PET'R OIL (AJDA PEKKAN)
Eurovision Şarkı Yarışması’nın Türkiye’de ‘milli dava’ olduğu günler. İlk kez 1975’te katıldığımız bu uluslararası organizasyonda Semiha Yankı’yla alınan sonunculuğun adından Eurovision’a küsen TRT iki yıl yarışmıyor.
Sonra, Nilüfer’li Grup Nazar, 1978’te Paris’te Sevince parçasıyla 20 ülke arasında 18. sırayı alıyor.
Bir yıl sonra İsrail Kudüs’te düzenlenecek yarışmaya, Araplar’ın davasına destek için son anda karar değiştirilip Seviyorum (Maria Rita Epik-21. Peron) şarkısı gönderilmiyor ve 36 bin İsviçre frangı ceza ödeniyor...
Sıra 1980 yılı Türkiye seçmelerinde. Halk artık başarı istiyor ve jürinin yetersiz kaldığını iddia edip ülkenin en iyisinin Eurovision’a direk gönderilmesini talep ediyor.
TRT, şartnameyi değiştiriyor ve yerli müzik dünyasının ileri gelenleriyle İstanbul Radyosu’nda yapılan toplantıdan Ajda Pekkan adı çıkıyor.
Karar Pekkan’a bildiriliyor ama Pekkan katılmak istemediğini söylüyor. TRT Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu bizzat konuşuyor ve Ajda Pekkan ‘tamam’ diyor.
İşin şarkı kısmı için de Ajda Pekkan, Süheyl Denizci, Gürer Aykal, Zekai Apaydın ile Ergüder Yoldaş’tan oluşan kurul, Pekkan’ın başka şarkıyı tercih etmesine rağmen Attila Özdemiroğlu bestesi Pet'r oil’i (söz: Şanar Yurdatapan) seçiyor.
O dönem, Araplar’ın ambargosu nedeniyle dünya çapında petrol sıkıntısı yaşanıyor ve Yurdatapan, uluslararası konu ve şarkı ismiyle başarıya ulaşmanın daha da kolaylaşacağını hesaplıyor. Pekkan, politikaya bulaşmayı ve sivri sözlerle Batı’ya seslenmeyi tercih etmese de, zamanla Pet'r oil’e alışıp çalışmaya başlıyor…
Halk ve basın Ajda Pekkan’dan çok umutlu. Ülkenin en Batılı yüzünün bu kez şeytanın bacağını kıracağına inanılıyor ve heyecanla 19 Nisan 1980’de Hollanda Lahey’de yapılacak final bekleniyor.
Yarışma öncesi türlü aksaklıklar yaşanıyor. Notaların 10 gün geç gönderildiği 48 kişilik yarışma orkestrası, hiç alışık olmadığı Doğulu aranjman için aşırı zorlanıyor.
Final günü geliyor ve Ajda Pekkan ile grubu ikinci sırada sahneye çıkıyor. Grupta Arto Tunç dümbelek çalarken, aralarında Lale Özdemiroğlu’nun da (Lale Mansur) bulunduğu üçlü, arkada dans edip vokal yapıyor.
Pekkan mavi elbisesi, koyu saçlarıyla gayet zarif ama, orkestra vasat kalınca pek parlak performans sergileyemiyor.
Puanlamaya geçiliyor. Avusturya’dan 3 puan, Fas’tan en yüksek puan 12, İtalya’dan 8 puan toplayabilen Türkiye, 20 ülkeli yarışmada 15.’liği alıyor.
Yarışmadan sonra Ajda Pekkan ‘milli görevi’ hakkıyla yerine getirdiğine inandığını, sadece Türkiye’nin gururu için üzüldüğünü söylüyor.
Pekkan uzun süre yurt dışında kalıp önce Fransa’ya, ardından ABD’ye giderek darmadağın olmuş imajını tamiri denerken Pet'r oil 45’lik halinde satışa çıkıyor ve haftalarca liste başı oluyor.
Pekkan, tam 20 ay sonra ülkeye dönüp 8. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nde sahne alıyor ve bundan böyle gazinolarda söylemeyeceğini duyuruyor…