RADIO GA GA (QUEEN)

18 Aralık 2021 Cumartesi 23:35

Tarih 1983; yer Los Angeles. Üç yaşındaki Felix Luther, babasının pürdikkat dinlediği radyoya yaklaşıp ‘radio ca-ca’ diyor. Babasının radyoya ilgisini mi kıskanıyor acaba!

Felix, Queen grubunun davulcusu Roger Taylor’ın ilk çocuğu. Taylor kitabında Radio Ga-Ga’nın öyküsünü anlatmaya bu anıyla başlıyor. Felix radyoya tu ka ka derken babasının yeni bestesinin de fitilini ateşliyor.

Bu sözlerden yola çıkıp, içindeki büyük radyo tutkusunu anlatacak beste yazmayı kafasına koyuyor Taylor o gün.

MTV’nin tüm videoklipleriyle piyasayı ele geçirdiği dönemde radyonun önemini vurgulayacak, görüntünün müzikten daha önemli hale gelmesini eleştirecek.

Üç gün boyunca stüdyoya kapanıp Roland Jupiter-8 synthesizer ve bir davul makinasıyla şarkıyı çıkarıyor. Amacı, Queen’den bağımsız olarak yayınlayacağı solo albümüne radyo nostaljisini taşımak…

Ancak, Queen elemanları parçayı dinleyince hemen üzerine atlıyor ve grubun 1982 tarihli Hot Space albümünün başarısızlığını unutturacak şarkılardan birinin bu olması gerektiğini söylüyor.

Taylor itiraz edemiyor. Hemen hazırlıklara başlanıyor ve John Deacon bas partisyonları üzerinde çalışıyor, Brian May slide gitarla nasıl bir tat katabileceğini hesaplıyor.

Tabii Freddie Mercury’nin yorumu da çok önemli; ‘Bu sıradan bir şarkı değil; özellikte ticari gücü çok yüksek’ diyor Taylor’a.

Onun izniyle bir hafta çalışıp sözlerde, armonilerde değişiklikler yapıyor.

Ortaya farklı bir iş çıksa da, plakta beste Taylor’ın gözüküyor, Mercury’nin adı aranjör olarak yazılıyor.

Queen, Ağustos 1983’te Los Angeles’daki Record PlantStudios’ta kayıtlara başlıyor. Kanadalı klavyeci Fred Mandel de katılıyor çalmalara. Şirket, şarkının adının Radio Ga-Ga olmasını istiyor ve öyle oluyor; ama elemanlar kayıtta şarkıyı seslendirirken özellikle Radio Ka-Ka diyor ve hassas kulaklardan kaçmıyor.

Şarkının ruhuna tezat teşkil etse de, dönemin modasına uygun ilginç bir de video çekiliyor. David Bowie, Blondie, Peter Gabriel, Billy Idol gibilerle çalışmış İngiliz yönetmen David Mallet çağrılıyor. Farklı bir şeyler yapalım deniliyor.

Mercury özellikle Fritz Lang’ın 1927 tarihli efsane filmi Metropolis’ten bazı sahneleri almasını istiyor Mallet’ten. Filmin birtakım hakları Demokratik Alman Cumhuriyeti’ne ait olduğu için bazı zorluklar çıkıyor, ama hallediliyor.

Radio Ga Ga teklisi 23 Ocak 1984’te yayınlanıyor ve kısa sürede 19 ülkede liste başı oluyor. Böylelikle bir Roger Taylor bestesi ilk kez listelerde zirveye oturuyor.

Radio Ga Ga, 13 Temmuz 1985’te Londra Wembley Stadyumu’nda düzenlenen Live Aid ortak konserinin simge şarkılarından biri haline gelip tarihe geçiyor. Queen, konserde kendisine ayrılmış bölümde Bohemian Rhapsody’den sonra Radio Gaga’yı söylüyor. Stadyumu dolduran 72 bin müziksever parçanın nakarat bölümünde Radio Ga Ga’nın videosundaki gibi kolları havaya kaldırıp elleri çırparak Queen’e tempo tutuyor.

Ertesi günü İngiliz gazeteleri, bu 72 bin kişinin hepsinin Queen hayranı olamayacağını, radyoyu savunan Queen’in böylelikle videonun gücünün ne olduğunu Live Aid’de yakından test ettiğini yazıyor.