MOĞOLLAR 94 / MOĞOLLAR (1994)

19 Haziran 2022 Pazar 10:11

Berkay ile Yörükoğlu 1976’da Moğollar ismini kullanmadan Ensemble Cappadocie adıyla, geleneksel türkülerin modernize edilmiş yorumlarından oluşan albüm üretiyor.

Cahit Berkay kısa dönem vatani görev yapmak için Türkiye’ye dönünce Fransa’daki işlere ara veriliyor. Engin Yörükoğlu Paris’te gece kulüplerinde çalışıyor; ikilinin yanında çalan Şükrü Yiğit, Aret Yazıcı ile Orhan Öncan da Almanya’ya gidiyor.

Berkay askerlikten sonra Yörükoğlu’yla oturup gruba nokta koymayı, başka işlerle uğraşmayı kararlaştırıyor.

Moğollar artık ortada yok ama televizyonda defalarca gösterilen yerli filmler aracılığıyla müzikleri kulaklarda yer etmiş, yeni kuşakları yakalamış.

Moğollar’ı çok seven karikatür sanatçısı Kaan Ertem, zor iş üstleniyor ve 1992’de Leman dergisi sayfalarında kampanya başlatarak grubun yeniden bir araya gelmesine ön ayak oluyor.

Seksenler’in sonunda Cem Karaca’yla çalışmaya başlayan, aynı zamanda film müzikleri de yazan Cahit Berkay, tonmaisterlik yapan ve Alarm adlı solo albüm çıkaran Taner Öngür, Jazz Stop adlı kulübü işleten Engin Yörükoğlu yeniden bir araya gelme teklifini kabul ediyor ve Kaan Ertem’in projesi hayata geçiyor.

Üçlü, projeyi Avusturya’da yaşayan Murat Ses’e de iletiyor. Yanıt olumsuz olunca, tuşlulara genç yetenek Serhat Ersöz alınarak ikinci Moğollar dönemi başlatılıyor.

31 Mayıs 1993 tarihinde Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda verdikleri görkemli konserle müzik sahnesine dönen grup, ilk kasetleri ‘Moğollar 94’ü 1994 yılının son günlerinde piyasaya çıkarıyor.

İlk kaset, çünkü Moğollar’ın fırtına gibi estiği dönemde Türkiye’de sadece plaklar var ve grup kaset dönemine yetişemeden dağılıyor.

‘Moğollar 94’ albümünde, işin içine protest temaları da katarak, gençlere ‘Anadolu rock’u sevdirmeye soyunuyor grup. ‘Düşünen gençlik şu andaki pop müzikle bizim müziğimiz arasındaki farkı anladı. Moğollar’ın isteği de, son on beş yıldır unutturulmaya çalışılan halk müziğimizi, çıktığı kır kültürünü bir sirkülasyonla entelektüel kültüre tanıtmak. Doğayı ve çevreyi sevdirmek açısından da halk müziği çok önemli’, şeklinde özetliyor hedeflerini elemanlar.

Aşıkların yapıtlarını rocka uyarlayarak, ayakları sağlam basan söylem oluşturmayı başaran, yeni albümdeki Issızlığın Ortasında parçasıyla Sivas’ta yakılarak öldürülmüş aydınlarımızı anan Moğollar, yerli müzikte en keskin muhalefeti yapan isim haline geliyor.

Eskinin taşlama geleneğiyle rock arasında bir çizgiye oturuyor yaptıkları. Sound açısından zaman zaman hard rocka kadar giden tavrı benimsiyorlar ikinci Moğollar döneminde.

Solist arayışına girmeden sözlü parçaları Cahit Berkay ile Taner Öngür’ün seslendirmesine karar veriliyor.

Geçmişte, ‘önde şarkıcı, arkada Moğollar’ imajından sıkıldıklarını, doğru sözü, doğru müzikle ve vokalle insanlara kendilerinin de sunabileceklerini iddia ediyorlar.

Bu arada, simgeleri olan Hammond orgu tamir ettirip Serhat Ersöz’ün emrine sunmaları da önemli gelişme.

Grup, Moğollar 94 albümüyle dönüş operasyonunu kazasız belasız atlatıp, bıraktığı yerden yola devam ediyor.