FOLLOW YOU FOLLOW ME (GENESIS)

20 Ocak 2023 Cuma 20:47

Genesis’in kökleri İngiliz Charterhouse Public School’a uzanıyor. Garden Wall adlı okul orkestrasında bir araya geliyorlar. Amaç, progressive rock yapmak.

Birçok engeli aşıp ilk albümleri From Genesis To Revolation’ı yayınlıyorlar.

Bu arada grupta gel-gitler başlıyor ve yeni isimler katılıyor ekibe: Phil Collins ile Steve Hackett.

İyi albümler birbirini izliyor ama 1975’te Peter Gabriel gidiyor. Bir basın bildirisiyle fiziksel olarak’ grubu bıraktığını, dostluğun devam edeceğini söylüyor. Aslında, düşünce olarak daha önce kopuyor ama uygun zamana dek açıklamayı çekmecede tutuyor. Yeni deneyler yaşamak istediğini söylüyor giderken.

Hayranlar üzülüyor, kırılıyor. Geride kalanların ayakları üzerinde daha sağlam durabilmesi için destek kampanyası başlatılıyor…

Liderliği üstlenen Phil Collins bir süre Gabriel’in yorumunu taklit ederek işi iyi götürüyor. Ancak, grup kısa sürede ‘progressive’li, senfonik rocklı Gabriel günlerinin geride kaldığını kabullenerek kendine yeni bir yol seçiyor: ‘pop-rock’…

Collins’in rahat şarkı söyleyebilmesi için konserlerde davulcu olarak Bill Bruford ile C. Thomson’la sahneye çıkan Genesis’ten 1977’de Steve Hackett da ayrılıyor.

Genesis, aslında çok sıkı grup. ABD dahil, konserleri dolu geçiyor ama dinleyicilerinin çoğu orta yaşlı erkek. Bu nedenle gerek Amerikan, gerek İngiliz radyo istasyonları onlara mesafeli duruyor. Tam anlamıyla albüm grubu denilebilir; uzun şarkılarından dolayı 45’lik de yayınlayamıyorlar kolay kolay…

Bir şeyler yapıp kadın müzikseverle gençleri yakalamaları gerek.

Dokuzuncu stüdyo albümleri için hazırlıkları sürdürürken Mike Rutherford, çoktandır elindeki nakarata kafa yormaya başlıyor. Arkadaşlarına dinletiyor; Tony Banks birkaç akor ekliyor, Phill Collins şarkının orasına burasına dokunuyor ve Rutherford turnede 10 dakikada sözleri yazıyor. Karısını çok özlediği ve bir anda çıktığını söylüyor aşk sözcüklerinin.

Genesis için büyük değişim bu; kısa şarkı yazamayan, aşkı meşki pek sevmeyen, progressive rock sularındayken kısa şarkı üretemeyen, nakaratı bol iş sevmeyen, bir de o güne dek hiç ortak şarkı bestelememiş grup için hayli ilginç deneyim.

Hollanda'da Relight Studios’ta kaydedilen parçaya Follow Me, Follow You adı veriliyor ve albümün ilk 45’liği (B yüzü Ballad of Big) olarak Mart 1978’de çıkıyor.

Buram buram pop kokan Follow You, Follow Me, parçaya fazla bel bağlamayan grup üyeleri dahil, herkesi şaşırtarak İngiltere listelerinde ilk 10’da dolaşıyor, ABD’de ilk 40’a giriyor, kadın dinleyiciyi konserlere çekiyor ve Genesis’i uluslararası pazarla tanıştıran ilk parça oluyor.