Eylül hayatta istediği her şeye sahip, güzel ve neşeli bir kızdır. Ta ki bir gün başına bir şey gelene ve yaşamının son bir ayını unutana dek. Ailesi, arkadaşları her şeyin yolunda olduğunu söyleyip dururken, Eylül bir şeylerin ters gittiğini anlamaya başlar. Ve hatırlamadığı bir ayın peşinden Bozcaada’ya gider. Orada, daha önce hiç görmediği derbeder bir adam, ona seslenir: ”Eylül, beni hatırlamıyor musun? Sen burada, bu adada bana aşık oldun.”
Yıl 2028’dir ve robot teknolojisinde dünya lideri OmniCorp, şirkete milyarlar akıtmak için altın bir fırsat görür. Detroit’teki suç dalgasının önüne geçmeye çalışan polis Alex Murphy ağır yaralanınca, OmniCorp kısmen insan, kısmen robot bir polis memuru yaratma şansını yakalar. OmniCorp her şehirde bir RoboCop hayal etmektedir ve programın başarılı olması için engel tanımayacaktır. Fakat o makinenin içinde hâlâ adalet için savaşan bir insan vardır.
Genç bir kadın olan Jade, sorunlu bir geçmişi olan David’den etkilenir. David de ona sırılsıklam aşık olur. İlişkileri Jade’in babasının kızını David’den uzaklaştırma çabalarıyla çatışır. Bu arada annesi, ilişkilerinin gelişmesini teşvik etmektedir ve babasını uyarır. Unutulmaz yaz mevsimi boyunca iki genç aşık mantığa meydan okuyacak ve güçlü tutkularının geleceklerine birlikte karar vermesini sağlayacaklardır.
Yarı vampir yarı insan olan Rose Hathaway, Aziz Vladimir Akademisi’nde öğrenim gören öğrencilerden biridir. Rosi, acımasız vampir türü Strigoi’leri durdurmakla görevlidir. Yeni dönem eğitim başladığında Rose’un eğitmeni değişir ve akademinin en başarılı eğitmenlerinden biri olan Dimitri ile çalışmaya başlar. Bu değişiklik, hem zalim güçlere karşı verdikleri savaşı hem de imkânsız bir aşkı doğuracaktır.
Ülkenin en zengin iş adamlarından biri olan Uğur, çok ünlü bir oyuncu olan eşi Gül’ü, sürpriz balayı için Kaleköy’e götürür. Uğur, Gül ile başbaşa kalmak için köylüleri köyden göndermiştir. Balayından bir hafta önce tanışmış ve yıldırım nikâhı ile evlenmiş çift, günler geçtikçe ilişkileri ile ilgili bir hesaplaşmanın içine girerler. Uğur’a göre Gül, dilinin altında bir bakla saklıyor gibidir. Zaman geçtikçe çiftin arasındaki bu gerilimli durum çözülmez ve Uğur bu saklı olanı ortaya çıkardığında kıyamet kopar.
Çok bilinmeyen, genelde yeraltı camiasının tanıdığı bir müzisyen olan Adam, yaşadığı toplumun ve insanlığın aldığı halden dolayı depresif ve çok mutsuz haldedir. Onu hayata bağlayan Eve adındaki sevgilisi ile olan aşkları ise yüzyıllardır sürmektedir; zira Adam ve Eve aşkları hiç tükenmeyen iki vampirdir. Fakat bu ölümsüz ve uzun soluklu aşk Eve’in küçük kız kardeşi Ava tarafından sekteye uğrayacaktır.
Kraliçe Alcmene, ülkesini barış içinde yaşatmayı hayal etmektedir. Alcmene’in Zeus’tan olan savaş tanrısı oğlu Herkül, gerçek kimliğini gizlemektedir. Herkül’ün gayrimeşruluğunu bilen kral kendi oğlu Iphicles’i ön plâna çıkarmak için elinden geleni yapmaktadır. Herkül, güzeller güzeli Hebe’ye aşık olur, savaşçı dostlarıyla ittifak kurar, krallığı ve sevdiği kadını kurtarıp Yunan Tanrılarının arasına adını yazdırmak için geri döner.
Jordan Belfort 24 yaşında genç ve hırslı bir adamdır. Wall Street borsasında her şeyi yapmaya hazır bir CEO olur. Belfort kısa zamanda bir para makinasına dönüşür. Bir günde hesapları milyon dolarlarla doldururken o gece hepsini aynı hızda harcayabilir. Profesyonel hayatının yanı sıra son derece pahalı lüks fantezilerle dolu kirli bir oyunun içindedir. Bu karakterin hayatındaki her şey abartılı bir şekilde devam etmektedir.
Gerçek olaylara dayanan Mr. Banks, Disney klâsiği Mary Poppins’in beyazperdeye taşınma hikâyesinin bugüne kadar hiç anlatılmayan perde arkasını ve efsanevi Walt Disney ile yazar P. L. Travers arasındaki neredeyse her şeyi raydan çıkaran hırçın ilişkiyi konu alıyor. Walt Disney’in kızları kendisine en sevdikleri kitap olan Mary Poppins’in filmini çekmesi için yalvardıkları zaman Disney onlara söz vermişti ancak bu sözü 20 yıl sonra gerçekleştirebildi.
Üniversitedeki öğretim görevini kaybettikten sonra kullanılmayan bir havaalanında güvenlik görevlisi olarak çalışmayı seçen Feramus ile çalıştığı taşra belediyesinin tiyatrosu kapatılınca hayatla inatlaşmak adına bir camide ölü yıkayıcı olarak çalışmayı kabul eden Betül’ün fırsat bulamadıkları hüzünlü aşkları etrafında gelişiyor.
Orijinal 3D bilgisayar animasyonu film, sıradan, kurallara uyan, kesinlikle vasat bir LEGO mini figürüyken, yanlışlıkla en olağanüstü kişi ve dünyanın kurtuluşunun anahtarı olarak ilân edilen Emmet’ın hikâyesini konu alıyor. Emmet kötü kalpli bir tiranı durdurmak için çıkılan destansı serüvende yer alacak bir grup yabancıya katılmaya çağrılır. Oysa kendisi bu serüven için feci derecede, hem de çok komik biçimde hazırlıksızdır.
Büyük aşkı Müjgan’a kavuşup evlenen Hüseyin Badem için hayat zorlaşmıştır. Ailesine bakabilmek için her fırsatı değerlendirmekte, hatta geceleri yörenin izbe pavyonlarında bile klârnetini çalmaktadır. Can dostu, ablası Firuzan ise hayatına İstanbul’da devam etmektedir. Ayrı şehirlerde ayrı hikâyeler yaşayan bu insanların ortak bir yönü vardır ki, kendileri bilmeseler de feleğin çemberinden geçmek üzerelerdir ve Geyikli’de festival zamanıdır.
Fransız eşi, Marie’den boşanma işlemlerini tamamlamak üzere, dört yıllık bir ayrılığın ardından Tahran’dan Paris’e gelen Ahmet’i izliyor. Marie’nin niyeti ise eski eşinin hayaline bile katlanamayan yeni sevgilisi Samir’le evlenmektir. Ahmet, Marie’nin önceki beraberliğinden olan kızı Lucie ile ilişkisinin sıkıntılı olduğunu fark edince aralarını bulmaya çalışır fakat böylece geçmişten gelen sırlar açığa çıkmış olur. Gerilimi eksik olmayan, sürükleyici bir aile dramı.
İç Savaş öncesi Amerika Birleşik Devletleri’nde ailesiyle birlikte özgür bir adam olarak yaşayan Solomon Northup, köle olarak kaçırılır ve satılır. Solomon’u satın alan Edwin Epps zalim bir adam olmanın yanı sıra beklenmeyecek bir nezakete de sahiptir. Solomon sadece hayatta kalmak için değil aynı zamanda onuru için de yaşamaya çalışmaktadır. 12 yıl süren esareti sonrası Solomon, kölelik karşıtı Samuel Bass’le ve özgürlüğüyle yeniden tanışır.
Elise dövmecidir, Didier de bir bluegrass grubuyla kovboy kılığında banjo çalar. Daha ilk görüşte âşık olurlar. Didier konuşmayı sever, Elise daha çok dinler. Didier romantik bir tanrıtanımazdır, Elise ise gerçekçi ve dindar. Küçük kızları Maybelle’in ölümcül hastalığı hem aşklarını hem yaşamlarını sorgulamalarına yol açacaktır.
Jack Carver, bir tekne kiralama şirketinde çalışmaktadır. Gizli kalıtsal araştırmaların yapıldığı bir askeri ada vardır. Valiere adında bir bayan gazeteci askeri bir adada paralı asker olarak çalışan amcasını görmek için o bölgeye gelir. Carver’ın teknesini kiralar, birlikte adaya doğru yola çıkarlar. Adada aslında kalıtsal özellikleri değiştirilmiş çok güçlü ve kurşun geçirmeyen askerler üretilmektedir. Bu askerler askerler içinde Max amca da vardır.
Jack Ryan, sıradan bir New Yorklu yöneticidir. Ama aynı zamanda zeki biri olarak yıllar önce CIA tarafından göreve getirilmiştir. ABD ekonomisini çökertmek ve global kargaşa yaratmak için yapılmış bir plânı ortaya çıkarınca, bunu durduracak yeteneklere sahip tek kişi de Ryan’ın kendisi olur. Şimdi sahaya inmiş, şüphe, aldatma ve ölümcül güçle büyüyen bir dünyaya girmiştir. Jack, herkesten bir adım önde kalmak zorundadır.
Los Angeles’da geçen bu kara film, seks saplantısının ve hırsın ne kadar tehlikeli olabileceğini bizlere gösteriyor. 20’li yaşlardaki gençlerin, sonu dolandırıcılık, paranoya ve vahşetle biten öyküsü. Christian (James Deen), erotik filmlerin aranılan oyuncusudur. Sevgilisi Tara (Lindsay Lohan) da kendisi gibi oyuncudur ancak Tara’nın aklı eskiden ilişki yaşadığı başka bir aktördedir. Christian bunu fark ettiğinde çok vahşi bir insana dönüşecektir.
Gotik ve modern dünyayı karakterlerle bütünleştirebilmek için filmin çekimleri Melbourne’da yapıldı. Darkstorm Studio’nun çizgi romanından uyarlanan filmde 200 yıl önce Dr. Frankenstein tarafından yaratılan Adam, hâlâ hayattadır ve kendisini insanlığın kaderini belirleyecek büyük bir savaşın ortasında bulur. İnsan ırkını yok etmeye çalışan iblisler çok büyük bir tehlikedir. Adam, bu savaşı kazanmaya çalışacaktır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Bo Lee Swagger Amerikan hükümeti için çalışan keskin nişancıdır. Etiyopya'da ki görevi sırasında girdikleri çatışmada arkadaşı Donnie'yi kaybeder ve kendisi de çatışma alanında terk edilir. Bu olay sonrası keskin nişancılığı bırakarak dağda inzivaya çekilir. Bir gün Amerikan hükümetini temsil ettiklerini söyleyen bir grup kişi kendisini bulur ve başkana bir keskin nişancı tarafından suikast yapılacağını, ondan alacakları teknik bilgilerle ancak bunu önleyebileceklerini söylerl. Bob başta çekinceli davransa da sonrada "vatan için can feda" anlayışı ile kabul eder.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: