THE FINAL COUNTDOWN (EUROPE)
1986 ilkbaharı ve de yazı; İsveçli metal grubu Europe’un şarkısı The Final Countdown dünyanın en azından yarısında müzik marketleri alt üst ediyor. Grubun üçüncü albümünde yer aldıktan sonra tekliside çıkarılan The Final Countdown, İngiltere dahil 25 ülkede liste başı oluyor ve İngiltere’den ‘altın plak’ da alıyor.
Şarkının alıcısı popçular; metalciler ise gruba fena halde kızgın. The Final Countdown’a kadar Europe melodik metal yapmaya çalışan orta halli bir topluluk. İsveç’ten başka bir yerde de tanınmıyor.
Öykü ilginç; Seksenler’in başında Stockholm’de çok rağbet gören Galaxy adlı diskoteğin sahipleri, kapıda sıra bekleyenleri oyalamak, havaya sokmak, eğlendirmek için Europe’un menajeri ve vokali Joey Tempest’ten (Asıl adı Rolf Magnus Joakim Larsson) ritmik ve enstrümental bir şarkı istiyor. Joey, bir yerlerden synthesizer bulup gruba getiriyor ve o meşhur başlangıç ‘riff’i ortaya çıkıyor. 1
985’te Galaxy kapıda bekleyenlere şarkıyı çalmaya başlıyor ve grup kısa sürede büyük sükse yapıyor.
Sonra, bu enstrümental parçaya söz yazıp albüme koyma fikri doğuyor. Tempest söz yazıyor ve bir demo hazırlıyor. Arabanın teybinde dinlenen demoyu oy çokluğuyla seven grup hemen kayda giriyor. Sevemeyenlerden gitarist John Norum, synthesizerın yerine başlangıç rifini gitarın çalmasını talep ediyor ve synthesizer çalmanın bir metal grubu için intihar anlamı taşıyacağını söylüyor.
Ancak, plak şirketi bastırıyor ve parça synthesizerla kaydediliyor. Norum daha sonra ‘İyi ki beni dinlememişler’ diyor.
Albümün açılış parçası olmasına karar veriliyor. Teklisi de yayınlanıyor ve hemen listelerde başa oynarken, metal camiasında ise en kötü şarkı listesinde zirveye oturuyor…
The Final Countdown her yere sızıyor; reklamlara, organizasyonlara, program jeneriklerine, spor karşılaşmalarına, Formula 1’e.
Blackburn Rovers takımı İngiltere liginde, Detroit Pistons da NBA’de maçlardan önce çalıyor.
Viking metalcilerin 6 dakikalık parçası, eskimeden yoluna devam ediyor…