Yakın gelecekte geçen filmde, baskıcı mekanik robotlardan oluşan polis güçleri görev yapmaktadır. Ancak, insanlar onlara karşı koymaya başlar. Bu robot polislerden birisi çalınarak yeni bir program yüklenir ve böylece ilk kez kendisi adına düşünen ve hisseden Chappie adlı robot ortaya çıkar. Ancak, kısa zamanda Chappie düzene ve insanlığa karşı büyük tehdit olarak görülmeye başlar ve yetkililer onu durdurmak için her şeyi göze alırlar.
Amadeo, Madrid’de tam 16 yılını sürgünde geçirmiştir. Aradan geçen bunca zamandan sonra Havana’ya dönen Amadeo bir gün batımında 4 eski arkadaşıyla buluşur. Şafağa kadar konuşacak çok şeyleri vardır. Kübalı edebiyatçı Leonardo Padura’nın dünyaca ünlü romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Altın Palmiye’li sinemacı Laurent Cantet üstleniyor.
Bir grup araştırmacı ölüleri geri getirmeyi başarır ancak Üniversitenin dekanı olayı kapatır. Frank, Zoe ve diğer ekip üyeleri deneyi tekrar uygulamak zorunda kalır. Bu uygulama sırasında bir şeyler ters gider ve Zoe ölür. Deney tekrarlanır. Zoe hayata dönmüştür ama yanlış giden bir şeyler vardır, farklı bir karaktere bürünmüştür. Artık konu birini hayata geri döndürmekten çıkmıştır. Döndürdükleri kişinin gazabından kurtulmaya çalışırlar.
Down sendromlu 14 yaşındaki Soner´in eğitim görebilmesi için köyden büyük kente gelen üç kişilik aile, metropoldeki vahşi yaşamın karşısında ayakta kalabilme mücadelesine girişir.
1990 yılında Bakü´de geçen hikaye Sovyetler Birliği´ne karşı yürütülen özgürlük mücadelesini işliyor. Ocak 1990; Bakü. Sovyet hegemonyasına karşı özgürlük savaşçıları sokaklara dökülür. Bir tarafta, Azerbaycan´ın özgürlüğü için sokağa çıkmış Mehdi, diğer tarafta Sovyetler için çarpışacak kardeşi Necef...
Oyunun açılış gecesinde baş aktör provalar sırasında yaralanır ve yeri doldurulması gerekir. Baş aktrist Lesley’in önerisi ile hasılat garantili Mike Shiner baş aktörlüğe getirilir. Mike sahneye çıkmaya hazırlanırken kız arkadaşı ve oyuncu Laura, kızı ve onun kişisel asistanı Sam ve her şeyi düzenlemeye çalışan eski karısı Sylvia ile uğraşmak zorundadır.
1963 yılında İngiltere’de Cambridge Üniversitesinde öğrenci olan Stephen büyük adımlar atmaktadır ve evren için “basit, etkili bir açıklama” bulmaya kararlıdır. Cambridge’de güzel sanatlar öğrencisi Jane Wilde’a aşık olduğunda kendi dünyası ortaya çıkar. Ama 21 yaşındaki bu sağlıklı, aktif, genç adama dünyasını sarsan bir teşhis konur. Motor nöron hastalığı, uzuvlarını ve bütün yeteneklerini etkileyecektir.
Jules Sezar, Galyalılardan sonsuza dek kurtulmayı aklına koymuştur. Kelt şehrinin hemen yanına kendisi bir alan kurarak, Roma kültürünü cahil gördüğü bu halka empoze etmek ve yeni bir Roman kolonisi kurmak için kolları sıvar. Asteriks ve Oburiks‘in köyünün hemen yanına kurduğu bu yeni yere “Tanrılar Sitesi” adını verir.
Berlinli Türk kızı Esra, iki hayat yaşar. Özel ilişkilerinde kendisini kapana kısılmış hissetmektedir. Dayatılan kurallarla çatışan Esra, bir şeylerin eksik ya da yanlış olduğu hissinden kurtulamamaktadır. Rüyalarında ise arzusu, çocukluğundan beri rüyalarına giren gizemli adamı bulmaktır.
Kahraman, geçimini aile büyükleriden kalan hamamda kese yaparak kazanmaya çalışmaktadır. Oldukça iyi yürekli bir tellak olarak tanınan Kahraman´ın işleri Tuncay yüzünden tehlikeye girer. Varlıklı bir müteahhit olan Tuncay, İstanbul´dan gelmiştir ve Kahraman´ın ekmek kapısı olan hamamı, içinde bulunduğu çarşıyla birlikte yıkmak ister.
Kastamonu´dan İstanbul´a göçen Aşur, inşaat sektöründe dolandırıcılık yaparak geçinen bir adamdır. Aldığı tadilat işlerini yarıda bırakıp paraları da alarak ortadan kaybolur. Aşur, yaşadığı bu şehirden bunaldığı anlarda Kastamonu´dan kendi hemşehrilerinin takıldığı kahveye gider. Bu ziyaretlerden birinde, internet üzerinden kamerayla kendi köyünü izleyebileceği bir platformdan haberdar olur ve uygulamayı açtığında babadan kalma, terk edilmiş evlerinde başka birinin yaşadığını fark eder.
Bahtiyar, koşulları rahat bir kışlada askerlik yapmaktadır. Bir gün çeşme başında gördüğü Mihriban adlı kadına ilk görüşte aşık olur ve onunla evlenmek ister. Mihriban´ın da Bahtiyar´da gönlü vardır, ancak genç kadının tek talibi o değildir. Albay Rıza da Mihriban´ı kendine eş olarak babasından istemeye niyetlidir. Üstelik Mihriban´ın babası da Albay Rıza´ya kızını vermeyi seve seve kabul edecektir. Bunu duyan Bahtiyar, kumandanın üniformasını çalarak kendini Mihriban´ın babasına Albay Bahtiyar olarak tanıtır. Ancak Rıza olay yerine geldiğinde işler iyice karışır ve aynı kadına aşık olan ikili birbirine meydan okur.
Louie, 2. Dünya Savaşı’nda bir uçak kazasından sonra iki mürettebatla birlikte bir salda 47 gün boyunca yaşam mücadelesi verdi, ardından da Japon Donanması tarafından yakalanarak savaş esirleri kampına gönderildi. Laura Hillenbrand’ın kitabından uyarlanan Unbroken, Olimpiyat oyuncusu ve savaş kahramanı Louis Zamperini’nin insan ruhunun dayanma gücünü konu olan inanılmaz ve ilham veren gerçek hikâyesini beyazperdeye taşıyor.
1952 kışında İngiliz yetkililer bir soygun ihbarını araştırmak üzere Alan Turing’in evine girerler. Ahlâksız davranış suçlamasıyla Turing’i gözaltına alırlar. Yetkililer, modern bilgisayarcılığın öncüsünü suçladıklarından habersizdir. Bilgin, dilbilimci, satranç şampiyonu ve istihbarat görevlilerinden oluşan bir grubun lideri olan Alan Turing’in, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın kırılamaz tabir edilen Enigma makinesinin şifrelerini kırdığı bilinmektedir.
Diane kocasını kaybetmiştir. Kocasının ölümünden kısa süre sonra tek çocuğu Steve’i dikkat bozukluğu tedavisi için bir rehabilitasyon merkezine yatırır ama Steve kafeteryayı ateşe verince zorla uzaklaştırılır. Merkez görevlileri Diana’ya iki seçenek sunar, ya Steve’i kendi evine götürecek ya da ıslahevine gönderecektir. Islahevinde tedavisi imkânsız olduğundan oraya göndermek istemez. Ama bu durumda ona kendisinin bakması gerecektir.
Kariyerine 25 yaşında Chicago Sun Times’ta başlayan, film eleştirmenliğinin ciddiye alınması ve kurumsallaşmasında öncü bir rol üstlenen, bütün dünyadaki eleştirmenlerin kullanacağı bir yöntem haline gelecek olan yıldız sisteminin yaratıcısı Roger Ebert’ın son yıllarında kendi blog’unda kaleme aldığı otobiyografisi Life Itself: A Memoir adıyla kitaplaşmıştı. Bu kitaptan yola çıkan film, Roger Ebert’in sinema tarihinin yarısına yayılan serüvenine odaklanıyor.
Donanma SEAL komandolarından Chris Kyle, silâh arkadaşlarını korumak için Irak’a gönderilir. Keskin ve isabetli atışları sayesinde savaş alanında çok sayıda hayat kurtarır. Görevleriyle ilgili hikâyeler yayıldıkça “Efsane” lâkabını kazanır. Ancak ünü düşman hatlarının gerisinde de yayılmaktadır ve kafasına ödül konmasıyla birlikte isyancıların öncelikli hedeflerinden biri haline gelir. Ayrıca iyi bir koca ve baba olmak için de zorlu bir uğraş vermektedir.
Ali, sigortalı bir işte çalışmayı reddeden ve yaptığı icatların bir gün mutlaka fark edileceğine inanan biridir. Çocukluk arkadaşı Vedat’la aynı mahallede yaşamaktadırlar. Vedat sisteme boyun eğer ve Ali ile aynı hayallerin peşinde koşmaktan vazgeçer. Çünkü Vedat’ın sevdiği kız Ayşe ile evlenebilmesinin şartı sigortalı bir işe girmesidir. Aynı şart Ayşe’nin ablası İlknur’a aşık olan Ali için de geçerlidir. Herşey Vedat’la Ayşe’nin kına gecesinde değişir.
Kırmızı Başlıklı Kız, Sindrella, Rapunzel gibi klasikleşmiş pek çok masalın farklı kahramanları aynı filmde buluşuyor. Klasik Grimm karakterlerini farklı bir tarzda ve üstelik müzikal türünde beyazperdeye taşıyan film, bir cadı tarafından lanetlenen bir fırıncı ve eşinin hikayesini klasik masallarla bağlıyor.
Gizlice girmek zorunda kaldıkları villanın sabahında askeri darbeye yakalanan 17 yaşındaki Bahar ve yoksul ailesinin var olabilme mücadelesi. Askerler tarafından aranan babasının ev tutup kendilerini aldıracağı günü bekleyen Bahar, kendi kültür evrenine tamamen yabancı olan bu ortamda karşı villada oturan Ekin’e aşık olur. Bu aşkın karşılık görmesi için hayaller kuran Bahar aynı zamanda ressam olmak istemektedir. Ancak gerçek dünya çok farklıdır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Michael Jackson’ın hayatını konu alan “Michael” filminin tanıtımı yayınlandı. Antoine Fuqua’nın yönettiği filmde, ünlü şarkıcıya yeğeni Jaafar Jackson canlandırıyor. Michael Jackson’ın müziğe adım atışından popun kralı olmasına kadar uzanan kariyerini konu alan filmin kadrosunda Miles Teller, Colman Domingo, Nia Long ve Kendrick Sampson gibi isimler yer alıyor. “Michael”, 24 Nisan 2026 tarihinde sinemalarda gösterime girecek.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Haberturk.com'da yayınlanan habere göre, Gülse Birsel 'Aile Arasında 2'nin çekimlerine Mayıs ayında başlanacağını duyurdu. Nazif Şahin Karpuz'un haberine göre Gülse Birsel, 'Fora' adlı tiyatro oyununun prömiyerinde medyanın sorularını yanıtlarken "Senaryo çok önce bitti diziler bitince büyük ihtimalle mayısta kayıta girip çekeceğiz" dedi.
Güney Fransa, 1879. Ferdinand Cheval, içine kapanık ve sessiz bir köy postacısıdır. Posta dağıtırken kilometrelerce yürür ve yalnızlıktan büyük zevk alır. Eline geçen kartpostallar ve dergiler aracılığıyla harikalar ve güzelliklerle dolu bir dünya hayal eder. Kızı Alice'in doğumundan sonra bir aydınlanma yaşar: Onu bir prensese dönüştürmek için bir saray inşa edecektir. Mimarlık geçmişi olmayan, Alice'e olan sevgisi ve eşi Philomène'nin koşulsuz desteğiyle hareket eden Ferdinand Cheval işe koyulur...
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: