Bu Kalp Seni Unutur Mu

SAKINCALI BELGESEL 'TÜRKİYE'NİN KALBİ ANKARA'

10 Mayıs 2025 Cumartesi 10:59

Kurtuluş Savaşı’nda ülkelerini ayağa kaldırmaya çabalayan Türkler'in Sovyetler’in iş birliği, devamında iki genç ülke Türkiye Cumhuriyeti ile SSCB’nin siyasi, askeri, kültürel, sosyal alanda yardımlaşması, çağdaşlık arayışları sürüyor; 1932’nin sonlarında Türk yetkililer, Sovyetler’den genç sinemacıları Türkiye’ye davet edip, Cumhuriyet’in ilk 10 yılında yapılanları, yaşananları yansıtacak, oyunculu, senaryolu kurgu film sipariş ediyor. 
Senaryoyu Nathan Zarkhi yazacak, Sergei Yutkevich de yönetecek. Soyyetler sinema birikimi, teknik, yaratıcılıkla bizden çok ilerideler.
Bir sürü olay yaşanıyor ve sonucunda kurgu film yerine belgeselde karar kılınıyor. Nathan Zarkhi, maarif müfettişi olan Reşat Nuri Güntekin’le Anadolu’yu dolaşıyor, notlar alıyor.
Senaryo 1914 ile 1932 arasında ülkenin neler yaşadığını anlatacak ve son bölüme de Cumhuriyet’in 10. Yılı kutlamalarından görüntüler koyulacak. 
Ancak, projeyi denetleyen yerli komisyon senaryoyu yetersiz bulup, beğenmiyor. Türlü müdahaleden sonra film Sovyet-Türk dostluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin savaşın ardından barış döneminde yaptıkları hakkında belgesele dönüşüyor. 
Sonuçta, Mustafa Kemal Atatürk’ün filme alınmış Nutuk görüntüleri, 10. Yıl geçit töreni, orada burada çekilmiş günlük yaşam derken propagandası bol bir iş ortaya çıkıyor. Senaryo ve yönetimin Sergei Yutkevich, yönetmen yardımcılığının Lev Arnshtam’a ait olduğu yazılıyor filmin jeneriğine. 
‘Ankara Türkiye’nin Kalbidir’ adıyla film Nisan 1934’te ilk kez ‘Vatandaş, bu filmi gör ve çocuklarına göster’ sloganıyla halka gösteriliyor. 
Yönetmeni, Cumhuriyet Gazetesi’ne filmi şöyle özetliyor: 
‘Birinci kısım Anadolu’yu ve Ankara’nın eski hâlini tasvir etmektedir.
İkinci kısımda Türkiye Cumhuriyeti’nin onuncu yıl dönümü münasebetiyle Ankara’da yapılan tezahüratta bulunmak üzere memleketinize gelen ve General Voroşilof’un riyaseti altında bulunan Sovyet heyetinin Ankara’daki temasları ve kendilerine yapılan samimi hüsnü kabul görülmektedir.
Üçüncü kısım, filmin asıl mevzuunu teşkil etmektedir. 
Dördüncü kısım Ankara’nın bugünkü hâlini göstermektedir.
Beşinci kısımda Reisicumhur Gazi hazretlerinin nutukları vardır.
Altıncı ve son kısım büyük resmi geçidi ve Ankara’nın Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle elektriklerle donatılmış hâlini göstermektedir…’
Zamanla adı Türkiye’nin Kalbi Ankara’ya (Rusça: сердце Турции / Serdtse Turtsii) dönüşen film pek beğenilmiyor ve üstüne üstlük NATO’ya girmiş Türkiye’nin ABD yanlısı politikalarıyla unutturulup gidiyor. 
Yıllar sonra ilginç bir olay yaşanıyor; TRT’nin sadece Ankara ve çevresine TV yayını yaptığı dönemde, 10 Kasım 1969’da Türkiye’nin Kalbi Ankara ekrana getiriliyor. 
Devlet televizyonunda kiril alfabesiyle yazılarla orak-çekiç görüntüleri belirince, TRT Genel Müdürü Adnan Öztrak evinden kalkıp gecenin bir vakti TRT binasına gelerek yayını yarıda kestiriyor. Yayın sorumlusu Mahmut Tali Öngören’e cezası veriliyor. Gerekçe, Rusça komünizm propagandası yapılması ve ülkenin çok yoksul gösterilmesi…
Cumhuriyetin ilk yıllarına ait en zengin belgesel özelliği taşıyan Ankara’nın Kalbi Ankara daha sonra 1989’da Ankara Uluslararası Film Festivali’nde gösteriliyor ve Cumhurbaşkanlığı resmi sitesine de koyuluyor.  



Diğer Haberler