randy Coutore ters köşe bir anti-kahraman olarak karşımıza çıkıyor. Belki de tek ilginç yönü bu, bütün oluşların fazla tanıdık olduğu ve formüllere sıkı sıkıya bağlı senaryonun. Kendini fazla ciddiye almıyor olması da filmin artısı! Kathleen Kenny, Reid Miller, Mike Manning, Cathy Marks, Bonnie Aarons, Chaz Bono ve Capri-Antoine Vaillancourt, Coutore’un rol arkadaşları. (2 / 5)
Haftanın diğer yenilerine bakacak olursak…
Süper kahraman miti ile aksiyon ve gerilimi harmanlayan ‘Kraven the Hunter / Avcı Kraven’, babasının kendisini ölüme terk ettiği aslan saldırısından özel güçler kazanarak çıkan Sergei Kravinoff’un Avcı Kraven’a dönüşümünün öyküsü! ‘Kötüler doğmaz, yaratılır’ diyen yapımı, J. C. Chandor yönetmiş. Fred Hechinger, Russell Crowe, Aaron Taylor-Johnson, Ariana DeBose, Christopher Abbott ve Alessandro Nivola oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar.
Kenji Kamiyama’nın yönettiği ‘The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim / Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı’, ABD-Japonya-Yeni Zelanda ortak yapımı bir animasyon! Fantastik ve epik animasyon, en ünlü Rohan krallarından Miğfer Tokmakel (Helm Hammerhand) döneminde Dunlandlılar ile yaşanan savaşı ve daha sonra Yüzüklerin Efendisi: İki Kule’de Orta Dünya’nın kaderini etkileyen Borukent Savaşı’nın geçtiği Miğfer Dibi’nin kralın ismiyle anılmasına sebep olan olayları taşımış perdeye. Yüzüklerin Efendisi: Rohirrim’in Savaşı, Rohan’ın efsanevi Kralı Helm Hammerhand Hanedanı’nın kaderini öykülüyor. Babasının ölümünün intikamını almak isteyen zeki ve acımasız Dunlending lordu Wulf’un ani saldırısı, Helm ve halkını, daha sonra Miğfer Dibi olarak anılacak olan kadim Hornburg kalesinde cesur bir son direniş göstermeye zorlar. Kendini giderek daha çaresiz bir durumda bulan Helm’in kızı Héra, onları tamamen yok etmeye niyetli ölümcül bir düşmana karşı direnişe liderlik edecek iradeyi toplamak zorundadır.
Fransa yapımı ‘Killer Influence’, Abel Danan’ın yazıp yönettiği bir korku! Yazın kavurucu sıcaklarında başarılı bir ‘influencer’ olan Alex arkadaşlarını şehirden uzak yazlık evine davet eder. Asıl önemli olan plan ise heyecan arayan takipçileri için doğaüstü paranormal videolar çekmektir. Bir akşam yayınlanan canlı videonun akabinde gizemli bir yabancı tarafından ziyaret edilirler. Artık çekilen videolar bir kurgu değildir, takipçilerin heyecanla izlediği vahşet dolu kanlı cinayetler gerçektir. Marilou Aussilloux, Ouidad Elma, Alix Gavoille ve Lea Julian başlıca rolleri üstleniyorlar.
Çin yapımı animasyon ‘Boonie Bears: Time Twist / Ayı Kardeşler: Zaman Yolculuğu’, Lin Yongchang imzası taşıyor. Vick, büyük şehirde yaşayan ve sıklıkla iki ayı ve büyülü bir ormanla ilgili tuhaf rüyalar gören bir programcıdır. Bir gün patronu onu, Vick’e basit bir ağaç kesici olarak hayatına yeniden başlamasını teklif eden bir müşteriye götürür ve Vick de bunu memnuniyetle kabul eder. Ancak bu seçim Vick’i arkadaşlarını kurtarmak için uzay ve zamanda macera dolu bir yolculuğa çıkarır.
Ali Balcı’nın yönetmenliğini üstlendiği romantik komedi ‘Her Şeyin Başı Merkür’, idealist hayallerle mesleğe başlayan fakat kendini bir anda astroloji yazarı olarak bulan genç bir gazetecinin iş ve aşk öyküsü! Elif, bir gazetede astroloji yazarı olarak göreve başlar. Burçlar hakkında hiç bilgisi olmamasına rağmen mesleğini yapmaya çalışan Elif, hayran olduğu gazeteciyle aynı gazetede olduğunu öğrenince çok mutlu olur. Bu sırada genç meslektaşı Fırat’la kendini rekabet dolu bir serüvenin içinde bulan Elif, hiç beklemediği maceralar yaşar, üstelik astroloji de rehberi olacaktır! Başrolleri Sinem Kobal ile Alp Nevruz’un paylaştıkları yapımda öne çıkan diğer rollerde; Yılmaz Bayraktar, Neslihan Yeldan, Devrim Yakut, Kayhan Açıkgöz, Derya Alabora ve Tamer Levent yer alıyorlar.
Berke Üzrek’in yazıp yönettiği ‘Hain’, gerilimi yüksek bir suç öyküsü! Kendilerini özel ve dokunulmaz gören, sonsuz güç ve servet sahibi bir grup insanın özellikle erkeklerin; karmaşık ve entrikalarla dolu dünyası. Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Meltem Beydilli, Erkan Petekkaya, Itır Esen, Zeynep Şarlıgil, Yurdaer Okur, Engin Benli, Ümit Çırak, Elif Bilgetekin ve Ali Düşenkalkar, zengin oyuncu kadrosunu oluşturuyorlar. Yenilmez gibi görünen uluslararası bir düzenin parçası olan bu seçkin ve özel grubun dünyası, kadın karakterlerin verdiği cesur mücadeleyle altüst olur. İhanetle örülü bu yapıda, derin bir gizlilik içinde yürütülen operasyonlar sırasında kimin hain kimin dost olduğu belirsizleşir.
‘Hep Otuz Üç Yaşında’, İslam kültür ve medeniyetin on beş asırlık serüvenine ilişkin, İslam coğrafyasında telif edilmiş ve tamamlanmış ilk özgün ansiklopediyi konu alıyor. Niyaz, ilahiyat fakültesini bitirmiş genç bir akademisyen, Ekmel ise üniversitede altmışlı yaşlarda bir hocadır. İki karakterin yolları Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nde kesişir. Senaryosunu Selman Kışıçarslan’ın kaleme aldığı yönetmenliğini Murat Pay’ın üstlendiği yapımda başlıca rolleri, Hüseyin Soysalan ve Birhan Tut üstleniyorlar.
Tolga Öztürk’ün yönettiği korku-gerilim ‘Cintihar’, annesinin gizemli intiharını araştıran Levent’in ürkütücü hikâyesi! Oyuncu kadrosunda yer alan isimlerse, Nebi Akyol, Merve Yanık, Muhsin Duran ve Nilüfer Duran.
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!
MURAT ERŞAHİN