Uzun yıllar öncesinden bir fotoğraf; temiz yüzlü Liverpoollular’ın grubu Beatles hâlâ zirvededir, yaramaz ve hınzır rakipleri Rolling Stones’un nefesi ise enselerinde. ABD’de durum İngiltere’ye göre daha politizedir. İngiltere işin müzik yönüyle ilgilenirken Vietnam Savaşı’na karşı gelen Amerikalı gençler olayı yoğun bir muhalif çizgiye ve underground atmosfere taşıyıp egemen kültüre gayet organize şekilde karşı çıkar. Uzun süredir sesi gür çıkmayan Amerikan folk müziği yeniden kıpırdanmaktadır; ilk üç albümünün ardından folktan rocka akan, rock’n’rollun dansına ve eğlencesine alternatif sunan Bob Dylan ile yoldaşı Joan Baez sevginin, barışın, dostluğun önemini vurgulayan bir duruş sergileyip savaşı lanetlemektedir.
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi Yüksek Frekans kürsüsünden profesör Mustafa Santur, 16 Temmuz 1951’de dekanlığa mektup yazıyor ve üniversite bünyesinde televizyon altyapısını oluşturabilmek için36 bin TL. ödenek talep ediyor. Olumlu yanıt veriliyor ve doçent Adnan Ataman Hollanda’ya giderek Philips’ten cihazları teslim alıyor. Perşembe Pazarı’nda yaptırılan verici anten Taşkışla binasının çatısına monte ediliyor…
Şeref Canku; Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Anadolu’da zor şartlarda derlemeler yapmış müzik sevdalılarından biri. Doğan Canku’nun babası olmasından ötürü ismi biraz daha biliniyor ama gölgede kalmış ustalardan. Kızı Kumru Canku tarafından yazılan ‘Şeref Canku Eserleri’ kitabında yaşamı şöyle özetleniyor:
Düsseldorflu müzik öğrencileri Ralf Hutter ile Florian Schneider, ‘Organisation’ adı verdikleri grupla müzikal serüvenlerine başlamıştı. 1970’de adları Kraftwerk (Elektrik Santrali) olmuş ve 1971-73 arasında Anglo-Amerikan arayışlara girişmişlerdi. 1974’de genişleyen kadroyla sentetik ritmleri keşfetmişler ve ortaya Autobahn gibi bir yapıt çıkmıştı. Müzik dünyası için çok önemli adımdı Autobahn.
Geçen yıl 3 Haziran’da Bodrum'da geçirdiği kalp krizi sonucu 57 yaşında yaşamını yitiren Kalan Müzik'in sahibi ve kurucusu, müzik yapımcısı Hasan Saltık’ın birinci ölüm yıldönümüydü birkaç gün önce. Ona ‘Gölge Kültür Bakanı’ deniyordu. Otuz yıldan fazla süredir müzik adına çok önemli işler üretmiş Saltık'ın bu kadar önemsenmesinin, sevilmesinin nedeni neydi?
Hikmet Hanım ile Veteriner Ahmet Bey’in ilk ve tek çocuğu. 18 Kasım 1947 Ankara doğumlu. Tam adı İbrahim Şükrü İzzet Özhindu. Bebek yaştayken anne ile babası ayrılınca, dede evinde anne, anneanne, teyze, kuzenlerle büyüyor. Annesi İzzet’i klasik müzik konserlerine götürmeye başlıyor ve orada müziğe sevdalanıyor. ‘İsmet Teyze’si Ankara Radyosu’nda Tiyatro Eğlence Yayınları müdürü. Onun yardımıyla Ankara Radyosu Çocuk Saati programının kadrosuna katılıyor. Oradan ‘Çocuk Tiyatrosu’na geçiyor.
Milliyet Gazetesi’nin 22 Kasım 1959 tarihli sayısında bir haber yayınlanıyor; başlığı şöyle: ‘Bir Şantör Mahkemede 4 Defa Şarkı Söyledi’. Şantörün adı Yaşar Güvenir. O dönem Ankara hafif müzik piyasasının en bilinen isimlerinden biri. Gelin, Milliyet’in haberine göz atalım:
Yeşilçam filmlerinin demirbaş oyuncularından Feridun Çölgeçen. Kötü rollerle belleklerde ama karikatürize tiplemeleri de garip bir mizah tadında. 10 Mayıs 1911'de Mehmet Sami Çölgeçen (Atatürk dönemin milletvekillerinden) ile Sıdıka Nevin Hanım'ın dört çocuğundan biri olarak İstanbul'da doğuyor. Çölgeçen'in babası Sami bey, Fizan'a sürgüne gönderilen ittihatçılardan. Mustafa Kemal Atatürk, çölü geçen ilk Türk olması münasebeti ile kendisine Çölgeçen soyadını veriyor.
Konumuz yabancılar; hani şu büyük orkestralarıyla dönemin gözde hafif müzik parçalarını yorumlayıp milyonluk albümlere imza atanlar. James Last, Paul Mauriat, Fausto Papetti ve diğerleri... Bizde plakların raflara alfabetik yerleştirildiği dönemde Batı’da ‘tür’e göre bölümler hizmette. Şeflerin yaptıkları ‘easy listening’ diye etiketleniyor.
Melih Kibar’ın Hababam Sınıfı’yla birlikte en sevilenler listesinde hep en üstte Selvi Boylum Al Yazmalım’ın film müziği. Oysa ne Altın Portakal’ı var, ne de dişe dokunur ödülü; halkın beğenisiyle sevgisinden başka. Döneminde filme yazılmış eleştirilerde müziğinin adı bile yok…
Taksim’den Galatasaray’a yürürken solda kalan Hasan Bey Apartmanı (No: 133) girişindeki ilk dükkan. Öğleye doğru açılıyor; gece yarısına doğru kepenk indiriyor. Üç buçuk metre kare kadar; Vakko ile Tanca’nın bitişiği. 1966’da açılmış. Adı Karakedi Plak Evi. Kurucusu İslam Bey (Nurhat). Dükkanın sahibi bilinen Hasan Üngör işe 1967’de Mecidiyeköy Lisesi’nde öğrenciyken girmiş ve zamanla Karakedi’ye ortak olmuş.
Tarih 3 Aralık 1990. TRT, özendirici yayın olarak Telegün’ü başlattığını duyuruyor. Avrupa’daki 15 ülkenin bir süredir kullandığı ‘teleteks’ hizmetinin bizdeki adı Telegün. Haberler, spor sonuçları, TV ve radyo programları, sermaye piyasası ile döviz kurları, hava ve yol durumu, uçak ve tren tarifeleri ile sanat etkinliklerine ilişkin bilgiler içeriyor Telegün. Diğer deyişle ekran gazetesi bu. Acil yardım rehberi de denebilir.
İsmini, yüzünü bilen az, ama ya sesini? Ramazanlarda TRT’deki iftar duasının vaz geçilmez sesi Nur Subaşı artık aramızda değil; ancak moda deyimle ‘efsaneleşmiş’, kuşaktan kuşağa devrolmuş yorumu hala belleklerde. Evet; mükemmel ses, mükemmel tonlama, mükemmel vurgulama ve derin huzur… Devlet Tiyatrosu oyuncusu, TRT’nin ilk seslendirmecilerinden (Seslendirme sanatçısı diyemiyoruz, kendisi seslendirmeyi sanat olarak kabul etmiyordu) Nur Subaşı Türkiye’deki nadir markalardan biri.
Yerli popta ekip çalışmasını başarıyla uygulamış, besteleriyle herkesin beğenisini kazanmış Melih Kibar, amansız hastalığın pençesinden kurtulamayarak genç yaşta yaşama veda etmişti 2005’in 7 Nisan’ında… 1951 doğumlu Kibar, sekiz yaşında İstanbul Konservatuarı Yarı Zamanlı Piyano Bölümü’ne başlamış, Alman Lisesi'nde okurken Milliyet Liselerarası Müzik Yarışması'nda ilk kez geniş kitlelerin önüne çıkmış, ardından kimya mühendisliği okurken Timur Selçuk'tan dersler alarak yoluna devam etmişti…
İtalyan erotik seks komedi filmleri art arda Türkiye pazarına girmeye başlıyor ve kısa sürede büyük ilgi görüyor. Yeşilçam durur mu; Oksal Pekmezoğlu, ‘Erkek Dediğin...’ serisiyle bizde de hatırı sayılır hayran kazanan İtalyan oyuncu Lando Buzzanca’nın filmlerini bize adapte etmek için harekete geçiyor. Ancak, Buzzanca’ya benzeyen, oyunculuğu da iyi olan birini bulmak gerek.
Bir süre sonra Selda Bağcan, Times dergisinin “Dünya Müziğinde Yaşayan Efsane ve Tarihi Kadın Şarkıcılar” listesinde yer aldı. Yüzüklerin Efendisi'nin Frodo'su Elijah Wood, Selda’ya olan hayranlığını dile getirdi… Selda ülke dışında birçok konser verdi ve vermekte. Pek iyi kimdir Selda ya da son dönemdeki adıyla Selda Bağcan?
Çok satan kitapları kadar filmler aracılığıyla da gönülleri feth etmiş, Türkiye’nin Oscarı’nı almış, milyonları güldürmüş, hüzünlendirmiş Hababam Sınıfı, efsane unvanını tam anlamıyla hak etmiş bir ‘kült seri’ durumunda uzun yıllardır. Yabancı bir internet sitesine ‘Hababam Serisi’yle ilgili düşülen not her şeyin özeti aslında: ‘Türkseniz mutlaka defalarca izlemişsinizdir’.
Mert Ali Başarır’ın Cumhuriyet DERGİ’deki Anket Defteri adlı köşesine 26 Kasım 1989’da Kemal Sunal konuk olmuş. Başarır’ın giriş yazısı ve söyleşi şöyle akıyor:
Yıl 1964; Türkiye Müzisyenler Sendikası’ndan Muammer Yeşil, Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da 1 ve 2 Eylül’de düzenlenecek Balkan Melodileri Festivali’nde Türkiye’yi temsil edecek Milli Orkestra’da yer alacak isimleri önce Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası’ndan seçer. Boğaziçi Müzik Festivali’nde başarılar kazanmış bu orkestranın Türkiye’yi temsil etmesinin uygun olacağını düşünülmüştür. Ancak...
Adının Ünal Gürel olduğunu bilen az, ama Kemal Sunal filmlerinin en sevilen kötü adamı olarak reytingi her zaman yukarıda... Hanzo’daki öfkeli hasta bakıcıdan sonra 1977 tarihli Sakar Şakir’deki ‘Gardırop Fuat’ tiplemesiyle ülke çapında ünleniyor. Ardından Avanak Apti’de Barut Osman, Yedi Bela Hüsnü’de Karamürselli Deli Hamdi, Tokatçı’da Karbonat Erol, Tarzan Rıfkı’da Kerpeten Hüsnü, Dokunmayın Şabanıma’da Fatsalı Osman, Atla Gel Şaban’da ‘kedi kesen kasap’ oluyor.
Çoğunluğu yerli yapım olmak üzere yedi, sekizden aşağı pek düşmüyor haftanın yeni film sayısı. Her sezon olduğu gibi yerli filmlerde başı yine korku ve animasyon türleri çekiyor!.. Beşi yerli yapım olmak üzere toplam sekiz yeni filme ev sahipliği yapıyor Mart ayının son vizyon haftası! İstanbul dışında bulunduğumdan ötürü kimi filmler adına düzenlenen basın gösterimlerine katılamadığımdan, haftanın yeni filmlerine yapım notlarına değinerek yer vereceğim.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Dünyayı terk etmek zorunda kalan Mickey Barnes, yeni bir cennet arayışıyla buzul bir gezegene giden koloni gemisinde bir tür deney faresi olarak çalışmakta, ölüm vakalarında yeniden doğarak kaldığı yerden görevine devam etmektedir. ‘Parazit’in yönetmeni Bong Joon-ho’nun son çalışması ‘Mickey 17’, Donald Trump benzeri tiranlara da gönderme yapan, karanlık komedi tadında bir bilimkurgu. UĞUR VARDAN (08.03.2025/ HÜRRİYET)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Geçen hafta, Berlin Film Festivali (Berlinale) izlenimlerimize başlamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim. Bu hafta bahsedeceğimiz filmler arasında, festivalden Altın Ayı ile dönen ve İstanbul Film Festivali’nde de gösterilecek olan Drømmer, Radu Jude’nin yeni filmi Kontinental ’25, tümüyle yapay zeka ile oluşturulmuş görseller ile yapılmış bir animasyon ve festivalden Teddy ödülü ile dönen, Lesbian Space Princess de var. Haftaya, Berlinale notlarımızın üçüncü bölümü ile devam edeceğiz.
Birbirinden güzel eserlerin icra edildiği bir TRT klasiği "Akşam Sefası" programı, bugün 21.00'de TRT Müzik'te.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
İletişim yayınları etiketiyle satışa çıkan kitapta müzik yazarı, eleştirmen, programcı Murat Beşer, Türk müziğinin zarif sesi Nesrin Sipahi’nin yaşamı ve sanat serüvenini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitap, Yeşilköy’de başlayan çocukluğun, radyolardan plak kayıtlarına, turnelerden gazinolara uzanan başarı öyküsüne dönüşümü kadar Sipahi’nin bilinmeyen yönlerini de ortaya koyuyor. Nesrin Sipahi-Sahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi aynı zamanda bir dönemin kültürel portresi.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Hemen her öğretmenin, okul müdürünün maratona benzettiği hayatın henüz başında biri Lezzet. Başka bir deyişle; böğürtlenli, limonlu, çilekli, çikolatalı, vişneli, karamelli, karadutlu dondurmalardan henüz tatmadı, sadece vanilyalının tadını biliyor. Onunla tanışmak için sayfaları çevirmen yeterli. Çelişki Bilmez Lezzet’in Geçmiş Zaman Maceraları Uğur Vardan’ın çocukluk anılarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşuyor.
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.
50. yaşını kutlayan albümlerin, yayınlandığı dönemde yarattıkları heyecan, uzunçaların kulaklardaki doygunluğu, yeni yeni piyasaya çıkan kasetlerin sunduğu kolaylık, bugünün dijital ortamında unutulmuş plakların önemi müzik camiasının en tatlı muhabbetlerden biri bu yıl. Doğum günü pastaları 50 mumla adeta yangın yerine dönmüş, eskimeyen, çoğu klasikleşen albümler arasında gezintiye ne dersiniz?