Sine günümüzdeki mimarlık pratiğinin aldığı biçimden hoşlanmayan genç bir kadın mimardır. Yedi uyuyanlar menkıbesinden hareket ederek mağara biçiminde bir farklı bir cami modeli tasarlamıştır. Ancak inşaat bir sürü problem nedeni ile yarım kalır. Stres nedeni ile Sinede uyku hastalığı baş gösterir. Sine sonunda bir uyku hastalıkları merkezinde tedavi olmayı kabul eder, merkezde iken bir düş görür: Düşünde yedi uyuyanlar mitinin içindedir ve olaylara şahit olmaktadır. Rüyadan uyanır, ancak fiziksel ve ruhsal olarak değişmiştir.
Rafe´in inanılmaz bir hayal gücü ve aynı zamanda otorite ile hafif sorunları vardır. Sahip olduğu bu iki olgu, baskıcı ve kuralcı bir ortaokula transfer olduğunda Rafe´in içinde bir iç çatışmaya sebep olur. Yapması ve yapmaması gerekenler arasında boğulduğu sıralarda, en yakın arkadaşı Leo ile okulun tüm kurallarını çiğnemek üzerine bir plan yaparlar ve kendilerini Müdür Dwight´a karşı yarattıkları bir kaosun içinde bulurlar. Ancak Dwight´ın acımasız bir yaratıcılığı vardır ve kurallara karşı gelenlere karşı misilleme yapar. Bu sırada Rafe kötü davranışlarını, çok parlak bir öğrenci ve ilk aşkı Jeanne´den, annesinden ve üvey babası olacak olan annesinin erkek arkadaşından gizlemekte zorlanır.
Tematik parkta tamircilik yapan Sam´in tek dileği çocukluk aşkı Sue ile evlenmektir. Sadece parlak bir altın yüzüğün onun kalbini kazanmasını sağlayacağına dair yanlış bir inancı olan Sam, bir akşam ona evlenme teklif etmek için her şeyi hazırlar. Ancak kötü kalpli Oscar da şeytani bir plan ve elinde Sam´in aldığı yüzüğün aynısıyla ortaya çıkınca işler karışır. Sam, Oscar´ın kötü planlarını engelleyebilmek ve Oscar´ınkiyle karışan yüzüğünü geri alabilmek için süper iyi robotlarla işbirliği yapar ve şehri kurtarmak için kolları sıvar. Sam bu macerada, önemli olanın yüzüğün değeri değil kalbin sıcaklığı olduğunu anlayacaktır.
Yıllar önce anne ve babalarını kaybeden Aydın ve Taner kardeşler Kemerburgaz´da ailelerinden kalma derme çatma dağ evinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Aydın´ın tek arzusu kardeşi Taner´i sevdiği kızla evlendirebilmektir. Bir gün aile dostları Can´ın kanser olan kardeşinin istemeden ölümüne sebep olurlar. Can, intikamını almak için Cinler aleminden ateist bir Cin ile anlaşma yaparak Aydın´a büyü yaptırır ve herkes için ölüm-kalım savaşı başlar.
Simgebilim Profesörü Robert Langdon başından vurulmuş bir halde hastane odasında gözlerini açar fakat hiçbirşey hatırlamaz. Kendini bir anda ipuçlarını Dante’nin cehenneminde bularak çözmesi gereken korkunç bir senaryonun içinde bulur. Semboller zinciri Langdon’ı insanlık tarihini sonsuza dek değiştirebilecek çok farklı bir mekâna sürükler. Burası üç imparatorluğun merkezi olmuş, insanlık tarihi kadar eski, dünyanın incisi İstanbul’dur.
Dört farklı ağırlık sınıfında dünya şampiyonu unvanını kazanmayı başaran efsanevi boksör Roberto Durán´ın Panama sokaklarından önemli bir boks kariyerine uzanan hikâyesini anlatacak filmde, bir başka boks efsanesi antrenör Ray Arcel ile Durán´ın en büyük rakiplerinden Sugar Ray Leonard da yer alacak.
Karsten´in dairesindeki parti bittiğinde, Anna dışındaki tüm konuklar ayrılır. Bu gizemli kadına hayranlıkla yaklaşan Karsten´ın sağlam temeller üzerine oturttuğu hayatı, bir zayıflık anında kontrolünden çıkıp felakete dönüşecektir. Almanya´nın bu ufak taşra kasabasında hayal kırıklığı öfkeyi ateşleyecek, adalet ikiyüzlülüğün arkasına gizlenecek ve sonunda kötülük yüzünü gösterecektir.
Film öyküsünün İstanbul, Üsküdar’da metruk bir evde bulunan ses kayıtlarının dinlenip, yerel halkla görüşmeler yapılarak oluşturulduğu belirtiliyor. İntiharların, cinayetlerin ve cinlerin gölgesi altında geçen hayatlar… İnsanlardan kendini soyutlamış olarak hayatına devam eden Mete, kendisine musallat olan birtakım varlıkların kontrolü altındadır. Geçmişin karanlığı ve döndürülemez bir lanet bu insanları felâkete sürüklemektedir…
Fiko ve Kamil bankadan ve tefeci Rıfat’tan aldıkları paralarla bir büfe açarak var olma mücadelesi veren iki kafadardır. Rıfat hem evleri hem de dükkânı almak için elindeki senedin ödeme tarihini erkene çekince ikili sıkışır. İşlerini toparlayıp para kazanmak için mahallenin bitirim öğrencisi Cafer ile anlaşırlar. Fiko ile Kamil, borçlarını denkleştirmeye çalışırken bir başka mafya babası Süleyman ile Rıfat’ın savaşının tam ortasına düşerler.
5 yıllık sevgilisinden yeni ayrılan beyaz yakalı Zeynep, radyodan kazandığı tatile en yakın kız arkadaşıyla giderken, aşka hiç inanmayan oto tamircisi Barış da bu tatile kankası Emrah´ı götürür. Tanıştıkları andan itibaren birbirinden nefret eden gençlerin tatilinin çoğu birbirlerine bu tatili zehir etmekle geçer. Barış ve Zeynep bu didişmeler esnasında yakınlaşarak birbirlerine aşık olurlar ancak aşklarını yaşamaya fırsat kalmadan Zeynep´in eski sevgilisi ansızın çıkagelince işler karışır.
Seni Seven Ölsün, birbirine aşık olarak evlenen çiftlerin trajikomik bir şekilde öldüğü Karadeniz yöresindeki Kısmetli beldesinde yaşananları anlatıyor. Mezarlığında, ölecek adamı gömecek yer kalmayan bir kasaba. Kasabanın çözüm odaklı, otoriter Remzi Başkan’ı. Aşıkların vuslata ermeden mutlaka öldüğü bir kadere inanış. Tüm bu karmaşa arasında elbette yine aşk, yine Karadeniz insanının dünyaya ve kadere meydan okuyan o ünlü deli cesareti.
Yakın zamanda bir boşanma atlatan Rachel, her gün kullandığı trenin geçtiği güzergâhta "mükemmel" bir çift görür. Bu çifti gözlemlemeyi günlük rutini hâline getiren Rachel, bir gün şahit olduğu bir olay sonrası çözülmesi zor bir gizemin içerisine sürüklenir.
Çok değil daha birkaç yıl once bu ülkeyi altüst etmiş olan büyük aktör Tamer Karadağlı, şimdi bu efsanevi başarısından kaynaklanan bambaşka bir sıkıntı yaşıyordu. Öyle bir oynamıştı ki o rolü, kendisinden çok oynadığı karakterle anılıyordu. Yıllar geçti. O’nu o rolden başka bir role yakıştıramıyorlardı. Başka bir karakterde görmek istemiyorlardı. Kariyeri tam bir çıkmaza girmişti. Tam her şey bitti derken başına öyle bir şey geldi ki hayatı değişti.
Yaşlı ahşap oymacısı Meacham, yıllar boyu kasaba çocuklarına Kuzeybatı Pasifik’in ormanlarında yaşayan ejderha hikâyeleri anlatmaktadır. Bu ormanlarda bekçilik yapan kızı Grace için bu hikâyeler masaldan öteye geçmemektedir. Ta ki Pete’le tanışana dek. Pete bir ailesi veya evi olmayan 10 yaşında gizemli bir çocuktur ve ormanda Elliot isimli devasa, yeşil bir ejderha yaşadığını iddia etmektedir.
Bir taksinin etrafında şekillenen yol hikâyelerini anlatan Yok Artık!´ın devam filmi Yok Artık! 2, komedi soslu hikâyelerini bu kez bir berber dükkanından izleyiciye aktaracak.
Canım Kardeşim ailesi tatil için Orman gider. Mine, Müge ve Mete ormanda eğlenirken Mete ortadan kaybolur. Ormana uzay araçları ile gelen iki uzaylı Kof ve Tostos, Mete’yi bulur. Mine ve Müge iki sevimli uzaylı ile arkadaş olur. Uzaylıların amacı bir Türk ailesini tanımak, onların sosyal yaşamlarına ait bilgiler edinmektir. Mine ve Müge, babaları Galip Bey ve anneleri Lale hanımı tanıştırmaya söz verir. Çocuklar aileleri ile uzaylı dostlarının tanışması için her fırsatı denerler.
Annesi, babası ve babaannesiye birlikte yaşayan Bayram’ın en büyük hayali arkadaşının düğününde görüp, körkütük aşık olduğu Sinem’le tanışmaktır. Genç ve başarılı bir iş kadını olan Sinem ülkenin en büyük kola şirketlerinden biri olan Koma Kola’da reklam ve pazarlama müdürüdür. Bayram, Sinem’e ulaşmanın yolunun kendi kola markasını yaratmaktan geçtiğine inandığından sevdiği kızın kalbini kazanmak için yola koyulur.
1958 yılında henüz 17 yaşında olan genç Pêle, adını futbol tarihine altın harflerle yazdıracaktır. Zira o yıl Brezilya’ya ilk Dünya Kupasını kazandıran gol onun ayağından çıkmıştır. Brezilya’nın fakir mahallelerinden birinde büyüyen ama sıra dışı oyun tarzı ile sıyrılan Pele, hırslı ve boyun eğmeyen bir karaktere de sahipti.
Çok sevdiği büyükbabası, Jake´i terk ettiğinde onu başka zaman ve dünyalara götürecek bir ipucu bırakıyor. Bu ipucu onu sihirli bir diyar olan Bayan Peregrine´nin evi olarak da bilinen tuhaf yere yönlendiriyor. Ancak gizem ve tehlike, orada yaşayanları tanıdıkça, onların özel güçlerini ve düşmanlarını öğrendikçe derinleşiyor. Sonunda Jake aslında kendi "tuhaflığının" yeni arkadaşlarını kurtarabileceğini keşfediyor.
Annesi rehabilitasyon merkezine yatırılmış ve babası da iş gezisinde olan Maik yaz tatilini tek başına geçirecektir. Ancak Tschick kapısında çalıntı bir arabayla belirince plansız programsız bir yolculuğa çıkarlar. Maik için hem kendini hem de hayatı keşfedeceği bir macera olacaktır bu.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Miami’de zor koşullarda yaşayan beş genç, kendilerine ilham olan öğretmenlerinin desteğiyle Ulusal Satranç Şampiyonası’na katılmaya karar verir. Öğretmen Mario Martinez, öğrencilerinin turnuvayı kazanabilmesi için elinden geleni yapar. Gençler, Mario’nun verdiği güçle, karşılarına çıkan zorlukların üstesinden gelmeye çalışır.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: