FAHİR ATAKOĞLU (PİYANO)
Cemal Reşit Rey’in öğrencisi; 1963 doğumlu. Adını kimsenin bilmediği günlerde bestelediği reklam müzikleri Seksenler’in ortasında kulaklara yerleşmiş bile. Hiçbir müzik, reklamlar kadar geniş kitlelere ulaşamıyor, etkileyemiyor; bol para getirmiyor. Onun için reklamlardan kazandıklarıyla yaşamını sürdürüp mesaisinin büyük bölümünü belgesel müziklerine ayırmayı hedefliyor.
Mehmet Ali Birand’dan bir yakın tarih belgeselinin müziği için teklif alıyor ve TRT’de ekranlara gelen 1990 tarihli Demirkırat’la dikkatleri çekiyor. 1991’de sıcağı sıcağına Demirkırat’ın müziklerini kasette topluyor.
Sonra Yeşilada Kıbrıs, Sarı Zeybek, 12 Mart belgeselleri derken Fahir Atakoğlu ismi duyulmaya başlıyor. Enstrümental müziğin Türkiye piyasasındaki sınırlı yerini çok iyi bilmesine karşın, kendi adını verdiği albümü 1994’te kaset ve CD formatında yayınlama cesaretini gösteriyor.
Asansör müziğinden ‘new age’e kadar birçok etiket koyulan müziğine bir ad yakıştırmak istemiyor. Can Dündar ise, Atakoğlu’nun notalarla Türkiye’nin tarihini yazdığı notunu düşüyor albümün kapağına.
Bir dönem İstanbul Gelişim Orkestrası’nda çaldığı, Mazhar Fuat Özkan’ın 1990 albümü Geldiler’de önemli işler üstlendiği, 1988 tarihli Arkadaşım Şeytan (yön: Atıf Yılmaz) ile Sinan Çetin’in Berlin in Berlin’inin (1993) müziklerine katkıda bulunduğu gibi bilgiler de gündeme geliyor zamanla.
Atakoğlu imzalı solo albümler birbiri ardına yayınlanırken üzerine yapışan ‘belgesel müzikçisi’ etiketi Sezen Aksu, Nilüfer, Sertab Erener gibi pop müziğin krem dö la kremleriyle gerçekleştirdiği ortak çalışmalarla bir nebze olsun unutulurken asıl sükseyi film müziklerine terfi ederek yapıyor. Zaten, uzun süredir Atakoğlu bestelerinin görsel yanının güçlü olduğunu yazıyor eleştirmenler …
Yıl 2000; Serdar Akar, ‘Hayat fena halde futbola benzer’ diyerek Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’ı çekiyor ve müzikler Fahir Atakoğlu’na emanet ediliyor. Ortaya çıkan malzeme, albüm yapacak kadar zengin bulunuyor ve yapıt iyi satıyor.
Sıra, 2006 yapımı İlk Aşk (yön: Nihat Durak) ile müzik albümü de yayınlanan Beyza’nın Kadınları’na (yön: Mustafa Altıoklar) geliyor.
2010’da ise Ata Demirer’le çalışmaya başlıyor. Art arda Eyyvah Eyvahlar ile Berlin Kaplanı’na müzikler hazırlıyor. Atakoğlu’nun popüler işleri de kolaylıkla kıvırabildiği, sektörde çıtayı yükseğe koyduğu konuşuluyor bu kez de.
2015’te A. Taner Elhan’ın romantik filmi Aşk Sana Benzer’in kadrosunda neden bulunduğuyla ilgili olumsuz eleştiriler alıyor ve ardından Olanlar Oldu’yla yine Ata Demirer’in ekibine dönüyor.
Devamında, beş buçuk milyon kişinin izlediği Ayla (2017) ve Kıvanç Tatlıtuğ’lu Hadi Be Oğlum’la (2018) gişesi bol filmlerin vaz geçilmezlerinden biri artık Atakoğlu.
Küçük konser salonlarından Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’na, oradan ülkenin gözde festivallerine, organizasyonlarına sıçrayan, şimdi de beyazperdede devam eden son derece parlak bir kariyer bu; medyada hiç gözükmeden, ondan bundan sıfır destekle.
Atakoğlu’nun yeni adımı ise Can Ulkay’ın yönettiği, sezonun iddialılarından Turkish’i Dondurma. Bununla da bitmiyor; Naim Süleymanoğlu’nun filmi Türk Herkül’ün müzikleri geliyor.