Bir kehanet, bir krallığı sonsuza dek kışa mahkum edince, Anna, dağ adamı Kristoff ve onun sağ kolu ren geyiği Sven ile işbirliği yaparak kız kardeşi Kar Kraliçesi Elsa’yı bulmak ve buz büyüsünü bozmak için uzun bir yolculuğa çıkar. Her adımda gizemli yaratıklara rastlayan Anna ve Kristoff, krallığı yok olmaktan kurtarmak için büyük savaş verirler.
Özlem Dershanesi’nin öğrencileri dershaneler arası müzik yarışmasının finali için Antalya’ya gelmişlerdir. Kendileri adına yarışacak olan Ali’nin aniden hastalanmasıyla, hiç de akıllarında olmayan otel çalışanı Zeynep’i kendi adlarına yarışmaya hazırlarlar. İlk görüşte Zeynep’e aşık olan Ali, arkadaşlarıyla birlikte Zeynep’in hayatındaki bilinmeyen gerçekleri öğrenerek, onun için hayati bir önem taşıyan sorununu çözmek için kolları sıvarlar.
Amcası ve yengesiyle yaşayan Ayşe aşık olduğu Ali’nin İstanbul’a gidişiyle hayatının tek mutluluğunu kaybetmiştir. Her gün işe gidip gelmek dışında hiçbir şey yapmaz. Ara sıra Ali’nin annesine uğradığında kendini Ali’ye daha yakın hisseder. Bu arada amcası Ayşe’yi Ahmet’le evlendirmek ister. Bunu öğrenen Ayşe çok üzülür ama çaresizdir. Nikâh kıyıldıktan kısa bir süre sonra Ali’nin annesi vefat eder. Ayşe, Ali ile tek bağlantısı olan kişiyi de kaybetmiştir.
Dünyanın en azılı suçlularının kalacağı bir hapishane inşa edilir. Tüm hapishaneleri inşa eden ve onlardan ustalıkla kaçabilen Ray Breslin (Sylvester Stallone) bu hapishaneyi kontrol etmek ve kaçışa uygun olup olmadığını anlamak için hapishaneye yerleştirilir. Ray düştüğü tuzaktan habersiz görevi kabul eder, hapishaneye yerleşir ve dünyanın en tehlikeli adamı Emil Rottmayer’den (Arnold Schwarzenegger) destek alarak hapishaneden kaçışlarını plânlar.
Bükreş’in üst sınıf ailelerinden birisine sahip olan Bayan Cornelia Keneres, oğlu Barbu Keneres’in sebep olduğu ölümcül bir trafik kazasından sonra onun tüm sorumluluklarını eline alır. Barbu Keneres, kazada küçük bir çocuğu öldürmüştür. Bayan Cornelia Keneres, bu durum karşısında oğlu hakkında tüm gerçekleri öğreneceği gibi onun durumu düzeltmek için tüm varlığını ortaya koymaya gayret edecektir.
Jesse gizemli kötü güçler tarafından işaretlenmiştir. Ailesi ve arkadaşları onu bu beladan kurtarabilmek amacıyla harekete geçer...
Yaşının icap ettiğine karşı gelip hayattan elini eteğini çekmeyi kabul etmeyen 58 yaşındaki Gloria, bekârların arasına karışmaya karar verir. Gece kulüplerinde aşk ve macera peşinde umut, hayal kırıklığı ve boşluk hissiyle karşı karşıya kalır. Bir deniz subayıyla tanışıp yakınlaştığında kendi sırlarıyla da yüzleşmek zorunda kalacaktır. Acaba bu ilişki aşk yolundaki son durağı mıdır?
Anadolu’dan yayılan sevgi ışığını, yüzyılları aşarak şiirleriyle günümüze taşıyan; barış, kardeşlik ve ilahi aşk düşünceleriyle evrensel düzeyde benimsenmiş, büyük düşünür Yunus Emre’nin ilahi aşk yolculuğu. Dil, din, düşünce ve ırk farkı gözetmeksizin tüm insanlığa barışı, hoşgörüyü ve sevgiyi aşılayan Yunus Emre’yi ve onun ilahi aşkını anlatan Yunus Emre: Aşkın Sesi, büyük düşünürün tüm insanlığı ne derece aydınlattığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Salim’in kimsesiz bir cenazeyi memleketine götürmeyi kabul etmesiyle başlayan macera, yol arkadaşı Nihal’in annesinin intikam için rehin alınmasıyla yeniden başlıyor. Her yerde 11 kötü adamın seri katili olarak aranan kahramanlarımız yakalanmamak için kılık değiştirirler. Ancak işler düşündükleri gibi gitmez. Salim belâdan kurtulmak için eline silâh alınca da serüven yeniden başlar.
Baskıcı babası Raif ve acar arkadaşı Kısmet’le Tuzla tersane bölgesinde tedarikçi olarak çalışan Ali, 20 yaşında hayalci bir gençtir. Denize açılan gemileri seyrederken kendisi için daha güzel bir hayat olduğuna inanır. Bir gece Kısmet’le şehri başka bir açıdan görmek için bir kulenin tepesine tırmanır. Çevreye bakınırken karşıdaki duvarda yarım yapılmış bir gemi grafitisi gören Ali bunun bir işaret olduğuna inanır.
Filmde, herkesin iyi hissetmesi için gereken potansiyelin içinde bir yerlerde gizlendiği anlatılıyor. Sıradan bir adam olan Walter, sessiz sakin hayatına devam ederken, komik ve şok eden gerçek üstü hayaller görmeye başlar. Bir gün kaderi öyle bir değişir ki, hayallerinin bile ötesinde bir maceralar zincirine adım atar.
Çeşme. Mayıs’ın son günleri. İstanbul’dan gelen iki kız kardeş, Lale ve Yasemin bir kaç ay önce vefat etmiş anneannelerinin yazlığında tek başlarına kalıyorlar. İki kardeş gün içinde, yarımadayı arabayla geziyor ve ıssız plâjlarda uzanıp tembellik yapıyorlar. İlk başta her şey çok güzel, hava berrak, deniz pırıl pırıl ve belde huzurlu. Ancak bu ilişkide tuhaf bir gerginlik var.
Bir gece içkiliyken apansız kaçırılan ve tuhaf, hotel benzeri bir hapis içerisinde, O’nu esir alan kişinin kimliği ve gerekçesiyle ilgili en ufak bir iz olmadan, eziyetle dolu, bezdirici, yalnız ve 20 yıl sürecek bir mahpusluğa terk edilen, Joe Doucett’in akıl sır ermez deneyimi. Serbest bırakılan Joe, bu kâbustan bir saplantıyla çıkar: Cezasını organize eden kişiyi bulmak ve nedenini anlamak.
Film, gazeteci Evrim Kanpolat’ın bizzat şahit olduğu gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığı senaryosu ile Türkiye’nin en büyük problemlerinden birini, çocuk yaşta gelin olan kızların acı dramını ve akraba evliliklerini ele alıyor. Aynı zamanda Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40. yılına denk gelen filmde, Kıbrıs Rum Kesimi tarafı ile yaşanan sınır meselesi de en insani yanıyla işleniyor. Filmin çekimleri Akıncılar köyünde gerçekleştirildi.
Sinan, patronu tarafından Kapadokya’ya bir komedi filmi senaryosu yazmak üzere gönderilir. Süresi çok azdır ve filmin sonu mutlu bitmek zorundadır. Sinan, mutlu bir hikâye için ilham perisini beklerken, önce kalacağı otelin sahibi İzzet Bey’in kızı Eylül karşısına çıkar, sonra da hayatında en çok nefret ettiği kişi olan eski arkadaşı, ünlü oyuncu Faruk. Eylül ve Faruk evlenmek üzeredir ancak Kapadokya’da bir balon gezisi, herkesin hayatını değiştirir, özellikle Sinan ve Eylül’ün.
Filmin merkezindeki Isabelle ergenlikten henüz çıkmıştır cinsel uyanışıyla ve aşk arayışını bir fahişe olarak yaşamayı tercih eder. Beden, ergenlik, aile ve cinsellik kavramlarını tartışmaya açan filmde geçen her bir mevsime bir Françoise Hardy şarkısı eşlik ediyor.
Romantik karşılaşmalar ve sanatsal keşiflerle dolu bir yolculuk. 70´lerin başı, Paris… Genç lise öğrencisi Gilles kendini dönemin siyasal akımlarına kaptırmış, radikal düşünceleri ile kişisel tutkuları arasında gidip gelmektedir. Ait oldukları yeri bulmak isteyen Gilles ve arkadaşları önce İtalya’ya, oradan da Londra’ya sürüklenecektir.
Hakan ile Esra evli bir çifttir. Birbiriyle gayet iyi anlaşan bu çiftin kariyerleri de, 7 yıldır devam eden evlilikleri de bir dönüm noktasındadır ve çocuk sahibi olma kararı alırlar. Karar aşamasında devreye bir de “babaanne” olmayı kafasına fena halde koymuş olan, Hakan’ın annesi Meral girer. Maddi durum, anne-baba olma sorumluluğu gibi bir çok etken vardır. Ancak bir bebek bütün hayatları değiştirir.
Tehlikeli bir savaş lordu, kendilerini sürgün edince, artık liderleri olmayan 47 samuray intikamlarını almak için yemin ederler. Evlerinden sürgün edilmiş ve ülkenin dört bir yanına dağılmış Roninler, olağanüstü tehlikelere karşı savaşırken bir zamanlar aralarına kabul etmedikleri melez Kai’nin yardımına ihtiyaç duyarlar. Bu dışlanmış kişi, en güçlü silâhları haline gelerek sayıları az kalmış asilere ölümsüzlüğe ulaşmaları için ilham veren kahramana dönüşecektir.
Gazetecilik bölümünde son sınıfta okuyan bir arkadaş grubu, bitirme tezleri için ilginç haber aramaktadırlar. Aradıkları türden bir haberi bulmaları ise çok sürmez. Sekiz dağcının esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolduğu gizemli olayı ve bu olayın arkasında yer aldığını düşündükleri bir dağ evinde tek başına yaşayan Wild’ın hikâyesini ele alacaklardır. Kameralar kayıda girdiğinde 13 sayısının lâneti kendilerini bulacaktır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Steven Spielberg'ün 12 Haziran 2026 tarihinde gösterime girecek yeni filmi İfşa Günü (Disclosure Day) filminden ilk fragman yayınlandı. Universal Pictures'ın yapımcılığını üstlendiği filmde SAG ve Oscar ödüllü Emily Blunt (Oppenheimer, A Quiet Place), Emmy ve Altın Küre ödüllü Josh Connolly (Avengers, The Crown), Oscar ödüllü Colin Firth (The King’s Speech, Kingsman) ve iki kez Oscar adayı Eve Hewson (Bad Sisters, The Perfect Couple) rol alıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Şafak Sezer'in başrolü üstlendiği, sbenaryosunu da yazdığı Ketenpere'nin sekiz yılın ardından gelen devam filmi Ketenpere: Dalavere'den ilk fragman yayınlandı. Doğuş Onur Karasu'nun yönettiği film, 9 Ocak 2026 tarihinde sinema salonlarında gösterime girecek. İlk filmde cast şirketindeki maceraları anlatılan Kalender'in sinema dünyasındaki hikâyesini devam ettiren Ketenpere: Dalavere'de, Şafak Sezer'le birlikte Büşra Pekin, Uğur Aslan, Mehmet Esen, Orhan Aydın, İnan Ulaş Torun, Toygan Avanoğlu, Abidin Yerebakan, Diren Polatoğulları, Ersin Korkut, Gökhan Yıkılgan, Serkan Şengül, Aslı Bekiroğlu, Kayhan Pinç, Metin Keçeci ve Deniz Oral gibi isimler rol alıyor.
Birçok evin artık 'vizontele'nin gücünü keşfettiği ve kendini bu sihirli kutuya kayıtsızca teslim ettiği günlerde kasabaya sürgün yemiş Güner Sernikli ve ailesi gelir. Kütüphanesi olmayan bu vatan beldesine Güner Bey, kütüphane müdürü olarak atanmıştır. Belediye Başkanı Nazmi Doğan, Güner beyi kanatları arasına alır ve Deli Emin'in de katkısıyla yeni bir kütüphane inşa etmeye çalışırlar. Bu süreçte Emin'le Güner beyin tekerlekli sandalyeye mahkûm kızı Tuba arasında bir yakınlaşma başlar...
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: