Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

02 AĞUSTOS 2024

01 Ağustos 2024 Perşembe 10:21
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Yaz mevsiminin son ayının ilk haftasındayız! Önümüz güz…
Filmlerse, vizyonda hız kesmiyorlar. 
İki haftadır artık tarihte ve anılarda kalmış bir Kadıköy sinemasını anımsatıyorum sizlere. Devam edelim o halde…
İstanbul’un orta yeri sinemadır ya; Kadıköy’ün her köşesi sinematografiktir! Saint Joseph’in duvarı, Kadıköy Anadolu’nun denize inen yolu, Çarşı’nın balıkçıları, Kalamış’ın ağaçları, Kızıltoprak’ın rüzgârı, Moda’nın iskelesi, okulları, çeşmeleri, kiliseleri, köşkleri, çayırları, eczaneleri, lokantaları, meyhaneleri, kulüpleri, lokalleri, esnafları, doktorları, yazarları, şairleri, spor kulüpleri, hamamları, tramvayları, kedileri, köpekleri, renkli simaları ve elbet sinemaları… Kadıköy, günümüzde olduğu gibi eskiden de kültür ve sanata ev sahipliği yapıyordu. Beyoğlu ve Şehzadebaşı gibi Kadıköy de sinema salonlarının merkez semtlerinden biriydi. Bahariye Caddesi ve civarından Bostancı’ya dek uzanan bölgede çok sayıda kışlık kapalı salonlar ve yazlık bahçe sinemaları vardı. Çok azı günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarırken birçoğu yıkıldı, yok oldu, dönüşüme uğradı ve isimleri unutulmaya yüz tuttu.
Bu hafta ‘Dilküşa Tiyatrosu’!
Dilküşa Tiyatrosu: Fenerbahçe Stadyumu’nun arka tarafında, ‘Papazın Bahçesi’ denilen arsanın arka kısmında bulunan binada Nurettin Şefkati, Yaşar Nezihi ve Kınar Hanım 1918’den önceki yıllarda temsiller vermişlerdi. Dilküşa Tiyatrosunun ömrü uzun sürmedi. Nurettin Şefkati Bey de 1936’da vefat etti. Mekânın bulunduğu dar yola bir müddet ‘papaz çıkmazı’ daha sonra ‘tiyatro sokağı’ dendi. Film gösterileri de yapılan binanın ömrü uzun sürmedi maalesef kısa sürede tarihe karıştı.

 


SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK

El Topo
(Yönetmen: Alejandro Jodorowsky / 1970)

La planète sauvage / Vahşi Gezegen
(Yönetmen: René Laloux / 1973)

Suspiria
(Yönetmen: Dario Argento / 1977)

Videodrome
(Yönetmen: David Cronenberg / 1983)

Blue Velvet / Mavi Kadife
(Yönetmen: David Lynch / 1986)

 

 

HAFTA SONU AİLE SİNEMASI

ANNE VE BABA İÇİN
The Hours / Saatler
(Yönetmen: Stephen Daldry / 2003)

Doubt / Şüphe 
(Yönetmen: John Patrick Shanley / 2008)

The Reader / Okuyucu
(Yönetmen: Stephen Daldry / 2008)


ÇOCUKLAR İÇİN
Space Jam
(Yönetmen: Joe Pytka / 1996)

Stuart Little / Küçük Kardeşim
(Yönetmen: Rob Minkoff / 1999)

Zathura: A Space Adventure / Zathura: Bir Uzay Macerası
(Yönetmen: Jon Favreau / 2005)

 


Vizyonda bu hafta (2 Ağustos 2024)
31 Temmuz Çarşamba günü vizyon gören Güney Kore yapımı konser filmi ‘Blackpink World Tour Born Pink in Cinemas’ dahil olmak üzere, ikisi yerli yapım, toplam sekiz yeni filme ev sahipliği yapıyor Ağustos ayının ilk haftası.
Şehir dışında bulunduğumdan ve kimi filmler adına düzenlenen basın gösterimlerine katılamadığımdan dolayı 2 Ağustos haftasının filmlerine yapım notlarıyla değineceğim.
Güney Koreli ünlü pop grubu ‘Blackpink’in Born Pink konser turunu beyazperdeye yansıtan ‘Blackpink World Tour (Born Pink) in Cinemas’, 31 Temmuz Çarşamba günü vizyon görüyor. Min Geun ve Oh Yoon-Dong, Güney Kore yapımı konser filminin yönetmen koltuğunda oturan isimleri.
M. Night Shyamalan imzalı gizemli ve ürkütücü korku öyküsü, bir baba ve genç kızının gittikleri bir pop konserinde karanlık ve uğursuz bir olayın merkezinde yaşadıklarını taşıyor perdeye. Josh Hartnett’in başrolü üstlendiği ‘Trap / Tuzak’ın oyuncu kadrosunda Hayley Mills, Alison Pill, Kid Cudi, Tim Russ ve yönetmenin kızı olan Saleka Shyamalan da yer alıyorlar. 
Kırk yaşındaki ev hanımı Cai artık kim olduğunu ve kim olmak istediğini bilememektedir. Kızının basketbol maçlarından birinde yanlışlıkla yaşlı bir kadının yaralanmasına sebep olur. Bu önemsiz gibi görünen olay, hayatının kontrolden çıkışını daha da hızlandırır. Bilinmeyen bir geleceğe sürüklenirken geçmişindeki olaylar tekrar gün yüzüne çıkacaktır. Berlin Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülü ile dönen Çin yapımı dram ‘Kong fang jian li de nv ren / Biraz Yağmur Yağmalı’, yönetmeni Qiu Yang’ın ilk uzun metraj kurmacası.
Nikhil Nagesh Bhat’ın yönettiği Hindistan-ABD ortak yapımı ‘Kill / Geber!’, aksiyonu yüksek bir suç öyküsü. Orduda komando olarak görev yapan Amrit, hayatının aşkı Tulika’nın zorla başka bir adamla evlendirileceğini öğrendiğinde Yeni Delhi’ye gitmek üzere yola çıkar. Bindiği trene silahlı hırsızlar saldırı düzenler ve Amrit trendeki insanları kurtarmak için ölümüne bir mücadeleye girer. Başrolde izleyeceğimiz Lakshya’ya Raghav Juyal, Tanya Maniktala, Abhishek Chauhan ve Ashish Vidyarthi eşlik ediyorlar.
Peru yapımı animasyon ‘Una Aventura Gigante / Benim Uçan Dev Maceram’, Sebastian, Sophia ve küçük sevimli Wawa’nın Nazca kültüründen efsanevi devlerin yardımıyla ailelerini bulmak için çıktıkları macera dolu yolculuğu taşıyor perdeye. Yönetmen koltuğunda oturan isim Eduardo Schuldt.
Usta karikatürist Crockett Johnson’ın klasik çocuk kitabından uyarlanan animasyon katkılı avantür komedi ‘Harold and the Purple Crayon / Harold ve Mor Tebeşir’, mor tebeşiriyle çizdiği her şeyi hayata geçirebilen Harold’ın, büyüyüp kendini kitap sayfalarından fiziksel dünyaya taşımasıyla başından geçenleri öykülüyor. Her şeyi sadece çizerek hayata geçirebilen maceracı Harold, büyüyüp kendini kitabın sayfalarından uzaklaştırıp fiziksel dünyaya geçer. Bu geçiş onun gerçek hayat hakkında öğreneceği çok şey olduğunun farkına varmasına neden olurken, güvenilir mor tebeşirinin mümkün olduğunu düşündüğünden daha fazla şamataya yol açabileceğini de gösterir. Sınırsız hayal gücünün gücü yanlış ellere geçtiğinde hem gerçek dünyayı hem de kendi dünyasını kurtarmak için Harold ve arkadaşlarının tüm yaratıcılığını kullanmaları gerekecektir. Carlos Saldanha’nın yönettiği sevimli filmin başrolünde Zachary Levi yer alıyor. Lil Rel Howery, Benjamn Bottani ve Zooey Deschanel’in diğer önemli rolleri üstlendiği yapımda usta aktör Alfred Molina, anlatıcı olarak yer alıyor.
‘Enasar: Sirayet-i Cin’, yönetmenliğini Enes Hakan Tokyay’ın üstlendiği bir korku örneği. Askerlik döneminde kendisine bulaşan musallattan bir muska yardımı ile kurtulmuş olan Kenan, kendini insanlardan uzak bir yerde inzivaya çeker. Kenan’ın yakın arkadaşları Metin ve Burak bir eğlence mekânında tanıştıkları kızları küçük bir kaçamak yapmak için Kenan’ın gözlerden uzak evine getirirler. Ancak eğlenceli başlayan partileri Enasar’ın ortaya çıkması ile içinden çıkılmaz korkunç bir hal alır. Gökhan Güneş, Zeynep Ece Çekim, Fidan Özen, Yağmur Bircan, Görkem Koçin, İbrahim Arslan ve Ali Sofuoğlu, filmin oyuncuları.
Birlikte eve çıkan üç genç kız arkadaşın, Velhan cinlerinin kendilerine musallat olmasıyla yaşadıkları ürkütücü olaylar… Anastasiya Budakva’nın yazıp yönettiği ‘Velhan’ın başlıca rollerini Beyaz Mutlu, Demet Fedai, Aslıhan Zafer, Muharrem Fındıcak ve Mert Şenol üstleniyorlar. 
İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!

 

 

TARİHTE BU HAFTA
On bir ve beş yıl öncesine, 2013 ve 2019 yıllarına dönüyor, tarihte bu haftayı anımsıyoruz!


Vizyonda bu hafta (2 Ağustos 2013)

1 Ağustos Perşembe günü vizyona girecek olan sevimli animasyon ‘The Smurfs 2 / Şirinler 2’ ile birlikte yeni haftanın film sayısı altı. Başrollerini, Denzel Washington ve Mark Wahlberg’in paylaştıkları ‘2 Guns / Zorlu İkili’, ünlü yıldızlardan oluşan oyuncu kadrosuyla öne çıkan aksiyon komedi ‘Red 2’ ve yerli korku ‘Dabbe: Cin Çarpması’, notlarımız arasında yer almıyorlar. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insana sıkı sıkıya sarılmayı ihmal etmeyin. Herkese iyi seyirler!


KUTSAL MOTORLAR
1991 tarihli büyüleyici ve devrimci romantik dram ‘Köprü Üstü Aşıkları / Les Amants Du Pont-Neuf’ ile yüreğe yerleşen yaman Fransız Leos Carax’ın yeni filmi, yedinci sanata saygılarını sunan, bunun yanı sıra son derece provokatif, sarsıcı ve güçlü bir sistem eleştirisi. Gerçeküstü oluşlara yer veren lezzetli film, olabildiğince hüzünlü, duygu dolu ve delice. Eylemin diriliği ve tazeleyici, onarıcı etkisiyle süren koşuşturma içinde, durup hayatlarımıza bakan ve işte budur, bundan fazlası değil diyen filmin ana kahramanı, tuhaf, eksantrik bir iş adamı.  Adı Oscar. Sıradan bir iş günü içinde, Paris sokak ve caddelerinde on bir ayrı karaktere bürünüyor. Farklı öyküler yaşıyor. Farklı insanlara, duyarlıklara, gerçeklere dokunuyor. Onun da işi bu! Bir limuzinin içinde, kapalı ara camdan konuştuğu şoförüyle bir başına. Araba, bir sonraki adrese doğru yol alırken, o çeşitli kılıklara giriyor içerde. Bazen bir dilenci, bazen son vedasını edecek yaşlı bir adam, bazen kanalizasyonda yaşayan ‘Bay Merde’ olarak. Nedir normal olan veya olağanüstü? Gün sonunda bizi bekleyen hücremize, garajımıza dönerken kendi gerçeğimizle yüzleşebiliyor muyuz, asıl mesele bu! Yenilginin damakta bıraktığı o perişan tadı alabilmek. Karanlıkta gizlenen aksak umudu, her şeye rağmen devam etme mecburiyetini, kabullenişin ve başımıza gelen şeyin hüzünlü karanlığını… Dev aktör Denis Lavant, on bir ayrı karakteri oynuyor. Kylie Minogue, Eva Mendes, Edith Scob ve büyük usta Michel Piccoli kadroya renk katan diğer isimler. Leos Carax’ın, Michel Gondry ve Joon-ho Bong ile yönettiği üç ayrı bağımsız kısa filmi içeren 2008 tarihli ‘Tokyo!’ adlı filmde, yine Denis Lavant tarafından canlandırılan müthiş ‘Merde’ karakterini yeniden perdede görmek, izahı zor bir keyif. Salt öykü değil; bir şiir, gerçeküstü bir happening gösterisi, bir başka deneme ‘Kutsal Motorlar’! Sürdürdüğümüz hayatların, cebimizde dolaştırdığımız kimliklerin, üstü yazılı kartvizitlerin, yalancı statülerin sorgulanacağı, varoluşa ve gidişata dair çok ciddi satırbaşları yapan özel bir film. Ülkemizdeki ilk gösterimini, fikri hür, vicdanı hür festival, 12. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde yapan ve Cannes’de Altın Palmiye adayı olan Carax filmine lütfen seyirci kalmayın! İzleyici olun ve hissedin perdede gördüklerinizi. Belki de birden fazla kez tanık olmanız lazım bu yenilikçi, yürekli ve lirik şova! Kaçırılması sağlığı bozar! (4,5 / 5)


ZAMAN YOLCULARI
Bir derginin köşe yazarı, yanındaki iki genç stajyerle birlikte, ilginç bir gazete ilanının sahibini bulup, onunla röportaj yapmak üzere yola çıkarlar. İlanı, zaman yolculuğu yapmak için yanına birini arayan bir mucit vermiştir. Bu bir şaka değildir denmektedir ilanda. Ödeme, dönüşte yapılacaktır ibaresini, mutlaka kendi silahınızı getirin uyarısı takip etmektedir. En önemli uyarı ise, en sona saklanmıştır: Emniyetiniz garanti değildir! Bağımsız filmlerin atar damarı Sundance Film Festivali ve ‘Independent Spirit / Bağımsız Ruh’ ödüllerinde en iyi senaryo ödüllerini alan romantik komedi/dram, bilimkurguya bağlanıyor. Zaman zaman son derece hüzünlü bir tona bürünen filmin senaryosu, Derek Connolly imzalı. Yönetmen ise ilk uzun metraj kurgusunu imzalayan Colin Trevorrow. Aubrey Plaza ve Mark Dupplas, başrolleri paylaşıyorlar. Jake Johnson, Karan Soni ve Mary Lynn Rajskub, başarılı kadronun öne çıkan diğer isimleri. Psikolojik bozukluğu olduğu düşünülen yalnız mucit, yılar önce kaybettiği annesinin acısıyla yaşayan genç kadın, lise aşkını unutamamış alemci gazeteci ve Hint asıllı toy stajyerin yolculuğu, aşk, dostluk, en çok da karşındakine güvenip, inanmak üzerine, zaman kaygılı, zeki ve duyarlı bir öykü. ‘Zaman düşer ellerimden yere, oradan tahta boşa’ diyor film ve eklemeyi unutmuyor: ‘Sen ben, değirmenlere karşı bile bile birer yitik savaşçı, akarız dereler gibi denizlere, belki de en güzeli böyle.’ (3 / 5) 

 


Vizyonda bu hafta (2 Ağustos 2019)
Üçü yerli, toplam altı yeni yapım merhaba diyor Ağustos’un ilk haftasına. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese.


YÜZLEŞME
-Suskunluğa son!-

Çocukluklarında kendilerini taciz eden rahibin hâlâ çocuklarla çalıştığını ve kiliseden uyarı bile almadığını öğrenen üç yetişkin adam, ağır bir yük olarak taşıdıkları suskunluklarını bozarak, konuşmaya karar verirler. Gerçek olaylardan esinlenmiş, Berlin Film Festivali’nde ‘Jüri Büyük Ödülü’nün sahibi olan Fransa-Belçika ortak yapımı ‘Grâce à Dieu’nun yönetmeni, usta isim François Ozon!
Katolik ruhbanlarının pedofili vakalarına, kurbanların açısından bakan şefkatli ve güçlü bir dram Ozon’un yeni filmi. Aralarından biri aile babası olan, artık yetişkin olmuş üç erkeğin, upuzun yıllardır beraber yaşadıkları travmaları. Gerçeği haykırma cesareti gösteren Alexandre, François ve Gilles, Katolik kilisesine, toplumsal baskıya ve sistemin genel duyarsızlığına karşın, artık susmayı değil, konuşmayı seçerler. Çocukken tacize uğramış kurbanlar, pedofili denen sapkınlığa karşı mücadele ederlerken, gündelik hayatlarını da sürdürmek zorundadırlar. Kuru bir özür, üstü kapatılacak bir kabahat değildir görüp duymak istedikleri. Çocuklukları, ilk gençlikleri ve hayatları ellerinden alınmış olan her kurban gibi, somut bir ceza, bir yaptırım, yeni bir düzenleme beklemektedirler. Karşılarındaki buzdağı çok derinlere inmektedir. 
Melvil Poupaud, Denis Ménochet ve Eric Caravaca’nın başlıca rolleri üstlendikleri dramda, usta aktris Josiane Balasko ve tecrübeli aktör François Marthouret de rol alıyor. Görüntü yönetmeni Manuel Dacosse’nin ağır ve kasvetli meseleye yaklaşırken kullandığı titiz kamera kayda değer! Rahatsız edici, dokunaklı ve öfkeli yapım; kanayan açık bir yaranın teşhisinden öte tedavisine yönelik etik bir tartışma açarken, hassasiyet ve cesaretle yerleşik düzenin üzerine gitmekten ve bıçak sırtı meseleyi hemen her yönüyle masaya yatırmaktan çekinmiyor. İkiyüzlü sistem ahlakı ve küçük insanın, sapkın dokunulmazlık karşısında attığı çığlık! Sezonun iyilerinden! (4 / 5)

Başrollerini Dwayne Johnson ve Jason Statham’ın üstlendikleri, gişenin çok sevdiği yüksek hızlı aksiyon serisinin yeni halkası ‘Fast & Furious Presents: Hobbs & Shaw / Hızlı ve Öfkeli: Hobbs ve Shaw’, Almanya-Lüksemburg-Danimarka ortak yapımı animasyon ‘Luis & the Aliens / Luis ve Uzaylı Dostları’ ile birlikte üç yerli yapım; Neslihan Yıldız Alak’ın yönettiği komedi ‘Ölü Yatırım’, ‘Geniş Aile’ serisinin devam filmi olan Cüneyt İnay’ın yazıp yönettiği ‘Geniş Aile Komşu Kızı’ ve Ebru Delibaş imzası taşıyan korku örneği ‘Jinna: Karabasan’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese.

MURAT ERŞAHİN



Diğer Yazılar