Polis memuru Matt, öldürdüğü bir seri katilin evinde arama yaparken eski, tahta bir kutunun içinde küçük el yapımı oyuncaklar bulur. Fakat dikkatsizce arabasında unuttuğu bu tahta kutu, 8 yaşındaki kızının eline geçer. Takılar yapıp annesinin dükkanında bunları satan küçük kız, son kolyelerinde bu kutuda bulunan oyuncakları kullanır. Lanetli kolyeler artık başka insanların eline geçmiş, elden ele dolaşmaya başlamıştır. Bu oyuncaklara sahip olan her insan potansiyel bir katile dönüşerek, geri dönüşü olmayan şeytani bir yola girer.
Rebecca, evi terkettiğinde çocukluk korkularını da arkasında bıraktığını düşünmektedir. Büyüyüne kadar ışıklar kapandığında nelerin gerçek, nelerin gerçek olmadığından hiçbir zaman emin olamamıştır. Şimdi de küçük kardeşi Martin, Rebecca’yı dehşete düşüren bu gizemli olayları deneyimlemeye başlamıştır. Bu korkutucu varlık, anneleri Sophie ile olan gizemli bağdan dolayı tekrar ortaya çıkmıştır.
Hafızası ile ilgili sorunlar yaşayan yaşlı Zev, kaybettiği karısı Rurh’un yasını tutmaktadır. Karısına verdiği intikam sözü onu hayatta tutan tek güçtür. Zev, bakımevindeki arkadaşı Max’in de yardımı ile Max ve kendi ailesini Auschwitz toplama kampında katleden ve kaçak olarak yaşayan esrarengiz adamı bulmaya ve öldürmeye yemin eder. Ancak Zev’in bilmediği tek şey en büyük düşmanının kendi hafızası olduğudur.
Bir çift, Rus oligarkının hain planlarına dahil olur. Kısa sürede kendilerini Rus mafyasının ve İngiliz gizli ajanlarının arasında bulacaktır. İki tarafa da güvenmek mümkün değildir.
Kont Drakula ya da Kazıklı Voyvoda olarak bilinen III. Vlad hakkında bir belgesel çeken Amerikalı John Gillespie ve ekibi Türkiye´ye gelirler. Vlad kendi ülkesinde bir savaşta ölmeden evvel bir kaç yıl Türkiye´de tutuklu kalmıştır. Savaşta ölen Vlad´ın naaşı rivayetlere göre Türkiye´ye getirilip bilinmeyen bir yere gömülmüştür. Ekibin tanıştığı bir tarihçi Vlad´in mezarını bildiğini iddia eder. Garip köyü İstanbul yakınlarındadır ve tesadüf eseri bu köyde kaçırılmış olan küçük çocukların kurban edildiğinide öğrenirler. Gillespie durumdan şüphelense de köye gidip araştırma yapmaya karar verir.
Fransa’nın en kötüleri olarak bilinen öğretmenleri çok gizli bir görev için İngiltere’ye doğru yola çıkarlar. Tembeller kralı Bolat’la birlikte ülkenin en iyi lisesine tepeden inerler ve ünlü metodlarını ülkenin gelecek elitleri üzerinde uygularlar. Bahis çok büyüktür; krallığın geleceği onların başarılarına bağlıdır. Bu sefer en iyi öğrenciler en kötülerdir.
Ne okulda ne de evde aradığı huzuru bulamayan Nobita sonunda evden kaçmaya karar verir. Yakın arkadaşları Gian, Shizuka ve Suneo’nun da evden kaçmak için nedenleri vardır. Ancak nereye gideceklerine karar veremezler. Çünkü artık günümüzde bütün toprakların bir sahibi vardır. Doraemon’u da yanlarına alan yakın arkadaşlar zamanda bir yolculuğa çıkarak tam 70.000 yıl öncesine giderler. Ancak taş devrinde de her şey yolunda değildir.
Scrat’in meşe palamudu peşindeki destansı takibi, onu kazara Buz Devri Dünyası’nı dönüştürecek ve tehdit edecek olayların yaşanacağı evrene fırlatır. Sid, Manny, Diego ve sürünün geri kalan elemanları, kendilerini kurtarmak için evlerini terk etmek zorunda kalırlar. Egzotik topraklara doğru başlayan yolculuk, karşılaştıkları yeni karakterlerle birlikte neşeli ve eğlenceli bir maceraya dönüşür.
Tüm duyguların yasak olduğu yepyeni bir dünyada, Nia ve Silas birbirlerine aşık olurlar ve artık hayatları tehlike altındadır.
Bowling for Columbine, Sicko ve Fahrenheit 9/11 gibi filmlerin Oscar Ödüllü yönetmeni Michael Moore, ilk gösterimini 2015 yılında Toronto Film Festivali’nde yapan yeni filmi Şimdi Nereyi İşgal Edelim ? (Where to Invade Next) ile bu kez Finlandiya, İtalya ve Fransa gibi ülkeleri işgal ederek Amerika’nın sosyal ve ekonomik problemlerine çare arıyor.
"Naser" orta yaşlı inançlı bir öğretmendir. Bir gün para dolu bir çanta bulur ve çantayı sahibine hiç beklemeden iade eder. Paranın sahibi Naser´in bu güzel davranışı karşısında ona bir para ödülü gönderir ama Naser onu da iade eder ve bunun ardından bir televizyon kanalı onu ve eşini olayı anlatmak üzere programa konuk eder ardından bir de Brezilya seyahati kazanırlar. Ancak seyahatin daha başında oradaki kültür farklılıklardan dolayı huzursuzluk duymaya başlar. Orada Angela adlı genç kadınla yanlışlıkla tanışan Neser´i Angela eski sevgilisi Salvador sanmaktadır. Naser kendisinin Salvador olmadığını kanıtlamak için kılı kırk yarar.
En iyi online bilgisayar oyuncuları ve esrarengiz bir turnuva. Sanal gerçeklikte çığır açan yeni bir savaş oyunu bu. Oyuncular, son teknoloji ile donatılarak hazırlanmış kıyafetleri ve ekipmanları sayesinde tamamen oyunun dünyasına giriyorlar. Kendilerini bir savaşın ortasında bulan genç gamer’ları daha da büyük bir sürpriz beklemektedir. Bu simülasyonun gerçeklik seviyesi tahminlerinin çok ötesindedir: Oyunda ölürsen, gerçek hayatta da ölür müsün?
Hindistan’ı Olimpiyatlarda temsil etmenin hayalleriyle yaşayan yerel bir güreşçi şampiyonu Sultan Ali Khan’ın ve yine Sultan’la aynı küçük kasabada yaşayan cesur ve yine kendince hayalleri olan Aarfa isimli genç kızın hikâsini anlatan “SULTAN” filminde, iki yerel güreş efsanesinin karşı karşıya gelmesi, tomurcuklanan aşk, hayaller ve arzular konu ediliyor. Ancak şöhret yolu taşlıdır ve zafere ulaşmadan önce bu yolda pek çok kez düşebilirsin ve bu yolculuk bazen bir ömür boyu sürebilir.
Yanis ve çetesi için her şey yolunda gitsede yine de bir huzursuzluk vardır. Yanis’in kardeşi Amine, büyük bir soygunda kullanılan silahtan kurtulmak yerine onu satar. Ancak silahı bir uyuşturucu çetesi almıştır ve silah yüzünden başları derde girince, Yanis’i onlar için bir soygun yapmak zorunda bırakırlar. Soygundan sonra Yanis çaldıkları milyonlarca dolar değerindeki uyuşturucuyla ilgilenmese de bu çeteyle yeniden iş yapmak zorunda kalacaktır.
Denizdeki Ateş özellikle Kuzey Afrikalı mültecilerin Avrupa´ya giriş noktası olan, İtalyan adası Lampedusa´da geçiyor. Gianfranco Rosi, adanın çeşitli sakinlerinin hayatını takip ediyor: bir balıkçı ailesi, bir radyo DJ´i, adada göçmenlerle ilgilenen tek doktor ve büyükannesi ve amcası ile yaşayan 12 yaşındaki Samuele... Bir anlamda filmin yıldızı olan Samuele´nin göz hastalığı, sapanla oynadığı oyunlar, hatta onunla ilgili hemen her şey Avrupa´nın göçmen sorununa yaklaşımıyla ilgili bir metafora dönüşüyor.
Tarzan olarak bilinen Lord Greystoke, yıllar once Afrika ormanlarını, karısı Jane ile birlikte arkasında bırakmıştır. Şimdi ise parlementonun ticari hükümet temsilciğini yapması için Congo’ya tekrar davet edilir. Ancak, Kaptan Leom Rom’un tezgâhladığı aç gözlülük oyununda piyon olduğundan bihaberdir. Fakat bu öldürücü komplonun arkasında olanların nasıl bir savaşı başlattıkları hakkında hiçbir fikirleri yoktur.
Clay Riddell, yaşamlarıyla ilgili iyi haberler vermek için, arasının açık olduğu eşi Sharon’ı, Boston’daki Havalanı’ndan arar. Yazdığı romanının bilgisayar oyun haklarını yeni satmıştır ve evine, oğlu Johnny’nin yanına gelmek istemektedir. Ancak konuştuğu eşinin cevabından hemen önce hat kopar. Bilinmeyen bir frekans GSM şebekelerinde dolaşmaya başlar ve bu cep telefonu kullananlarda ölümcül bir öfke oluşmasına neden olur.
Hayatları partiyle geçen iki kardeş Mike ve Dave, kız kardeşlerinin Hawaii’deki düğünlerine katılacakları eşlerini bulmak için internete ilan verirler. Bu durumdan kolayca sıyrılmayı bekleyen kardeşler, kendilerini bir anda bir ikilinin ellerinde bulurlar. Mike ve Dave Stangle, genç, maceracı, eğlence düşkünü ve bazılarına göre uygunsuzlardır.
Filmde, Amerika’nın yeni kurucularının her yıl hayata geçirdiği 12 saatlik anarşinin dehşet verici yeni bölümü gözler önüne seriliyor.
8 yaşındaki oğlunun doğaüstü güçleri olduğunu fark eden baba, oğlunu koruyabilmek için bir kaçış planı yapar. Baba – oğulun takımına Sarah ve Lucas eklenir ve bildikleri korunmalı yere peşlerindeki polislere ve çeşitli gruplara yakalanmadan varmaya çalışırlar.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Miami’de zor koşullarda yaşayan beş genç, kendilerine ilham olan öğretmenlerinin desteğiyle Ulusal Satranç Şampiyonası’na katılmaya karar verir. Öğretmen Mario Martinez, öğrencilerinin turnuvayı kazanabilmesi için elinden geleni yapar. Gençler, Mario’nun verdiği güçle, karşılarına çıkan zorlukların üstesinden gelmeye çalışır.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: