Hayal Ülkesi, bir yüzbaşının zamanın ötesinde, geçmişin kaybolup, geleceğin anlamsızlaştığı bir yere götüren bir arayışının hikâyesi. 1882’de, yerli halka karşı soykırım harekâtı sırasında Patagonya’da bir ileri karakoldayız. Danimarkalı yüzbaşı Gunnar Dinesen’in 15 yaşındaki kızı Ingeborg genç bir askere tutulup evden kaçınca, yüzbaşı Dinesen genç çifti bulmak için tekinsiz ve tehlike dolu düşman bölgesine girmeyi göze almaya karar verir.
Başarısız geçen iş hayatlarının yapacakları yurt dışı seyahatinde değişeceğini düşünen Şenay ve İlber, katıldıkları bahçecilik fuarında yanlış kişilerle karşılaşıp beklemedikleri bir olayın tam ortasına düşerler. Şenay ve İlber, dünyayı tehdit eden bir güç ile karşı karşıya olduklarını kısa zamanda anlayarak, hem kendilerini hem de tüm insanlığı bu beladan kurtarmanın yollarını aramaya başlar.
Bir çiftlik evinde kalan Wilson´lar, bir gece çiftliğin içine sızmayı başaran vahşi bir kurt sürüsünün ürkütücü ve kanlı saldırılarına maruz kalır. Geceyi atlatmaları için birlik olup kurtlarla mücadele ederek, hayatta kalmak zorundadırlar.
Hazar Kafkas yıllar sonra ağır sağlık sorunlarıyla ve beş parasız olarak döndüğü kasabasında hayatının muhasebesini yapmaktadır. Babasından kalan evin satışıyla ya yıllardır göremediği oğlunun geleceğini garanti altına alacak ya da ummadığı anda aşkı bulduğu Nehir’in ölmek üzere olan kızının hayatını kurtaracaktır.
James Bond’un geçmişinden gelen şifreli bir mesaj, onu tehlikeli bir organizasyonu açığa çıkartmaya yönlendirir. James Bond’un şefi M, gizli servisi ayakta tutmak için politik güçlere karşı mücadele verirken, James Bond da Spectre’in ardındaki korkunç gerçeği açığa çıkarmak için çok kanlı bir işe girişir.
Kadir, şartlı tahliye olur. İstanbul’da polis failleri yakalamak için önlemlerini arttırmaktadır. Emniyette yüksek bir mevkide olan Hamza, tahliye sonrasında Kadir’in bir iş bulmasında yardımcı olur. Kadir çöp toplayıcısı gibi çalışarak gecekondu mahallelerinde muhbirlik yapmaya başlar. Kadir, kardeşi Ahmet’i çalıştığı mahallelerden birinde bulur. Ahmet’in kendisine karşı mesafeli tutumu, Kadir’i çeşitli komplo teorileri üretmeye yöneltir.
Mary Mapes çok başarılı bir televizyon gazetecisidir, birçok gizli gerçeği ele almış ve ün kazanmıştır. 09 Eylül 2004, Mapes ve ekibi için dönüm noktası olacaktır. Saygın haber spikeri Dan Rather önceki akşam, Başkan Bush’un başkanlık öncesi yaptığı görevinden kaçtığına dair delilleri kamuoyuna sunmuştur. Bu nedenle haber ekibi sorgulanma sürecine girer. Haber ve kurul odalarında dürüst ve özgür gazeteciliğe müdahale edilmektedir.
Tilly Dunnage, güzel, yetenekli ve sıra dışı bir kadındır. Annesi Molly’yi bulmak için doğduğu kasabaya döner. Geçmişin yaraları ile döndüğü bu yerde Tilly’yi kasabalıya yaklaştıran şey onun eşsiz terzilik yetenekleri olur. Acılar yerini kahkahalara bırakırken Tilly modacı kimliğiyle kasabanın kadınlarını adeta baştan yaratır. Tilly Dunnage kasabanın yakışıklısı Teddy’ye kalbini kaptırınca bu aşkın ona tahmin edemeyeceği şeyler yaptıracağını görecektir.
Kariyer, İstanbul’dan Malatya’ya giden ve başına binbir türlü olay gelen çok özel bir karakteri anlatıyor.
Cin Kuyusu, çocukları olmayan bir ailenin son umut olarak köydeki büyücüye gitmeleriyle başlayan ilginç ve fantastik bir hikâye. Ailenin yolda geçirdiği trafik kazası ile tetiklenen bir lanetin sonucu ızdırap ve korku dolu iki gün yaşanır. Köyün başına gelen lanet ise köyün güzel kızı Zehra’nın yavuklusu Ali’nin bir gece ansızın askerden firar edip gelmesiyle başlar.
Sevimli köpek Lotte´nin yaşadığı köyde her türlü icat yapmak çok önemli bir görev olarak kabul edilmektedir. O nedenle her sene en iyi mucit yarışması düzenlemektedir. Lotte’nin yaratıcısı Oskar köyün en iyi mucitlerinden birisidir. Oskar´ın en büyük rakibi ise Adalbert the Rabbit´tir. Bu yarışmada birinci olmak Oskar’ın ailesine büyük bir saygınlık ve onur kazandıracaktır.
Charlie Brown, Snoopy, Lucy, Linus ve Peanuts çetesi, 3 boyutlu halleriyle beyazperdeye geliyor. Charlie Brown, en iyi arkadaşı olan Snoopy ile birlikte, baş düşmanı Kırmızı Baron’u alt etmek için bir yolculuğa çıkıyor. Charles M. Schulz’un hayal gücü ve Buz Devri filmlerinin yaratıcılarının gerçekleştirdiği film her ezilen kişinin şansının mutlaka dönebileceğini kanıtlıyor.
3 boyutlu yazıcı ile oluşturulan ve sonra öldü diye çöpe atılan Frankenstein, ayağa ilk kalkışı ile “Neyim ben? Beni kim yarattı? Bu dünyadaki görevim nedir?” gibi insani duyguları sergilemektedir. Film, üst seviyede teknolojik ve günümüze uygun olarak çekildi. İçinde bir çok soruların olduğu bu film Frankenstein’ı hissetmemizi ve ilk defa olaylara biraz da onun açısından bakmamızı sağlayacağı için izleyiciye ayrı bir seyir keyfi veriyor.
30´lu yaşlarının sonundaki Latif, yıllardır annesiyle birlikte yaşayan, aynı kadınla birlikte olan ve aynı işte çalışan sıradan bir adamdır. Latif bir gün sevgilisi Reyhan´a ayrılmak istediğini söylemeye karar verir, ancak konuşma beklediği gibi gelişmediği gibi üstüne kendisini Reyhan´a evlilik teklifi ederken bulur.
Şef Adam Jones, sahip olduğu herşeyini kaybetmiştir. Kötü alışkanlıklarından vazgeçemeyen, iki Michelin yıldızlı şef, sadece tadın oluşturacağı heyecanın peşinde olmuştur. Kendi mutfağını oluşturmak ve 3. Michelin Yıldızı’nı kazanabilmek için yanına en iyi şefleri ve güzel Helene’yi almak zorundadır. Çok Pişmiş, yemek sevgisi, iki insan arasındaki aşk ve ikinci şansların gücü hakkında komik ve duygusal bir hikâye.
Abbas’ın Melekleri, köşeye sıkıştırılmış, pısırık bir mafya babasının başından geçen komik olayları konu alıyor. Abbas isimli pısırık bir mafya babası, sağ kolu tarafından tuzağa düşürülür. Çocukluk arkadaşı olan dört sakar kadın ise koruması olarak işe alınması çeşitli maceraların yaşanmasına neden olur.
Bir yanda ulaşılması zor bir kadın olan Emel. Diğer yanda maço, küfürbaz, kahveyi, meyhaneyi seven, kendisine çok düşkün karısını aldatmayı rutin hale getirmiş, mahallenin yaka silktiği taksi şoförü Zeki. Gök gürültülü, yağışsız ama tuhaf şekilde mavi bir gecede bu iki insanın ruhları çakışır. Kadın bedeninde erkek ruh, erkek bedeninde kadın ruh. Artık birbirlerinin bedenlerinde yaşamak zorundadırlar. Böylece bir sürü komik olaylar başlar.
1991’de geçen ilk hikâyede savaş öncesi dönemde iki genç aralarındaki ilişkiyi saklamaya zorlanır. 2001’de geçen ikinci hikâyede savaş yaraları henüz geçmediğinden sevdalarını bulundukları duruma uydurmakta zorlanırlar. 2011’de geçen üçüncü hikâyede ise ancak geçmişlerinden kurtulabilirlerse bir araya gelebileceklerini anlarlar.
Serap bir tekstil atölyesinde ortacıdır. Ablası ve eniştesiyle birlikte yaşamak, onun için giderek çekilmez bir hal almıştır. Serap’ı ayakta tutan tek şey, uzun yol şoförü olan babasıyla yeni bir eve çıkabilme umududur. Sürekli uzaklarda olan babasının kayıtsızlığı arttıkça iyice köşeye sıkışan Serap, sonunda ipleri eline almaya ve yeni bir hayata karar verir.
Ormana sonbahar gelmiş, hayvanlar kış için son hazırlıklarını yapmaya başlamışlardır. Yiyecekler toplanıp kilere yerleştirilmektedir. Bütün orman sakinleri çalışırken işten kaytaran tek kişi yarış tutkunu afacan karga Çorap’tır. Çorap her gününü sabun kutusundan yaptığı arabasını sürerek geçirmektedir. Büyük bir yarış düzenleneceği haberini alınca Çorap yarışı kazanma planları yapmaya başlar.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Çekimleri sırasında sette Alex Baldwin'in silahından çıkan kurşunla görüntü yönetmeni Halyna Hutchins’in öldüğü Rusk filminden ilk fragman yayınlandı. Alec Baldwin’in başrolünde yer aldığı western filmi, 2 Mayıs’ta ABD sinemalarında ve dijital platformlarda yayınlanacak.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Aladdin'in serüvenleri bu kez korku versiyonuyla beyazperdeye dönmeye hazırlanıyor. Mayıs ayında İngiltere'de çekimlerine başlanacak yeni film, dileklerini gerçekleştirebilecek bir cinle karşılaşan genç adamın hikayesini 'karanlık ve doğaüstü' yaklaşımla ele alacak. Bradley Stryker'ın (Terrifier 3) yöneteceği Aladdin: The Monkey's Paw filminin ilk detayları Empire Studios, Every Entertainment ve 8th Law Pictures tarafından açıklandı. Hikaye, dilekleri gerçekleştirdiğine inanılan antik bir maymun pençesini miras alan ve her dileğin yürek parçalayıcı bir bedeli olduğunu keşfeden modern zaman Londra'sında yaşayan Aladdin'in etrafında dönüyor.
Susannah Cahalan New York Post'ta çalışan bir gazetecidir. Ancak ciddi sağlık sorunları yaşamaya başlamıştır. Sesler duyuyor ve krizler geçiriyordur. Doktor doktor gezen genç kadın bir sürü yanlış teşhis ve tedavinin ardından hayatını yoluna koyabilecek bir doktor bulur. Ancak günün birinde geçtiğimiz 1 ayı unutmuş vaziyette hastanede uyanır ve hafızasındaki boşlukları doldurmak için zorlu bir mücadeleye girer...
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: