NEVER CAN SAY GOODBYE (GLORIA GAYNOR)
Bazı şarkıların birçok hayatı oluyor. İlk dinlediği günden sonra neler yaşıyor, neler.
Elden ele aktarılıyor, yorumlandıkça değişiyor, müziksever de çoğu zaman ‘coverlaştığını’ bilmeden yeni şarkıymış gibi seviyor, benimsiyor.
Never Can Say Goodbye da bunlardan biri. Gloria Gaynor’ın 1975 tarihli şarkısı diye biliniyor ama, yaşı daha büyük.
Öykü şöyle: 1970’te 25 yaşındaki ABDli genç besteci Clifton Davis (Sonraları sinema oyuncusu olarak tanınacak) Los Angeles’daki Motown stüdyolarında yeni şarkısını Supremes’e dinletiyor. Supremes dönemin en flaş gruplarından; Diana Ross da orada.
Yan stüdyoda çalışan yapımcı Hal Davis (akrabası değil) şarkıyı duyuyor ve hemen parçanın hitleşeceğim diye bağırdığını söylüyor.
Şarkıyı, Michael Jackson ile dört kardeşinden oluşan Jackson 5’a vermeyi düşünüyor. Clifton Davis ise endişeli; 12 yaşındaki Michael’ın sözlerdeki acıyı dinleyene yansıtamayacağından korkuyor. Kaydı bitse bile Motowndakiler de, böyle bir şarkının Jackson 5 için fazla ciddi olduğunu söyleyip işi ağırdan alıyor.
Never Can Say Goodbye adı verilen şarkı, sonunda Motown’ın sahibi Berry Gordy’in işe el atmasıyla 16 Mart 1971’de 45’lik halinde yayınlanıyor ve Jackson 5’ın en sevilenlerinden biri olmayı başarıyor. Aynı yıl soulun devlerinden Isaac Hayes da şarkıyı Black Moses albümüne koyuyor…
1975’e geliyoruz. Never Can Say Goodbye bu kez dönemin yeni modası disko formunda karşımıza çıkıyor. Yorumlayan Gloria Gaynor. Çok daha hızlı ve dans ettirmeye uygun.
Caz ve bluesdan gelen, birkaç 45’liğe rağmen gölgede kalmış 32 yaşındaki Gloria Gaynor’ın ilk albümüne isim parçası oluyor.
Never an Say Goodbye ile Gloria Gaynor’ın disko kraliçeliğine gidecek parlak kariyeri başlıyor. Plak, Kanada, Avustralya, İrlanda, İspanya, İtalya, İngiltere, ABD’de listelerin üst sırasında dolaşıyor.
Seksenler’de ise parçaya synt-pop el koyuyor ve Never Can Say Goodbye bu kez de Jimmy Sommerville’li The Communards’a yar oluyor.
Never Can Say Goodbye bu; bakarsınız yeni bir reenkarnasyonla başka isimleri de zirveye taşır. Hiç belli olmaz…