AÇIK RADYO: 'SESİMİZİ GÜR ÇIKARALIM'
Karasal yayını Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından iptal edilen, 1995'ten bu yana yayında olan Açık Radyo'dan basın açıklaması yapıldı. Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra, "Ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmalıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lütfen. Açık radyo açık kalmalı" dedi.
Açık Radyo bugün saat 13.00 itibarıyla yayın yapmayı kesti. Karasal yayın iptalinin ardından radyo, açıklamalarda bulundu:
"Açık Radyo açık kalsın! Açık Radyo’nun karasal yayını bugün (16 Ekim 2024 Perşembe) saat 13.00 itibariyle kesildi. Açık Radyo 29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yaptı. Bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurumdur.
RTÜK’ün basın özgürlüğünü çiğneyerek verdiği lisans iptali kararında tam bir gün sonra İzmir Basın Kampı’nda Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen ve böylelikle 29 yılda ulusal ve uluslararası alanda 69’uncu ödülünü alan Açık Radyo, bugüne dek, tamamı gönüllü 1.416 programcısıyla 1.219 farklı program üretti ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayımladı. Her yıl bir kitap! 30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünür güzide konuk ağırlandı.
Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hak ettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikaye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar alemini yok oluşa sürükleyen resmi iklim politikalarını protesto eden gençler gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir.
Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin “kamu yararına” yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir.
RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun “karasal yayın lisansının” iptal edilmesini hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe böyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır.
Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayınına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da sona erdi. Ancak karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulmasına ilişkin istemli dava açılmış olup hukuki süreçler halen devam etmektedir.
Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmalıyla dört bir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lütfen. Açık radyo açık kalmalı."