YİĞİDİM ASLANIM BURDA YATIYOR (ZÜLFÜ LİVANELİ)
Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Nâzım Hikmet'in yakın arkadaşı. 1938’de hapsedilen Nazım Hikmet, Çankırı Cezaevi'nden Bursa'ya naklediliyor.
Eyüpoğlu, Bursa Cezaevi'nde açlık grevine başlayan Nâzım Hikmet’e destek amacıyla Zindanı Taştan Oyarlar şiirini yazıyor. 1969’da yayınladığı Karadut kitabına bu şiiri de koyuyor.
Eyüpoğlu şiiri teybe okuyor ve Nâzım’la ilgili elinde ne varsa, bu kayıt da dahil, oğlu ile gelinine emanet ediyor. Ölümünden sonra, oğul ile gelin, bu bandı bir şekilde Zülfü Livaneli’ye ulaştırıyor.
Yıl 1981; Livaneli o dönemde Paris’te sürgünde.
Birkaç dizesini alıp Nâzım Hikmet özelini çok az değişiklikle genelleştirdiği şiiri notalara döküyor ve adını Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor koyuyor.
Besteyi, Paris’te buluştuğu Uğur Mumcu’ya dinletiyor.
Mumcu, yapıttan çok etkileniyor, ‘Adeta devrim şehitlerimize söylenmiş’ diyor. 10 yıl sonra evinin önünde katledildiğinde, arkasından yüzbinler gözyaşları içinde Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor’u söylüyor…
Sahnesinin olmadığına, parçaları yorumlarken durgun kaldığına, detoneliğine kadar bir dolu laf işiten, ama besteciliğine toz kondurulamayan Livaneli’den yine bir başyapıt geliyor…
Kısa adıyla ‘Yiğidim Aslanım' Uğur Mumcu, Deniz, Hüseyin, Yusuf, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Muammer Aksoy, Gezi’de yaşamını yitirmiş gençlerin de arasında olduğu demokrasi şehitleri ağıdına dönüşüyor.
Livaneli’nin şarkısını Anıtkabir yakınlarında verdiği konserde gözünü mozoleye çevirip söylediği geceden sonra yiğidim aslanım' listesine Mustafa Kemal Atatürk de katılıyor.