Moskova, 1953... Sovyetler Birliği´nde Stalin´in ölümüyle birlikte büyük bir koltuk kavgası başlar. Stalin´in vekili ve komitenin birlikte hareket etmesinden yana olan Malenkov Genel Sekreterliği´ni korumaya çalışırken, İstihbarat Şefi Beriya ile komitenin başkanlığını yürüten Kruşçev arasında amansız bir siyasi rekabet başlar. Hamleler birbirini kovalarken, Sekreterlik koltuğunu doldurmak için çok vakit kalmamıştır
1976 yazında, Tel Aviv’ten Paris’e giden bir uçak, dört hava korsanı tarafından kaçırılır. Uçak, Uganda’daki Entebbe Havaalanı’na indirilir. Korku içindeki 248 yolcu, ölümcül bir siyasi ayaklanmanın içinde pazarlık kozu olarak kullanılırlar. Hava korsanlarının amacı ise ellerindeki rehinelere karşılık İsrail, Kenya, Fransa, İsviçre ve Batı Almanya’da bulunan 53 Filistinli mahkûmun hemen serbest bırakılmasıdır. Rehineleri kurtarmak için olağanüstü bir plan yapılır.
Başarılı bir travma cerrah olan Paul Kersey, hayatını ölüm döşeğindeki, vurulmuş, bıçaklanmış insanlarla uğraşarak geçirmektedir. Stresli işinden sıyrıldığında ise sevgi dolu bir aile babasıdır. Kızı ve eşiyle mutlu bir hayat süren adam için bu düzen bir trajedi ile değişiverir. Evine düzenlenen saldırı sonrası eşi ölmüş, kızı ise komada yaşam mücadelesi vermektedir. Hayatını tamamen değiştiren bu olaydan sonra Paul, mesleki yeteneğini de kullanarak adeta bir ölüm makinesine dönüşür. Paul ne pahasına olursa olsun intikamını almaya kararlıdır.
Yan yana gerçekleştirilmekte olan iki ayrı düğünde, “Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” dileğinde bulunurken olaylar düğüm düğüm yürüyor ve gelişiyor. Sizinle aynı gün, aynı yer, aynı saatte eski sevgilinizin de yan salonda evlendiğini görürseniz ve karşılaşırsanız ne olur? İki düğün birbirine girer, sırlar ortaya çıkar, ortalık kısa sürede karışır. Düğün geceniz düğüm gecesine, Düğün Salonu da Düğüm Salonu’na dönüşür.
Sibel, otistik kızı Hazan, eşi Okan ve büyük oğlu Yaman’la yaşamakta, eşi ve oğlu kızlarını kabullenemediklerinden ailenin temelleri çatırdamaktadır. Sibel’in sesini kimse duymamaktadır. Bu çok zorlu ve huzursuz günlerin karanlığında Sibel ölümcül bir hastalığın pençesine düştüğünü öğrenir. Sibel şimdi ameliyat sonrası ölmek ve kalmak arasındaki o ince çizgide, hayatın saatinin durma noktasındadır.
Birbirleriyle çok iyi anlaşan, güçlü bağları olan üç genç vardır. Hayatları rutindir ama bir gün gençlerden biri falcıya gitmeye ikna eder onları. Falcı gençlerin falında hazine görür. Onlar da bu hazineyi aramaya koyulur. Hazineyi ararlarken başta mafya olmak üzere birçok aksilikle karşılaşırlar. Karşılaştıkları aksiliklere rağmen yılmadan hazineyi bulmaya çalışırlar.
Ünlü terzi Reynolds Woodcock ile kız kardeşi Cyril, 1950’lerin savaş sonrası Londra’sında, kraliyet ailesini, film yıldızlarını ve sosyeteyi Woodcock Evi’nin farklı tarzıyla giydirmektedir. Woodcock’ın hayatına kadınlar girip çıkmakta ve müzmin bekara ilham verip arkadaşlık etmektedirler. Ta ki karşısına genç, iradeli bir kadın olan Alma çıkana dek. Alma, kısa sürede Reynolds’ın hayatında ilham perisi ve sevgilisi olarak kalıcı bir yer edinir.
Usta yönetmen Agnes Varda, fotoğraf sanatçısı JR’ın fotoğraf atölyesine dönüştürdüğü minibüsüyle Fransa’nın taşra köylerinde uzunca bir geziye çıkar. Gittikleri her yerde insanların farklı hikâyeleri ve hatıraları vardır. İnsanların yüzüne işlemiş olan hikâyeler bu çok farklı ikilinin merceğinde bambaşka bir hale bürünür. Bir gün mekânların yok olacağını bilseler de anıların hiçbir zaman yok olmayacağını bildiklerinden, mekânların duvarlarına ölümsüz anların fotoğraflarını yapıştırırlar.
11 yaşındaki Parvana ailesiyle birlikte Afganistan Kabil´de savaştan zarar görmüş küçük bir apartman dairesinde yaşamaktadır. Parvana Taliban´ın sıkı kuralları altında, babasının para kazanmak için pazar yerinde insanların mektuplarını yazdığı ve okuduğu hikayeleri dinleyerek büyür. Bir gün babası tutuklanır ve Parvana´nın hayatı sonsuza dek değişir. Kadınların erkekler olmadan evlerinden çıkmalarına izin verilmediği bu zamanda ailesinde para kazanacak ve yiyecek alışverişi yapacak hiç kimse kalmaz. Parvana ailesine yardım edebilmek için saçlarını kestirmeye ve erkek kılığına bürünmeye karar verir. Başörtüsü olmadığı için zaten tehlike altında olan Parvana babasını kurtarmanın yolunu bulmayı kafasına koymuştur.
Chloe ve annesi tekrar taşınıyorlar! Bahçe cüceleriyle dolu eski bir eve taşınmaya zorlanırlar. Chloe çok yakında bu evin korkunç derecede büyük şeyler sakladığını keşfeder. Okuldan sonra evde yalnızken, Chloe ve Liam adındaki meraklı bir komşu cücelerin gerçekten var olduklarını keşfediyor! Cücelerin, yıllarca gezegeni başka bir dünyadan bir portal aracılığıyla evi istila eden Troggs adındaki tehditkar küçük canavarlardan korudukları ortaya çıkar. Troggs´ları durduracak tek çözüm okuldaki yanlış ellere düştüğünde, Chloe ve Liam, Trogg istilasına karşı savaşmak ve dünyayı kurtarmak için cücelerle oluşturdukları gruplarıyla işbirliği yapmak zorunda kalırlar!
Bir aile, bir grup akrabayla birlikte kalacakları mobil ev alanına geldiklerinde şaşkınlığa uğrarlar. Bu ıssız yerleşim alanında kimse yoktur ve herkes gizemli bir şekilde götürülmüş gibidir. Bilmedikleri şey ise karanlıkta gizlenmekte olan üç maskeli psikopatın onların her hareketini izlediğidir. Bu tehlikeli üçlü, ailenin hayatta kalmak için neleri göze alabileceğini test etmek için her yolu deneyecektir.
Film, Amerikan rüyasının ortasında yaşayan işadamı Harold Soyinka´nın sınırın dört bir yanından Meksika´ya geçerek, birden içine daldığı tehlikeli macerayı kara mizah türüyle ele alıyor.
Alaaddin Keykubat’ın öldürülmesi üzerine oğlu Gıyaseddin tahta geçer. Gıyaseddin güçlü bir devlet adamı değildir. Bu zayıflık Moğolların Selçuklu üzerindeki baskısını ve iştahını arttırmaktadır. Dönemin en önemli devlet adamlarından Emir Celaleddin Karatay tüm tecrübe ve gücü ile halkı Moğollara karşı büyük bir direniş seferberliğine hazırlarken Anadolu’nun tüm sessiz kahramanlarını da yanında toplayacaktır.
Menderes yatalak ağabeyi Adnan´la Kuşadası´nın Kirazlı köyünde birlikte yaşamaktadır. Kendini ağabeyinin bakımına adayan Menderes´e, köyün sinsi emlakçısı Reşit tarafından oturdukları evi, araziyi satması ve ağabeyini bir huzurevine yerleştirmesi düşüncesi aşılanmaya çalışılır. Ağabey Adnan bunu öğrenir ve iki kardeşin geçmişle yüzleşmesi başlar.
Makinistlikten depo şefliğine terfi ile tayini çıkan Uğur ve ailesinin yerleşme macerasını konu alan film, 12 Eylül öncesinin çalkantılı günlerinde Divriği´de geçiyor. Eşi Handan ve çocuklarının yeni ortamlarına uyum sağlamaları için çaba sarf eden Uğur ve demiryolcu dostlarının öyküsü, ön yargı ve korkuların, birlik ve güven duygusu karşısında çözülmesine odaklanıyor.
Kendi kanunlarını kendi yazan bir mahallede yaşayan üç arkadaşın yeni taşınan, gizemli bir yabancı ile birden değişen hayatlarının anlatıldığı film, ön yargıların birçok hayatı nerelere sürüklediğine dikkat çekiliyor.
Dominika Egorova, Rus güvenlik servisinde eğitimli bir baştan çıkarıcı olan “Serçe” olma isteği üzerine eğitilir. Dominika vücudunu bir silah olarak kullanmayı öğrenir. Programın en güçlülerinden biri olarak yükselmesine sebep olur. İlk hedefi ajansın Rus istihbarat alanına en hassas nüfuzunu sağlayan CIA yetkilisi Nate Nash’dir. İki genç görevli kariyerlerini, bağlılıklarını ve her iki ülkenin güvenliğini tehdit eden bir aldatmacaya düşerler.
Mississippi’de, adaletsizliğin şiddetle sürdüğü yıllar. Kırsala göç etmek zorunda kalan Laura ve kocası Henry, çocuklarını yetiştirirken çiftlik hayatının zorluklarıyla yüzleşir. Nesillerdir çiftlikte çalışan Jackson ailesi ise sosyal yaşamlarında ırkçı ön yargılarla boğuşmaya devam etmektedirler Aynı çiftliği paylaşan bu iki ailenin iki genç oğlu, ırk savaşına esir olmamayı seçerek sıra dışı bir dostluk kurarlar.
Christine “Uğur Böceği” McPherson son derece sevecen, dik kafalı ve iradeli annesi gibi olmamak için mücadele etse de aynı onun gibidir. Uğur Böceği’nin annesi, babasının işini kaybetmesinden sonra ailesini ayakta tutmak için yorulmak bilmeden çalışan bir hemşiredir. Sacramento, California’da 2002 yılında, hızla değişen Amerikan ekonomisinin ortasında geçen Uğur Böceği, bizi şekillendiren ilişkilere, bizi tanımlayan inançlara ve yuva adını verdiğimiz yerin benzersiz güzelliğine etkileyici bir bakış sunuyor.
Amy ve eşi John, Amy´nin beklenmeyen hamileliği karşısında ne yapacağını bilememiştir. Amy´nin ikizleri olacaktır, ancak tuhaf şeyler hissetmeye başlayan Amy, kürtaj yaptırmaya karar verir. Nitekim bu çocukların Adem´in ilk eşi olduğuna inanılan Lilith´le bazı şeytani bağlantıları olduğu yolunda ciddi şüpheler vardır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Steven Spielberg'ün 12 Haziran 2026 tarihinde gösterime girecek yeni filmi İfşa Günü (Disclosure Day) filminden ilk fragman yayınlandı. Universal Pictures'ın yapımcılığını üstlendiği filmde SAG ve Oscar ödüllü Emily Blunt (Oppenheimer, A Quiet Place), Emmy ve Altın Küre ödüllü Josh Connolly (Avengers, The Crown), Oscar ödüllü Colin Firth (The King’s Speech, Kingsman) ve iki kez Oscar adayı Eve Hewson (Bad Sisters, The Perfect Couple) rol alıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Şafak Sezer'in başrolü üstlendiği, sbenaryosunu da yazdığı Ketenpere'nin sekiz yılın ardından gelen devam filmi Ketenpere: Dalavere'den ilk fragman yayınlandı. Doğuş Onur Karasu'nun yönettiği film, 9 Ocak 2026 tarihinde sinema salonlarında gösterime girecek. İlk filmde cast şirketindeki maceraları anlatılan Kalender'in sinema dünyasındaki hikâyesini devam ettiren Ketenpere: Dalavere'de, Şafak Sezer'le birlikte Büşra Pekin, Uğur Aslan, Mehmet Esen, Orhan Aydın, İnan Ulaş Torun, Toygan Avanoğlu, Abidin Yerebakan, Diren Polatoğulları, Ersin Korkut, Gökhan Yıkılgan, Serkan Şengül, Aslı Bekiroğlu, Kayhan Pinç, Metin Keçeci ve Deniz Oral gibi isimler rol alıyor.
Maltalı balıkçı Jesmark, geçimini sağlamakta zorlanmaktadır. Acımasız balıkçılık endüstrisi ve durgun olan ekosistem, önceki nesillerden kalan aile işini tehlikeye sokmuştur. Hasta olan karısı ve yeni doğan oğlunun geçimini sağlamak için çaresiz kalan Jesmark, yavaş yavaş karaborsa balıkçılık operasyonuna karışır.
Amerikan müzik dergisi Ultimate Classic Rock, punk dünyasına dalıp 60'ların sonuyla 70'ler müzik dünyasının en güçlü akımlarından punkın en ünlü aktörlerini inceledi ve 30 şarkılık bir liste hazırladı. Sex Pistols, Clash ile Ramones'ten Green Day ile Blink-182 gruplarına uzanan zaman diliminden şu şarkılar öne çıktı:
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: