SEVDAN BENİ (CEM KARACA/DERVİŞAN)
.jpg)
1997 ilkbaharı. Dervişan ile Cem Karaca birlikteliği gün geçtikçe güçleniyor. Karaca’nın Moğollar’ın ardından çalışmaya başladığı Dervişan grubunun müzikal yapısı Anadolu rockın yanında ‘progressive rock’ gibi başka arayışları da müjdeliyor müzikseverlere.
Bu arada Türkiye, hızla politik kutuplara doğru sürüklenirken Cem Karaca, sol kesimde sömürüye, bozuk düzene karşı çıkanların en önünde yürümekte.
İyi satan Parka albümünden sonra, bağlamalı soundu bir kenara koyan Cem Karaca ile Dervişan, sekiz ayda hazırladığı, tamamı kendine ait parçalardan oluşan Yoksulluk Kader Olamaz albümünü sunuyor müzikseverlere.
Uzunçalardaki her şarkının girişindeki 33 saniyelik piyano introsunda (Yoksulluk Kader Olamaz şarkısından bölüm) Cem Karaca sıradaki parçanın ismini anons ediyor ve o dönemin yaygın tanıtım metotlarından olan duvar yazıları ise, albümün adını yansıtmak adına kapakta kullanılıyor.
Kapaktaki fotoğrafta Cem Karaca (vokal), Taner Öngür (gitar), Uğur Dikmen (tuşlular), Sefa Ulaştır (davul) ile Hami Barutçu (bas gitar) var. Kayıtlarda bas gitarı aslında Murat Töz çalmış ama, albümün hazırlıkları sürerken askere gitmiş…
Yerli rock tarihinin kilometre taşlarından sayılan bu çalışmada Cem Karaca ‘Toplum İçin Sanat’ yolunda en vurucu şarkıları üretiyor ve Dervişan, protest müziğin dozunu iyice arttırarak, köy ile Anadolu yerine kentsoylu insanın sorunlarına eğilmeye başlıyor. Ülkede sağ-sol ayrımı çok tehlikeli boyutlara ulaşmış durumda. Türkiye kaynıyor.
Şarkıcının ilk stüdyo albümü olma özelliğini de taşıyan plak, sert sosyo-politik duruşuyla kısa sürede geniş kitlelerce kabul görerek listelerin üst sıralarında dolaşıyor.
Asıl önemlisi, grubun soundu, parça sözleri altında ezilmiyor ve Dervişan, müzikal açıdan da gelmiş geçmiş en iyi yerli rock gruplarından biri olarak müzik tarihimize adını kalın harflerle yazdırıyor.
Albümdeki tüm parçalar değerli ama bir tanesi var ki, Ahmet Arif’in Hasretinden Prangalar Eskittim kitabında yer alan Terk Etmedi Sevdan Beni’ye Cem Karaca’nın kaleminden çıkan bestesiyle, 11 dakikaya yaklaşan süresiyle ülkede daha önce görülmemiş kalitede, üst düzey rock yorumuyla şaşırtıyor, sevindiriyor, umutlandırıyor...
Doruk Onatkut’un İstiklal Caddesi’ndeki stüdyosunda analog doldurulmuş Sevdan Beni, albümün arka yüzüne B-1 olarak koyulmuş.
Tuşluları üstlenmiş Uğur Dikmen’in muhteşem düzenlemesi, yıllarca bas gitar çaldıktan sonra bir süreliğine elektro gitarı üstlenmiş Taner Öngür’ün sıra dışı performansı, Murat Töz’ün harika yorumu, Sefa Ulaştır’ın nakış gibi işlediği, benzersiz davul ataklarıyla ortaya bütün zamanların yüz akı progressive rock çalışmalarından biri çıkıyor.