Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

02 MART 2012

01 Mart 2012 Perşembe 22:06
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Bu hafta vizyon gören üç yeni film de notlarımız arasında. Başrolünde Tolga Çevik’i izleyeceğimiz yerli yapım “Sen Kimsin?”, Clint Eastwood ustanın yeni filmi “J. Edgar” ve hafif aksiyon içeren romantik komedi “İyi Olan Kazansın / This Means War” ile paylaşıyor, resmi olarak bizlere ‘merhaba’ diyen ama kazma kürek yaktırıp, kapıdan baktıran, ilkbaharın ilk haftasını. Artık ezberlemiş olmanız gerek: İçinizdeki sinemadan çıkmış insana iyi bakın. Çünkü sokak… Evet; sokak, sinemadan çıkmayanlarla dolu! Herkese iyi seyirler!

J. EDGAR
Ustalık mertebesine çoktan kurulmuş Clint Eastwood imzalı biyografi, upuzun yıllar boyunca FBI’ı yöneten ve ABD’nin en etkili isimlerinden biri olan J. Edgar Hoover’ın hayat öyküsünü ele alıyor. Özel hayatından, her türlü spekülasyona, FBI’a kazandırdıklarından, toplumsal ve siyasi günahlarına, gençliğinden, ölümüne dek, ‘derin’ bir Hoover portresi beyazperdeye yansıyan. Tartışmalı karakteri Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı dramatik biyografide, Naomi Watts, Judi Dench ve Armie Hammer diğer önemli rolleri üstleniyorlar. ABD’de neredeyse elli yıla uzanan bir dönemde ‘işinin başında’ olan Hoover’ın, annesiyle olan özel ilişkisi ve iş arkadaşı, en yakın dostu Clyde Tolson ile olan yakınlığı – ki eşcinsel bir ilişki olarak görülen ve sürekli konuşulan bir mevzu bu- filmin merkezine yerleştirilmiş. İşte bu odaklanma, Hoover’ın ‘faşist’ yanını biraz olsun törpülüyor ve bu ‘derin’ adamın parmağı bulunan bilumum siyasi-toplumsal meselelerden biraz uzaklaştırıyor izleyiciyi. Atmosfer yaratmayı gayet iyi başaran Clint ustanın, bu kez monoton bir anlatıma hapsolduğu intibaı bırakan filmi; yüzyılın ‘kilit’ karakterlerinden birine titizlikle eğiliyor yine de. DiCaprio’nun oyununun biraz abartılı olsa da, akılda kalıcı olduğunu belirtmek gerek.

İYİ OLAN KAZANSIN
2000 tarihli “Charlie’nin Melekleri / Charlie’s Angels” ve 2009 yapımı “Terminatör Kurtuluş / Terminator Salvation” filmlerinden anımsayacağınız McG’nin yönettiği, düşük doz aksiyon içeren romantik komedi, iyi niyetine rağmen vasatın altında seyrediyor. Sadece bazı anlar eğlenceli olmayı başarıyor orijinal adıyla “This Means War”. Aynı kadını seven iki CIA ajanı, düşmanlarını bir kenara koyup, birbirleriyle kıyasıya bir mücadeleye girerler. Birlikte birçok operasyon atlatmış olan iki yakın arkadaş, dostluklarını sınamaktadırlar bu kez. Reese Witherspoon’a eşlik eden iki yakışıklı aktör; yeni nesil “Uzay Yolu”nun Kaptan Kirk’ü olarak tanıdığımız Chris Pine ve en son “Köstebek / Tinker Tailor Soldier Spy”da izlediğimiz yetenekli İngiliz oyuncu Tom Hardy. Witherspoon, zorlama bir cazibe unsuru olmaya çalışırken, ne aksiyonu aksiyon, ne romantizmi romantizm olan, hafif abur cubur bir yapım yansıyor perdeye. Yine de, popüler kültüre hayran olan kitle; özellikle genç izleyici için eğlenceli bir seyirlik olabilir deyip; yola devam edebiliriz. Sade’nin unutulmaz klasiği “Smooth Operator”e gerekli saygının gösterildiğini ise, önemli bir not olarak belirtelim.

SEN KİMSİN?
Televizyonda yayınlanan “Komedi Dükkânı” adlı popüler program ile adını duyuran Tolga Çevik’in başrolü üstlendiği ve öyküsünü kalem aldığı komediyi, yine BKM yapımı “Çok Film Hareketler Bunlar”dan tanıdığımız ve çektiği başarılı reklam filmleriyle adını duyuran Ozan Açıktan yönetiyor. Sakar dedektif Tekin ve yardımcısı İsmail Abi, kayıp kız vakasını araştırırlarken, bir dizi karışıklığa neden olurlar. Fikrimce, başarılı bir komedi olmanın çok uzağında duran yapım, bir süre sonra sıkıcı hal alıyor. Fakat özellikle gençler tarafından sevilen ana karakterin yarattığı durumlar ve çağdaş argo olarak adlandırabileceğimiz gündelik sokak ağzı, geniş bir kitleye hitap edebilir kolaylıkla. Popüler kültürün ve günlük beğenilerin; kişisel düşüncemden ve genel seyrimden çok uzakta seyrettiği düşünüldüğünde; mevzu bu tip komedilerse; kendi iç sesinizi dinlemekte fayda olacağını belirtmem gerek. Malum, yalnızlıktan üşüyen bizler için ‘sen kimsin?’ sorusuna verilecek cevaplar bambaşka haliyle…
MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar