Mühendislik öğrencisi Ali, okuduğu küçük şehirden ayrılarak Erasmus projesiyle yurtdışına çıkma hayalleri kurar. Bununla beraber kendisini tanımaya çalıştığı, hayata dair sorular sorduğu bir arayış sürecindedir. Sakin hayatı, türkü kafede solistlik yapan Gülce´den hoşlanmasıyla beraber hareketlenir. Bir hemşire adayı olan Gülce, yaşadığı maddi sıkıntılarını aşmak için Adapazarı´nın eski mahallelerinden birinde yaşlı ve yalnız bir adamın bakıcılığını yapar. Gülce´ye yakınlaşarak onu tanımaya başlayan Ali, Mevlüt´ün de hikâyesine ortak olur. Ali arayışını bu karşılaşmanın eşiğinde sürdürür, cevabını kitaplarda bulamayacağı bir soruyla beraber... Bütün saadetler mümkün müdür?
Milattan önce 2600´lü yıllarda yaşamış Nam-Sis adında bir kral, her bin yılda bir hortluyor. Karısını ve kendisini sonsuza dek dünyada yaşatabilmek için 14 tane özgür ruha ihtiyacı vardır. Kralın musallat olduğu bu 14 kişi de, Nam-Sis´ten kurtulabilmek için Nuri Hoca´dan yardım isterler. Nuri Hoca; 15 yıldır her şeye tövbe etmiş ve insanlara şifa dağıtan bir hoca olmuştur. Nuri Hoca ile birlikte Nam-Sis´i tekrar mezarına göndermeye çalışırlar.
Babası ölen üç yetişkin kardeşe yeni bir Cici Baba gelince işler karışır. Cici Baba kendini kabul ettirmeye çalışırken, annelerinin evlenmesini istemeyen üç kardeş bu durumu engellemek için elinden geleni yapacaktır.
Taş maden işletmesinin sahibi Mikhail Shurov, hayatı ciddiye almayan, duygusuz, alaycı, genç bir iş adamıdır. Önceliği her zaman çalışmak ve daha çok para kazanmak olan bu adamın, geçmişi düşünmek ya da geleceği önemsemek gibi bir tasası yoktur. Bir gün, maden ocaklarından birinde, gönüllü arkeologlardan oluşan bir ekip, İkinci Dünya Savaşı dönemine ait ölü askerlerin kalıntıları ile dolu bir Sovyet sığınağını keşfeder. Mikhail´in bu problemi çabucak çözmesi gerekir. Çünkü para kaybetmek istemez ve işleri durdurmayı reddeder. Ardından, iş adamını ikna etmek için arkeolog ekibinin lideri, güzel ve kararlı bir kadın olan Lisa ile tanışır ve Lisa ona Neva Köprüsü´nde savaşan ve ölen askerlerin kahramanlık hikâyesini anlatır.
Sebastián Lelio´nun yazıp yönettiği, Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı kazanan Una Mujer Fantástica, kendisinden yaşça büyük olan sevgilisini kaybeden trans kadın Marina´nın bu kayıptan sonra yaşadıklarını konu ediniyor.
1892’de geçen film, direnişten sonra ölmekte olan bir Cheyenne reisi ve ailesini kabile topraklarına geri götürmeyi kabul eden bir Yüzbaşının hikâyesini anlatıyor. Tecrit edilmiş bir karakol olan Fort Berringer’den, Montana çayırlarına korkunç ve tehlikeli bir yolculuk yaparlarken, ailesi öldürülmüş genç bir dul ile karşılaşırlar. Düşman Komançiler ve yol boyunca karşılaştıkları çeşitli tehlikeleri yenmek için bütün güçlerini birleştirmeleri gerekir.
Primatolog Davis Okoye doğumundan beri ilgilendiği ve sarsılmaz bir bağ kurduğu, zeki gümüş sırtlı gorili George’u herkesten uzak tutmuştur. Ama bir düzenbazın genetik deneyi bu tatlı maymunu hırçın ve devasa bir boyuta dönüştürür. Daha kötüsü benzer değişime uğramış yeni hayvanlar da vardır Okoye, bir panzehirle hem Dünya’yı, hem de George’u kurtarmak için mücadele edecektir.
İki küçük çocuğu olan bir aile, izole bir kırsalda sakin bir yaşam sürmektedir. Henüz büyüme çağlarında olan çocuklar da, ebeveynleri de hiçbir şekilde ses çıkarmamakta, konuşmamakta sadece işaret diliyle anlaşmaktadır. Ancak bunun sebebi konuşamıyor olmaları değildir. Aile ses yapacak her türlü hareketten uzak durmaktadır. Ancak günün birinde bu sessiz, sakin hayat, küçük çocukların oyun oynarken bir lambayı devirmeleriye altüst olur. Durgun sessizliğin içinde çıkan bu ses, ailenin peşindeki varlığın dikkatini hemen çekecek ve aile sessizliklerini bozmanın bedelini ağır ödeyecektir.
Taş Devri kabilesi, sevimli hayvan dostlarıyla vadilerinde mutlu bir yaşam sürmektedir. Fakat dünyanın değiştiğinden, Bronz Çağı´na geçildiğinden haberleri yoktur. Açgözlü kral Lord Nooth, yemyeşil vadilerini hiç zorlanmadan ellerinden alır. Genç ve maceraperest mağara adamı Dug ise, kabilesini kurtarmak için krala meydan okur. Dug, şanslı bir kahraman olma yolunda ilerlerken takım olmanın ve dostluğun önemini öğrenecektir.
Ozan, İstanbullu genç bir punk´tır. Kaliforniya´da albüm çıkarmayı düşler. Babası Altan, darbe girişimi ile kariyeri sona ermiş olan eski bir müzisyendir. Ozan´ın doğum gününde, Ozan´ın geleceği hakkında ateşli bir tartışmaya girerler ve Ozan evini terk eder. Kaset dükkanı sahibi arkadaşı Deniz, Ozan´a ertesi sabah Kaliforniya´ya giden bir gemi bileti hakkında bilgi verir. Ozan ve kız arkadaşı Lara; ev partilerinden, hurdalıkta yer alan çılgın disko mekanlarına, nargile bardan birçok yere kadar tüm şehirde bileti ararlar.
Oflu Hoca, başkanlığını yaptığı Doğanspor futbol kulübüne, genç yetenek Hayati´yi transfer etmek için Lüleburgaz yollarına düşmüştür. Gelgelelim Oflu Hoca´yı olmadık sürprizler beklemektedir Trakya´da.
Kostak Emine yıllar boyunca eğreti gelin olarak yaşadığı için yaşadığı çevre tarafından dışlanır ve yalnızlığa itilir. Üstelik artık eğreti gelin bile değildir. Kendi çevresinde yaşadığı zorluklar yüzünden kız kardeşi Dilan´nın yanına sığınır. Kostak Emine´nin her şeye rağmen yaşama dair dayanak noktaları vardır. Biri, eğreti gelin olarak gittiği delikanlılardan biri olan Hakan; diğeri de Hakan´dan olan olan kızı Ladik´tir. Fakat Ladik´i büyütebilmek için ne zamanı ne de fırsatı olmuştur. Ladik teyzesi Dilan´ın yanında büyümüş; genç kız olmuştur. Ve Kostak Emine kızı tarafından da dışlanır.
2011 yılının Mart ayında Suriye´nin güneyindeki Der´a şehrinde, Tunus ve Mısır´da gerçekleşen halk ayaklanmalarından etkilenen ve Suriye rejiminin baskılarından bunalan 14-15 yaşlarındaki çocuklar, Baas rejimini eleştiren duvar yazıları yazarlar. Çocuklar tutuklanır ve işkenceye maruz kalır. Aşiret yapısının güçlü olduğu Der´a´nın aşiret reisleri aynı zamanda Beşşar Esad´ın teyzesinin oğlu olan, Der´a kenti muhaberat başkanı Atıf Necip´ten çocukları isterler. Atıf Necip aşiret reislerini rencide eder ve çocukları vermez. Film gerçekte yaşanmış olaylardan esinlenilerek bir ağabey kardeş hikayesi üzerine kurulu.
Genç bir adam olan Jack ve kendisinden küçük olan kardeşleri Billy, Jane ve Sam´in kendilerine ait büyük sırları vardır. Dört kardeş bir arada kalmaya devam edebilmek için annelerinin ölümünü herkesten saklamak zorunda kalmıştır ve ancak bu şartla birlikte yaşamaya devam edebileceklerdir. Kardeşlerin hayatını zorlaştıran bir diğer etmen daha vardır ki, bu sakladıkları sırdan çok daha kötücüldür. Genç kardeşlerin yaşadıkları malikanede şeytani bir varlık kol gezmektedir ve kardeşlere rahat vermemektedir.
Louis Magpie, memleketi ve komşu köyü arasında Geleneksel Peynir Yarışı yapılacağını haber alır ve adeta büyülenir. Sonunda gerçek bir yarış şampiyonu olduğunu kanıtlamak için bir şans elde etmiştir. Bu coşkusuyla hemen harekete geçer, takımın zaferi için evini ve arkadaşı, mucit Alfie’nin muhteşem atölyesini bahse koyma konusunda tereddüt etmez.
Sincap Surly ve arkadaşlarının yaşadığı fındık dükkanı adeta bir cennet gibidir. Bütün gün yemek, bütün gün oyun, bütün gün eğlence… Ama bir gün dükkandaki bir kaza sonucu Surly ve arkadaşları evsiz kalır. Kalacak başka bir yer bulamadıkları için diğer arkadaşlarının yaşadığı parka geri dönerler. Yeşil, çim, huzur kulağa hoş gelse de rahata alışan Surly için pek de kolay olmaz doğaya dönmek. Bir gün, tam da düzenleri oturmaya başlamışken kötü bir haber gelir: Yaşadıkları park insanlar tarafından lunaparka dönüştürülecektir. Surly´nin öncülüğündeki bu ekip, yuvalarını kurtarmak için hayatlarının en önemli, en beklenmedik ve en tehlikeli macerasına çıkar.
Zengin bir ailenin tek çocuğu olan Doruk hayalini gerçekleştirerek polis akademisine girer ve birincilikle mezun olur. Bir operasyon sırasında tanıştığı Serap´a aşık olur ve evlenirler. Kızları Zeynep dünyaya geldikten kısa bir süre sonra bunalıma giren Serap evi terk eder. Kahraman bir özel harekât polisi olan Doruk, zorlu görevlerinin yanında kızı Zeynep´e hem annelik hem babalık yapar. Kızıyla aralarında çok güzel bir bağ oluşmuşken evi terk edip giden Serap tekrar çıkagelir. Baba ve kızın hayatında zorlu bir dönem başlamıştır.
Türk ordusu, 7 yıldır bir iç savaşın sürdüğü, dünyanın en tehlikeli bölgesine, yanında hiçbir müttefik devlet olmadan giriş yapar. Bu esnada, Yüzbaşı Alparslan´ın komutasındaki 6 kişilik Özel Kuvvetler timi, Yüzbaşı Pilot Onur´un da katılımıyla Türk ordusuna karşı kurulan büyük tuzağı ortaya çıkarır. Vatan millet uğruna, bu tuzağı bozmak için yüzlerce teröriste karşı tek başına ölüm kalım mücadelesi veren tim için belki de asıl sınav, vicdanın sesini unutmamak ve insanlık dışı savaş koşullarında insan kalmayı bilmektir.
Eski bir model olan Jade, kocası Nick´in yardımlarıyla kendi işini kurar. İş hayatında tutkulu ve başarı basamaklarını hızla çıkmak isteyen Jade´in özel hayatı, Nick´in eski eşi Maria ve kızları Stephanie´nin çatkapı hayatına girmeleriyle alt üst olur. Maria ile yaşadığı tüm zıtlaşmalar, çekişmeler ve anlaşmazlıklar Jade için hem özel hayatında hem iş hayatında zamanla yerini bir kadın dayanışmasına bırakacaktır.
Tatile giden karısının ardından bir gece evde çapkınlık yapmak isteyen adamın tadını, her şeyden habersiz eve giren üç farklı hırsız ve kocasına sürpriz yapmak için aniden dönen eşi bozuyor.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
6 yaşındaki oğlunu korkunç bir kazada kaybeden Alicia, o günden sonra oldukça kederli günler yaşamaya başlar. Eşiyle boşanan genç kadın, yaşadığı plazanın önünde arabalara göz kulak olan 13 yaşındaki çocukla tanışır ve zaman geçtikçe aralarında güçlü bir bağ oluşur. Bir gün çocuğu sokakta kanlar içinde bulan Alicia, ona ne kadar değer verdiğini ve yaşama tekrar tutunması için bir sebebinin olduğunu fark eder.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: