İNCE İNCE BİR KAR YAĞAR (SELDA)
Selda Bağcan, Anadolu popun diğer kadınları Hümeyra ile Esin Afşar’dan daha yakın türkülere, müzik sahnesinde göründüğü günden bu yana.
Lise birinci sınıfa başladığında ağabeylerinin yanında, Güney Park gazinosunda sahneyle tanışan, 15 yaşında sahnede yabancı dilde şarkılar söyleyen, on altısına geldiğinde bu kez de, Ankara Radyosu’nda İngilizce, İtalyanca, İspanyolca şarkılar söyleyen Alpay’ı yakından takip eden Selda,
ne yapıp yapıp Alpay’la tanışıyor ve ünlü şarkıcı da yardım Selda’ya stüdyosunu açıyor.
Ünlü türkücü Saniye Can, Selda’nın yakın arkadaşı Nükhet’in teyzesi. Latin ezgilerine tutkun Selda, Saniye Can’ın evine gelen Ankara Radyosu’nun sanatçılarını dinleyerek halk müziğine gönül veriyor ve gitarıyla çaldığı türküleri ustalara dinleterek onay alıyor. Hafif Batı müziği dinleyen, İspanyolca söyleyen Selda, birden Mahzuni’yi, Neşet Ertaş’ı, Aşık Veysel’i keşfediyor.
Bu arada, Tatlı Dillim, Katip Arzuhalim Yaz Yare Böyle, Mahpushane İçinde Mermerden Direk, Çemberimde Gül Oya’yı banda okuyup TRT Denetleme Kurulu’na gönderiyor ve denetimden geçen parçalar radyolara dağıtılıyor.
Selda’nın düzgün diksiyonla söylediği parçaların radyolarda yayımlanmasından on gün sonra plakçılar evin kapısını aşındırmaya başlıyor.
Bu arada, şan eğitimi yerine gitar dersleri alıyor ve parçaları tamamen doğal sesiyle söylemeye koyuluyor.
Plakları ilgiyle karşılanıyor ve Cihan Plak Deposu turnayı gözünden vuruyor. Kısa sürede ünlenince, daha büyük şirket olan Asöcal’ın Türküola’sıyla, altı plak karşılığı anlaşıyor.
Çanakkale türküsü Çemberimde Gül Oya/Toprak Olunca ile çıkışını sürdürüyor ve ardından Adaletin Bu mu Dünya ile listelerin en üst sırasına oturuyor.
‘Yayınlanamaz’ kararıyla TRT’nin kapıları Adaletin Bu mu Dünya’ya kapatılıyor. O da, Yılmaz Duru’nun yönettiği Adaletin Bu Mu Dünya (1971) adlı filmde rol alarak plağını tanıtmayı deniyor.
1971 ile 1974 arası çeşitli dergi ve gazeteler tarafından yılın en başarılı kadın vokali seçilen Selda, TRT mikrofonlarından uzak kalınca gazino sahnelerini denemeye karar veriyor. İzmir Fuarı’nda sahneye çıktıktan sonra yepyeni bir görüntü sergiliyor. Peruklar takıyor, makyaj yapıyor, tuvalet giyiyor ve seyirciyle sıcak iletişim kurmaya gayret ediyor.
İstanbul’da ilk kez Playboy Kulüp’te sahne alıyor ama bu kararı dinleyicilerinin bir bölümünden tepki görüyor. O dönemi şöyle anlatıyor: ‘Bilmeden bir devrimci kimliğim oluşmuştu. Deniz Gezmiş’in tutuklanmasıyla benim söylediğim Mahpushanelere Güneş Doğmuyor’un kullanıldığı program dönem olarak denk düşmüştü. Devrimci kesimin beni benimseyeceğini hiç hesaplayamamıştım. Parça aslında, Neşet Ertaş’ın trafik kazası sonucu düştüğü hapisteki sıkıntısını anlatmak için yaptığı bir türküydü’…
1974’e kadar büyük gazinolarda sahne alıyor ve bu camiadan kabul görüyor ama Türkiye’de rüzgarlar giderek soldan esmeye başlıyor. Selda’nın ibresi de sola dönüyor.
Solcu olmak, görsel-işitsel basın aracılığıyla sesini duyurma olanağını yitirmek ve plak satışlarının gerilemesi demek.
Yeniden çıkış yapabilmek amacıyla uzunçalar üretmeyi planlıyor ve ‘Selda’ adını verdiği yapıtı 1976 yazında yayınlıyor. Arif Sağ’ın bağlamasıyla yer aldığı albümde poptan çok, türkü kokan parçalar ile Nasırlı Eller, Meydan Sizindir gibi Batı tarzında işlenmiş şarkılar yer alıyor.
Edip Akbayram’dan dinlediğimiz İnce İnce Bir Kar Yağar ile Tülay’ın parçası Niye Çattın Kaşlarını’nın yorumları uzunçaların sürprizlerinden.
İnce İnce Bir Kar Yağar, Aşık Mahzuni yapıtı. Ortam gerilmekte; çeşitli yerlerde, ‘Bu komünist kıza şarkı söyletmeyin’ diye tepkiler alıyor ama gitarıyla ve bağlamasıyla her ortamda sahneye çıkıp sol müziğin bayraktarlığını yapmaktan çekinmiyor.
Her dönem bir grubu olmadığından yakının Selda, İnce İnce Bir Kar Yağar’ı Dadaşlar grubuyla kaydediyor. Grubun gitaristi Fehiman Uğurdemir’in bulduğu girişteki riffle dikkat çeken şarkı döneminde büyük ses getirmese de yıllar sonra tüm dünyada taraftar buluyor.
Şöyle ki, dünyanın dört bir yanında hip hop yıldızları (Dr. Dre-Issues, Mos Def-Supermagic) ‘riff’i sample olarak kullanıp sükse yapıyor. Şarkı Selda’ya uluslararası ün getiriyor, ama Fehiman Uğurdemir’in maalesef adı geçmiyor. Bizde de Teoman ‘Tek Başına Dans’ yapıtında aynı riffi kullanıyor.