Henüz 10 yaşında olan, sıkıcı ve durgun bir kasabada yaşayan Victor’un eğlenceli, macera dolu ve komik hikayesi. Victor, yaz aylarını en iyi arkadaşları Jacob, Clara ve köpekleri Sosis ile muziplik yapıp, büyükleri kızdırarak geçirir. Bir gün kasabaya gezici bir sirkin gelmesiyle olaylar değişir. Sirkin sahibi “Cannonball King”in son gösterisini yapacağını ve herkesin bu son gösteride çıkıp kendi yeteneğini gösterebileceğini söyler. Ne var ki Victor, kasabanın en çirkin ve kötü kişisi Freddy Frogface’in hedefidir ve ödül için de rakiplerdir. Acaba Victor ve arkadaşları Freddy’nin bu hain planlarının önüne geçebilecekler midir? Sirkteki gösteriye o engellemeden katılabilecekler midir? Victor ve arkadaşları Freddy’yi devre dışı bırakıp, ona çocukların da kendilerini savunabileceklerini gösterebilecekler midir?
Polislerden kaçan bir çete mühürlü bir köşk bulur, mühürü söküp girip saklanırlar. Evde lanetli ruhlar vardır. Çete elemanları için ölüm kalım mücadelesi başlar, günahlarının bedeli bu dünyada ödenecektir.
Aslan yavrusu Simba, kral olmak için can atmaktadır. Ama kıskanç amcası Skar’ın tahta geçmek için plânları vardır ve Simba’nın krallıktan sürülmesini sağlar. Yalnız ve başıboş kalan Simba, Timon ve Pumbaa’yla arkadaş olur ve onların tasasız yaşam tarzını benimser. Simba, sorumluluklarını ihmal ettiğini farkedip Pride Lands’e döner ve “Hayat Çarkı”ndaki yerini geri almaya çalışır.
Gezici Festival kapsamında, 2007 yılında, düzenlenen Kısa Film Senaryo Yarışması’nın teması “Kars” olarak belirlenmişti. Seçici Kurul, Özcan Alper’in Moto Guzzi, Zehra Derya Koç’un Kül, Ülkü Oktay’ın Zilo, Ahu Öztürk’ün Açık Yara ve Emre Akay’ın Küçük Bir Hakikat adlı senaryolarını seçti ve film ortaya çıktı.
Gizli Servisin çok özel eğitimli ajanı kendisini yetiştiren danışmanı zor duruma düşünce emekli olduğu bu tehlikeli hayata geri dönmek zorunda kalır. Fakat kadim dostunu kurtarmak için girişeceği aksiyonda karşısında en az kendisi kadar yetenekli bir diğer ajan ve iyi yetiştirilmiş üç özel katili alt etmek durumundadır.
Yusuf’un karısı Aslı akciğer hastalığı yüzünden hastaneye yatırılmıştır. Aslı’nın ölüm korkusu ve yalnızlık duygusu öyle derindir ki kocası Yusuf’u kendi derdine ortak etmeyerek onu da başka bir yalnızlığa iter. Tam bu noktada Aslı’nın hastane odasını paylaştığı Elena çıkar karşımıza. Elena ülkesinden uzakta yaşam mücadelesi veren talihsiz bir kadındır. Aslı ile hastanede geçirdiği iki günden sonra, Yusuf’un tekrar karşısına çıkar.
Will, başarılı bir yayımcıdır. İşini bırakır, karısı ve iki kızıyla New England’ın sessiz bir kasabasına yerleşir. Ancak yeni evlerine yerleştikten bir süre sonra bu evde bir anne ve çocuklarının öldürüldüğünü öğrenirler. Bütün kasaba katilin hayatta kalan baba olduğuna inanmaktadır. Will olayı araştırmaya başlar. Tek yardımcısı ölen anne ve çocuklara çok yakın olan, komşuları Ann Peterson olur.
Alman edebiyatçı Goethe’nin ilham kaynağı olan aşk hikâyesini konu alan film, Johann Goethe’nin babası tarafından küçük bir kasabaya gönderilmesiyle başlıyor. Johann, burada sıkı çalışarak amiri Kestner ile arkadaş olur. Güzel ve çekici bir kız olan Lotte’ye âşık olunca ayakları yerden kesilir. Ancak Kestner’in de Lotte’ye olan ilgisi hepsinin hayatlarını tersyüz edecektir.
Üç lise öğrencisi genç, bir kadınla buluşmaya giderler. Ancak gittikleri yerde onları büyük bir tehlike beklemektedir: Yaşayış tarzlarını onaylamadıkları insanlara ayinleri sırasında türlü işkenceler yapmakta olan gizli bir tarikat. Tuzağa düşen gençlerin kurtulma çabaları bir dizi olayı tetikleyip, insanın içindeki kötülüğün sınırlarını teste tabi tutacaktır.
Paris’te Gece Yarısı, iş için Paris’e gelen bir aileyle sonbaharda evlenecek olan nişanlı iki gencin bu şehirde başlarına gelen ve hayatlarını değiştirecek maceralarını anlatan bir romantik komedi. Film, genç bir adamın bir şehre, Paris’e duyduğu büyük aşk ve insanların kendilerininkinden farklı hayatların daha iyi olduğu kanısı ile ilgili.
Kate Reddy, bir finansal yönetim firmasında çalışırken kocası Richard ve iki çocuğuna zaman ayırmaya çabalamakta, işi ve evi arasında denge kurmaya uğraşmaktadır. Bekâr arkadaşları onun bu enerjisini anlamakta zorlanmaktadır. Kate, New York’a sık sık geziler gerektiren önemli bir müşteri portföyü teslim aldığında hayatları daha da karmaşık bir hale gelir.
Kasabalarda hayat, bozkırın ortasında sürdürülen yolculuklara benzer. Her tepenin ardında “yeni ve farklı bir şey” çıkacakmış duygusu, ama her zaman birbirine benzeyen, incelen, kıvrılan, kaybolan veya uzayan tekdüze yollar…
Son sınıf öğrencisi Charlie’nin esrarengiz yabancı Jerry ile komşu olmasıyla birlikte belâ kapasını çalar. Jerry, ilk etapta harika biri gibidir ama onda bir tuhaflık vardır. Alışılmadık şeylere şahit olan Charlie çok doğru bir sonuca varır: Jerry, mahallede avlanan bir vampirdir. Doğruyu söylediğine kimseyi inandıramayan Charlie, canavardan kurtulmanın bir yolunu bulmak zorundadır.
Jamie, Dylan’ı bir işi kabûl etmesi için ikna edince, birbirlerine ne kadar benzediklerini anlarlar. O kadar çok başarısız ilişki yaşamışlardır ki, ikisi de aşktan vazgeçip eğlenceye odaklanmışlardır. Aşkın filmler tarafından pompalanan bir masal olduğuna inanmışlardır. Arkadaşlıklarına duygulara yer vermeyen bir cinsellik katarlarsa ne olacağı konusunda bir deneye girişirler.
Görevini bırakmış ve kendini ailesine adamış olan ajan, zamanı hızlandırarak dünyayı yok etme tehdidi savuran kötü adamı yakalamak için gizli servise geri döner. Ajan görevini yeni kocasından saklar fakat çocuklarının olaya dahil olmasını engelleyemez. Büyümüş olan eski casus çocuklar da onlara eşlik eder.
1989 yılının Ocak ayında gazetelerde bir köyde, köylülerin esrarengiz yaratıklar gördükleri için geceleri sokağa çıkamadıkları haberleri yayınlandı. Jandarma hiçbir sıra dışı olaya rastlamadı. Gazeteci H. B. araştırma yapmak için köye geldi. Köylülerin ısrarı üzerine kamerasını 14 yaşındaki E. C.’ye bırakarak İstanbul’a geri döndü. Birkaç gün sonra yedi köylü katledilmiş olarak bulundu. Kurbanlar arasındaki E. C.nin kamerası kayıttaydı.
Arizona´da bir yer; yıl 1873. Bileğinde kelepçe olan ve geçmişiyle ilgili hiç bir şey anımsamayan adam Absolution isimli kasabada dikkat çekmektedir. Bu yabancı kasabayı istila edecek uzaylı canavarlara karşı ahaliye yardımda bulunabilecek midir ?
En yakın arkadaşı Lillian’ı ve bir grup renkli nedimesini evliliğe giden yolda çılgın bir yolculuğa çıkaran Annie’nin hayatı karmakarışıktır. En iyi arkadaşı Lillian nişanlanır ve Annie’nin baş nedimesi olmasını ister. Karşılıksız aşk acısı çeken ve çok üzülen Annie, pahalı ve tuhaf olan ne kadar adet varsa hepsini uygular. Annie, Lillian ve nedimelere, insanın sevdiği biri için ne kadar ileri gidebileceğini gösterecektir.
Tarlabaşı’nda perukçuluk yapan bir adamın tuhaf hikâyesi. Dükkânına gelen Meryem’in ardından garip bir tutkuya kapılan perukçu Hamdi kanser hastasıdır. Hamdi’nin asosyal kişiliğinin yarattığı yalnızlıkla, Meryem saplantı haline gelir ve bu saplantı ona cinayet işletecek boyuta kadar ilerler. Ayrıca filmde kullanılan metaforlarla Hamdi’nin iç dünyası seyirciye süprizlerle yansıtılıyor. Görüntü yönetmenliğini Ercan Özkan’ın üstlendiği filmin sanat yönetmeni Natali Yeres.
Marley Corbett, genç, güzel ve bir o kadar da uçuk kaçık bir reklâmcıdır. En büyük korkusuysa büyük bir aşk yaşayarak kendini birine açmak ve bir ilişkinin sorumluluğunu almaktır. Hayata karşı alaycı bir tavır takınan, olayları pek de ciddiye almayan Marley’in yapacağı doktor ziyareti hem kendisi hem de doktoru için yepyeni bir macera olacaktır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Bir anne, baba ve 16 yaşındaki oğulları köyün sonundaki tepede yaşarlar. Geçimlerini bir otelin çarşaflarını yıkayarak kazanırlar. Su kaynağının tutarsız akmasından dolayı genellikle yeterli su bulamazlar. Bu arada sondaj işçisİ baba ile kızı su sorununu çözmek için köye gelir ve...
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: