NACİYE (SEYYAL TANER)
Yerli rockın ana kraliçesi. Rock müzik bu topraklarda erkek egemenliğinde şekillenirken Seyyal Taner tek başına, kadınların da bu işi kıvırabileceğini kanıtlamaya çalışıyor.
Anadolu pop/rockçıların toplanma mekanı olan Taksim’deki otel lobisine tek kabul edilen de Taner o tarihlerde.
Seyyal Taner sonra popa kayıyor, çılgın danslar ediyor, gruplar kuruyor, gazino sahnelerinde benzersiz şovlar sergiliyor, Türkiye’yi Eurovision’da temsil ediyor.
Aranjman söylemek istemiyor ve piyasada besteci olarak kalburüstü kim varsa bağlantı kuruyor. Bunlardan biri de Olcayto Ahmet Tuğsuz. Dağhan Baydur’la ortak çalışmalar, Nilüfer’le Eurovision macerası derken kısa sürede tanınan isim haline gelen Tuğsuz, ardından besteci yanıyla da vitrine çıkıyor ve dikkat çeken yapıtlarını bir bir önemli isimlere veriyor.
Bu bestelerden biri de Naciye. Seyyal Taner, 1981’de kaydettiği parçayı birkaç TV programında söylüyor sadece. Buna rağmen Naciye büyük ilgi görüyor, en çok istek alan şarkılardan biri oluyor, ama o dönem kaset ve 45’lik halinde satışa sunulmuyor.
O günlerde televizyonlarda şöhret yarışmaları yok. Şöhret olmak için evden kaçan Naciye’nin öyküsünü anlatan parçanın kaderi biraz da Seyyal Taner’in TRT’ten aldığı bir yıllık boykotla çiziliyor. Cenk Koray’ın programında üzerinde ‘Kâbe’nin fotoğrafının olduğu bir başörtüsünü taktığı gerekçesiyle gelen boykot üzerine Naciye’nin yayını sarkıyor.
Bu arada Rüya Çağla, Naciye’yi 1983’te plak yapıyor. Aynı yıl Başar Sabuncu Naciye’yi rock opera şeklinde değerlendirmek için proje başlatıyor, ama ardı gelmiyor.
Sonunda, Taner’in 1987 tarihli Leyla albümünde kendine yer buluyor Naciye. Hakan Eren yıllar sonra Naciye adını uygun gördüğü Seyyal Taner toplama albümünü çıkarıyor. Hande Yener de Nasıl Delirdim (2007) albümünde parçayı yorumluyor.