İlki 1968 yılında çekilen serinin yeni filmi olan Maymunlar Cehennemi: Başlangıç, San Francisco´da geçen bir öykü. Filmde genetik mühendislerinin, maymunların beyinlerini geliştirmek için yaptıkları deneyler sonucunda maymunların insanlar üzerinde üstünlük kurmak için açtıkları savaş anlatılıyor.
Kötü büyücü Gargamel, Şirinler’i köylerinden kovar ve Şirinler büyülü bir kapıdan geçerek kendilerini bizim dünyamızda, New York Central Park’ın ortasında bulurlar. Üç elma yüksekliğinde olan Şirinler, Big Apple (Büyük Elma) olarak da bilinen New York şehrinde sıkışıp kalırlar. Şirinler’in, Gargamel onları bulmadan köylerine dönmenin bir yolunu bulmaları gerekmektedir.
Beatles şarkısının romantik melânkolisini taşıyan film, aşk, ölüm ve kalp kırıklığı üzerine bir başyapıt. 1960’ların sonlarında Tokyo’da geçen film, ilk aşkı Naoko’ya derinden bağlı Watanabe’yi izliyor. Watanabe her an ölümün etkisini hissederken, hayatına ansızın hayat dolu genç kız Midori giriyor.
San Mary Koleji öğrencilerinden Ben Rutherford ölen babasından kalan 18. yüzyıla ait bir makine bulur. Fakat bu makine çalınır ve çalınmasının akabinde arkadaşları teker teker ölür. Ben ve kardeşi Marcus uzun süredir görüşmemektedirler ama barışarak biraraya gelirler ve bu makinenin 18. yüzyılda Rubenstein tarafından intikam için icat edildiğini öğrenirler.
Alessandro, Strasbourg Üniversitesi´nde müzikoloji öğretmenidir. Diğer zamanlarda hastahanelerde gönüllü olarak hastalara kitap okumaktadır. Alessandro, 15 yaşındaki kızı Irina ve anarşist kardeşi Luigi ile aynı apartman dairesinde yaşamaktadır. Bir gün karşısına çıkan Floransa adlı genç ve güzel bir kadın, Alessandro´nun hayatını değiştirecektir.
Gündüzleri sıradan bir ofiste çalışan Griff, geceleri süper kahraman kimliğine bürünür. Kendini masum ve savunmasız insanları karanlık sokakların kötülüklerinden korumaya adamış bir Ultra Mega Süper Kahraman’dır. Griff’in giderek tuhaflaşan davranışları karşısında endişelenen abisi onu, Melody ile tanıştırır. Melody, Griff’e aşık olur. Griff sıradan dünyanın gerçekleriyle boğuşurken, onu kurtarma görevi de Melody’ye düşer.
Polis memuru Warnebring kariyerinin en zor vakasıyla, müzikâl bir soruşturmayla karşı karşıyadır. Şehri orkestra olarak kullanan altı eylemci davulcudan oluşan, ele avuca sığmaz bir çete. Bu vaka müzikten nefret eden kahramanımız için bir işkencedir, ancak son görevi kardeşinin konserini bu ses teröristlerinden kurtarmak olacaktır.
Onbeş yaşındaki Emma Hawkins çevresindeki genç kızlardan biraz farklıdır. Emma bir süre sonra ağır bir problemle yüzleşmek zorunda kalır. Ailesi, psikolojik ve fiziksel olarak değişmeye başlayan kızlarını doktora götürür. Yapılan testlerden sonuç çıkmaması üzerine aile dertlerine başka bir cevap aramak durumunda kalacaktır.
Mike Flaherty, banliyöde yaşayan,büyük zaferlere imza atmak isteyen bir güreş koçu. Aynı zamanda avukat olan Flaherty ailesine daha fazla para kazanmak amacıyla güreş koçluğu yaptığını söyleyemiyor. Bu arada başı, zor bir davada belaya giriyor...
Evlilik danışmanı olan Ava’nın hayatı, hiç beklemediği bir anda anne ve babasının boşanma haberini alarak altüst olur. Kendi düğünün üzerinden çok az bir vakit geçmişken ve anne - babasının evliliklerinin 30. yılı şerefine bir davet vermek üzereyken yaşanan bu gelişme tüm plânları mahvedecektir. Ava, ne yapıp edip bu evliliği kurtaracaktır.
12 yaşındaki Owen içine kapanık, okulda ezilen bir çocuktur. Yan dairelerine Abby isimli küçük bir kız ve babası taşınır. Owen ve Abby arasında bir arkadaşlık başlar, Abby, Owen’a okulda kendisine kötü davranan arkadaşlarından intikamını alması için öğütler vermektedir. O sırada kasabada işlenen şüpheli cinayetleri, Abby’nin babasının Abby’e kan temin etmek için işlediğini ve Abby’nin de eski bir vampir olduğunu öğrenince arkadaşlıkları hem korkuya hem de sevgiye dönüşür.
Film, bir Taliban askerinin çölde Amerikan askerleri tarafından yakalanmasıyla başlıyor. Gözaltına alınmak üzere Doğu Avrupa’da gizli bir yere götürülürken bindiği aracın kaza yapması sonucu kaçma fırsatı bulan adam, kendini alışık olduğu çöl ortamından çok uzakta, karlar içinde bir ormanda bulur. Hayatta kalabilmek için öldürmekten başka çaresi yoktur.
Dean ve Cindy’nin evlilikleri büyük bir başarısızlığa uğramıştır. Hayatlarının bu trajik sürecinde çift, gençlik yıllarına ve birbirlerine aşık oldukları zamanları hatırlamaya çalışırlar. Film zıt kavramları karşı karşıya getiriyor. Sevgi nefrete, geçmiş günümüze, hayal gerçeğe, gençlik yaşlılığa, erkek kadına karşı geliyor.
Diyelim önünüze pat diye bir çanta dolusu para düştü. Talih kuşu mu? Dualarınız kabûl mu oldu? Bir çeşit yazgı mı? Yoksa hepsi birden mi? İstanbul’un dolambaçlı sokaklarında geçen 40 işte bu soruların yanıtlarını arıyor. 12 milyon nüfuslu kentte birbirini tanımayan üç kişi kendilerine bir yol bulmaya çalışırken bir çantanın peşine düşerler.
Julien Monnier başarılı bir ilişki danışması olmasına rağmen, hayatına giren kadınları iki haftadan fazla elinde tutmayı beceremez. Çünkü Julien7in beraber olduğu kadınların başına mutlak bir aksilik gelmektedir...
Evli beş arkadaş, sevgilileri ile buluşmak için bir çatı katı kiralarlar. Çatı katının 5 adet anahtarı vardır ve her şey plânladıkları gibi gitmektedir. Bu durum çıplak bir kadın cesedinin çatı katındaki yatakta bulunmasına kadar devam eder. Bu meçhûl kadın bir anda her şeyi altüst eder, beş arkadaş birbirleri hakkında ne kadar az şey bildikleri gerçeğiyle karşı karşıya kalırlar.
Takıntılı idealist Sebastian, Kristof Kolomb ile ilgili bir film çekmeye kararlıdır. Farklı bir açıdan bakarak Kolomb’un kahramanın mitini tersine çevirecek, açgözlülüğünü ve vahşi eğilimlerini gösterecektir. Bolivya’daki çekimler sırasında, Kolomb’dan 500 yıl sonra toplumsal huzursuzluk patlar. Halk en temel hayati madde olan su için savaşmaya başlamıştır.
Destansı finalde, iyi ile kötünün mücadelesi, büyücüIük dünyasını büyük bir savaşın içine sokmuştur. Tehdit hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştır ve artık hiçbir yer güvenli değildir. Bu arada, Lord Voldemort ile son karşılaşmasına gittikçe yaklaşan Harry Potter’ın en büyük fedakârlığı yapması gerekecektir. Herşey sona erecektir.
Genç doktor Juliet, yeni bir hayata adım atmak ister, hayalindeki evi Brooklyn’de bulur. Ancak zamanla yeni dairesinde yalnız olmadığını düşünmeye başlar ve ev sahibinin kendisi hakkında korkutucu saplantıları olduğunu öğrenir.
Kendisinden beklenilenlerle, içinde bulunduğu şartlar John McGill’i kurbandan intikamcıya dönüştürür. Durum artık geri dönülmez bir hal aldığındaysa daha önce yaptıklarının ağırlığı kendi kaderinin şiddetle sonlanmasını kaçınılmaz hale getirir. Sokakların acımasız hayatından intikam alarak yaşamaya başlayan John’un, taşıdığı öfke ve hayal kırıklığı gitgide kendini daha da kontrolsüz bırakacak ve duvara toslayacaktır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Bir anne, baba ve 16 yaşındaki oğulları köyün sonundaki tepede yaşarlar. Geçimlerini bir otelin çarşaflarını yıkayarak kazanırlar. Su kaynağının tutarsız akmasından dolayı genellikle yeterli su bulamazlar. Bu arada sondaj işçisİ baba ile kızı su sorununu çözmek için köye gelir ve...
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: