PARKA (CEM KARACA/DERVİŞAN)

08 Kasım 2021 Pazartesi 10:44

HEY Dergisi’nin ‘yılın en iyileri’ ödüllerinin dağıtıldığı Spor Sergi Sarayı’ndan bir anı; en iyi şarkıcı heykelciğini kazanan Cem Karaca ile grubu Dervişan, pota altına kurulmuş sahnede bir şeyler çalıp söylüyor ama, tezahürattan anlamak zor.

Spor Sergi’nin demir iskele üzerine yerleştirilmiş kalaslardan oluşan tribünleri sallanıp duruyor; herkes ayakta.

Karaca’nın üzerinde askeri elbise, ayaklarında postal var. Birkaç parça söyleyip programını bitiriyor. Ancak, tribünler gitmesini istemiyor. İki şarkı daha seslendirip zor bela kendini içeri atıyor. Alkış dinmiyor.

Sıradaki sanatçı Ajda Pekkan ile İstanbul Gelişim Orkestrası çıkıyor. Salon hala ‘Cem, Cem’ diye inliyor.

Ajda Pekkan ’Mediterranee’yi söylemeye yelteniyor ama, ne mümkün. Islıklar altında, çaresiz, kulise gidiyor.

On dakikalık müthiş tezahüratın ardından Cem Karaca, kot takımıyla yeniden sahne alıyor ve Dervişan’la yeni yaptıkları Parka şarkısını ilk kez seslendireceklerini söylüyor.

Spor Sergi’nin çok kötü akustiğinde şarkıdan hiçbir şey anlaşılmıyor ama adı bile kitleyi heyecanlandırmaya yetiyor…

Parça aynı yıl 45’lik (B yüzü İhtarname) olarak piyasaya çıkıyor. Söz, beste, düzenleme Cem Karaca’nın.

Solcuların simgesi olmuş hâki yeşil parka başlığıyla bir öğrencinin faşistler tarafından vurulup öldürülmesi anlatılıyor. Şarkıda Turan Emeksiz’den Deniz Gezmiş’e, işçi sınıfına, siyasi cinayetlere, zor geçinenlere kadar birçok gönderme var.

Dervişan’ın müzikal yapısı ve donanımı ‘Anadolu Rock’ın yanında ‘progressive rock’ gibi başka arayışları da müjdeliyor müzikseverlere.

Sol kesimde sömürüye, bozuk düzene karşı çıkanların en önünde yürüyen ve bu duruşun en çarpıcı örneği Tamirci Çırağı’nı 1975 başında veren Cem Karaca-Dervişan , Parka’yla zirvedeki yerini sağlamlaştırıyor.

Yapılan görünüşte slogan müziği ama parçaların melodik zenginlikleri dikkat çekiyor.

Şarkının serüveni uzunçalarda devam ediyor. 1977 tarihli Parka albümü ise Yavuz Plak’ın sahibi Yavuz Asöcal’in repertuarını saptadığı, Dervişan döneminin 45’liklerinden alınan parçalarla Karaca’nın eski gruplarından kalmış şarkılardan oluşuyor.