HAVA NASIL ORALARDA? (EDİP AKBAYRAM)
29 Aralık 1950 tarihinde, Gaziantep Akyol Mahallesi, Saraç Mehmet Sokağı 1 numaralı hanede, Nedim ile Türkan Akbayram çiftinden dünyaya gelen Edip Akbayram, büyük şehirde şarkıcı olmayı kafaya koyuyor.
Siyah Örümcekler Orkestrası’yla Güneydoğu illerinde sahne çalışmaları, İstanbul’da ilk 45’lik Kendim Ettim Kendim Buldum/Çiçeklerin Dili, 1972’de Altın Mikrofon Yarışması birinciliği, HEY Dergisi okurları tarafından verilen ‘Yılın Ümit Veren Erkek Şarkıcısı’ unvanı, Dostlar grubunun kurulması, işlemeli kadifeden kaftan, TRT denetimiyle televizyon ve radyonun yasaklanması derken Edip Akbayram Aldırma Gönül ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’la Anadolu popun zirvesine yerleşmeyi başarıyor; Cem Karaca ile Barış Manço’ya ciddi ciddi rakip oluyor.
Bu iki parça ‘sol kesim’ tarafından adeta marş gibi kabul görüyor ve mitinglerde, özel günlerde sürekli söyleniyor; altın plaklar da artarda gelmeye başlıyor.
Şarkılarındaki söylemini günlük yaşamda da sürdürüp sol cenahta etkin çalışmalar yapmaya başlayınca sağ çevrelerden gelen baskılar artıyor. Bütün konserleri olaylı geçiyor ve sürekli tehdit altında yaşıyor.
Demokratlığın bedelini ağır ödüyor; gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, devletin televizyonuna çıkartılmıyor, konserleri iptal ediliyor. Buna rağmen, yoluna devam ediyor, halkla arasını sürekli sıcak tutuyor.
Akbayram 12 Eylül 1980’de gözaltına alınıyor. Serbest kaldıktan sonra uzun süre iş bulamıyor. Sesi güzel ya, ‘aklını kullanarak’ bu işlerden vaz geçmesi ve arabesk söylemesi öneriliyor Unkapanı piyasasında.
Şarkıları TRT’de yasak olsa da direniyor ve aynı kaliteyi korumaya çalışıyor. Seksenler boyunca, eskisi kadar olmasa da hit parçalar bulmayı beceriyor ve listelerde gözükmeye devam ediyor. 80’lerde, Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği Liselerarası Müzik Yarışması’nda izleyip beğendiği Fenerbahçe Lisesi grubundaki Metin Özülkü, Adnan Ergil, Mehmet Oylumlu’yla Dostlar’ı ayakta tutuyor ve bu isimlerden gitarist Adnan Ergil’in sözünü ve müziğini yazdığı Hava Nasıl Oralarda? şarkısıyla 1990’lara bomba gibi giriyor. Akbayram’ın 10. stüdyo albümüne ismini veren Hava Nasıl Oralarda?, özellikle gurbette öğrenim gören ya da vatani görevini yapan çocuklarının özlemiyle günlerini geçiren aileleri en çok etkileyen yapıtların başında geliyor.
Şarkı tazeliğini hiç yitirmiyor ve birçok isim tarafından da yorumlanıyor.
Altın Mikrofon birinciliğinden çeyrek yüzyıl sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan bir söyleşide müzikal serüvenini şöyle özetliyor: ‘Fikret Kızılok ile Cem Karaca’nın Anadolu ezgilerini pop çizgisinde söylemelerini örnek aldım. Renk ve çizgide tamamen bir Edip Akbayram olarak geliştirdim bunu. Toplumcu müzik yapmak istedim. Müziğimde geniş halk kitlelerinin yaşamı, sorunları olmalıydı… Göç eden insanlar iki farklı kültürden bir atmosferde yaşıyorlardı. Ağıt, halay dinlemiş, büyük metropol müziğine uyum sağlayamamıştı. Çok ağır sorunları, olumsuz yaşam koşulları vardı. Arabesk müzik onların zayıf noktalarına seslendi. İçinde bulunduğu ölümcül, olumsuz duyguları okşayan, ağdalı bir müzik gelişti. Arabesk müziğe, özellikle karamsarlığına karşı çıkıyorum. Müzik yapıcı, gerçekçi olmalı, insanlara umut, mutluluk vermeli. Ben hep insancıl bir müzik yapmaya çalıştım. Kitleleri birleştirici, her türlü insani değerlerin yanında olmaya çalıştım’…