DOKTOR UYKU
DOCTOR SLEEP
Dan Torrance, Overlook’da henüz bir çocukken geçirdiği travmanın korkularını hala geri dönülemez bir şekilde yaşar ve biraz huzur bulmak için mücadele verir. Bulduğu bu huzur Abra ile tanıştığında yok olur. Abra, kendine özgü “parlama” olarak da bilinen olağanüstü bir algılama yeteneğine sahip, cesur bir genç kızdır. İçgüdüsel olarak Dan’in de aynı yeteneğe sahip olduğunu fark eden Abra, onu arar.
YÖNETMEN:
Mike Flanagan
OYUNCULAR:
Ewan McGregor
Rebecca Ferguson
Kyliegh Curran
Carl Lumbly
SENARYO:
Mike Flanagan
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ:
MÜZİK:
The Newton Brothers
YAPIM:
2019, ABD
DAĞITIM:
Warner Bros.
SÜRE:
152 dakika
ELEŞTİRMEN YILDIZLARI:
MEHMET AÇAR (Habertürk)… 3
MURAT ERŞAHİN (sinemamuzik.com)… 3
ALİ ULVİ UYANIK (Milliyet Sanat)… 3
UĞUR VARDAN (Hürriyet)… 3,5
ELEŞTİRMEN GÖRÜŞÜ:
KEREM AKÇA: ‘… Açıkçası çöp üretimle (bkz. “Oculus”) başladığı kariyerinde gittikçe yükselen yönetmen, capcanlı karakterler ve taptaze mizansenlerle Newton Brothers’ın piyano ve çellodan çıkan ezgilerini de postmodern ve saykodelik bir araca çeviriyor. Sanki “Doktor Uyku”, ‘The Shining’ markasını yıkıp bozma, yeniden inşa sürecine sokma üzerine kurulu. Onun klasik psikolojik-gerilimle gotik korku arasında gidip gelmesini biçimci bir kafayı bulma serüvenine çeviriyor. Bu ‘saykodelik, oyunbaz ve telekinetik yaratıcılık dönemi krizi gerilimi’ de tutuyor. Keyifle izlenirken, ‘sadece orijinaldeki karakterleri esas oyuncular oynasa daha iyi olmaz mıydı?’ (özellikle Jack Nicholson ve Shelley Duvall) sorusuyla noktalanıyor. “Doktor Uyku”, son 20 senede “Gerald’s Game” ile birlikte en heyecan verici Stephen King uyarlaması. ‘O’ (‘It’), ‘Hayvan Mezarlığı’nı (‘Pet Sematary’) yeniden canlandırma çabası, yüksek bütçeyle göz boyamadan öteye gitmedi. Flanagan'ın perde temsilleriyle sadece; “Gizli Pencere” (“Secret Window”, 2004), “1408” (2008) ve “1922” (2017) gibi eli yüzü düzgün filmler rekabete girebilir.
UĞUR VARDAN (HÜRRİYET): ’… ‘Doktor Uyku’nun bir klasik olmadığı ve de olmayacağı kesin ama ben yine de Mike Flanagan imzalı bu çalışmanın pek de devam kaygısı taşımadan hareket etmesini, farklı atmosfere ve yapıya sahip olmasını beğendim. Kubrick’le aşık atmak zaten zor ama filmin daha basit, daha sade olma gayreti hoşuma gitti. Ayrıca yer yer western (‘Şapkalı Rose’ ve çetesiyle yaşanan kaçıp kovalamaca) tadı taşıyan hava da, öyküye sürükleyicilik kazandırmış. Evet, kinetik güçler ve özellikle Abra karakteri sanki bir ‘X-Men evreni’ne aitmiş ve bu öyküde ‘kiralık’ olarak oynuyormuş (!) gibi duruyor ama genel toplamda sırıtmamış. Ben ‘Doktor Uyku’da en çok Kubrick’in tarzını taklit çabasına girişmeden ‘The Shining’e, o büyük klasik zihinlerde bıraktığı imgelere ve kadrajlara saygı duyma çabasını, korkutma ya da germe gibi bir amaç gütmeden seyircisini nostaljik bir tura çıkarma düşüncesini sevdim. Performanslara gelince: Filmi Danny Torrance’da Ewan McGregor, minik Abra’da Kyliegh Curran, ‘Şapkalı Rose’da da Rebecca Ferguson (her zaman olduğu gibi özel bir ‘ışıltı’ya sahip) sürüklüyor. Sonuç olarak sınırlarını bilen ve kendine ait çizgiler içinde seyircisini alıp götüren bir film ‘Doktor Uyku’; bana sorarsanız kaçırmayın derim...’