CÜMBÜR CEMAAT (ERKİN KORAY)
24 Haziran 1941’de İstanbul doğumlu Erkin Koray öğrenim gördüğü Alman Lisesi’ndeki ‘özgür hava’ sonucu önce rock’n’rolla merak sarıyor.
Kardeşi Korkut Koray'la gruplar kuruyor, İngilizce parçalar söyleyerek gece kulüplerinde çalışıyor…
Orada burada başlamış folklor denemelerine de kayıtsız kalamıyor tabii. Gençler arasında büyük ilgi gören ‘twist modası’nı takip ediyor, Ceviz Oynamaya Geldim Odana adlı türkü düzenlemesiyle seyircilerine “Mevlana Twist” yaptırıyor.
1963’te vatani görevine başlıyor. Kütahya Hava Er Eğitim Tugayı, 1. Tabur 3. Bölük’te geçen acemilik döneminden sonra Eskişehir’de Hava Kuvvetleri’nin Caz Orkestrası’na solist olarak seçiliyor.
Yerli müzik tarihinde özel yeri olan bu orkestranın bünyesinde gerçekleştirilen ‘türküleri modernize etme’ denemeleri sırasında halk müziğine ilgi duyuyor, bağlamayla haşır neşir oluyor.
Koray, 1967 yılında, onu ülke çapında üne kavuşturan Kızları da Alın Askere adlı 45'liği yapıyor.
1970'de, birlikte bir çok denemelere girişeceği, underground grup Yeraltı Dörtlüsü'nü (Sedat Avcı-davul, Ataman Hakman-gitar, Aydın Şencan-bass, Erkin Koray-bağlama, gitar) kuruyor. Grup, o günlerin sevilen şarkılarıyla türkülerini ‘kendi tadında’ çalmayı amaçlamakta. Bunların yanında, İlahi Morluk gibi pschedelic arayışların ürünü parçalar da çıkıyor ortaya.
Bir ara Fransa’ya gidip müzik çalışmalarını orada sürdürmeyi denese de yapamıyor ve dönüşte ‘Erkin Koray SuperGroup’u (1971) bir araya getiriyor. Bu grupla iyice ‘pschedelic’e eğilirken arabeskle rock arasında kan uyumu aramaya başlıyor.
1975, ‘Elektronik Türküler’ adlı uzunçaların yılı. Koray’ın arabesk arayışlarına bir süreliğine ara verip halk müziğine yöneldiği Elektronik Türküler projesi, daha önce piyasaya sürülmüş bir 45’likler toplaması değil. Düzenlemelerin Erkin Koray tarafından yazıldığı yapıttaki sekiz parça arasında, yedi dakika 40 dakika süren progressive-folk arayışı Cemalım, sekiz dakika elli saniyelik Türkü ile Karlı Dağlar, Anadolu Pop adına önemli çalışmalar.
Koray, Hey dergisinde yayımlanan söyleşide albümle ilgili şunları söylüyor: ‘Türkünün geçmişinde elektrikli aletlerin yeri yoktur. Türkülerde daha çok, ‘doğal’ diye tanımlayabileceğimiz sesler hakimdir. Bu durum, folk müziğimize ‘türkülere özgü’ hoş ve karakteristik bir haldir. Ben ‘makineleşmiş’ dünyanın, makineleşmiş insanının Türkiye’deki görüntü ve yansımasının, söylediği veya söylediğini varsaydığım türküleri kendimce yorumladım. Belki de son yıllarda gittikçe büyüyen ve gelişen bir akıma, yeni bir yol göstererek, onu en gerçek ve en anlamlı biçimde ifade eden bir anlatım buldum. Türkülerimizin güzelliğini ve doğal dokusunu kaybetmeden ancak bu kadar elektronikleşebileceğine inandım ve gerçekleştirdim’…
1975’te yine Avrupa’ya açılan Erkin Koray, aradığını bulamayınca bu kez rotasını Doğu’ya yöneltiyor. Hindistan dönüşünde, mucidinin kim olduğu hâlâ tartışılan ve Şemsi Yastıman’ın Erkin Koray için düzenlediği söylenen elektro bağlamanın sıcacık sounduyla beraber iyiden iyiye arabeske gönül veriyor.
El attığı bu türde, dürüst şekilde, kendini çalarak, kendini anlatarak, birilerine özenmeyerek ekol haline geliyor ve Beyoğlu’nun arka sokaklarında doğan arabesk rockı başarıyla vitrine taşıyor.
Arabeskin başarılı isimlerinden Orhan Gencebay’la yürüttüğü ortak çalışmalar önünde yeni kapılar açıyor ve halkın beklentilerini, zevklerini iyi tespit edebildiği için bu dönem imza attığı yapıtların büyük bölümü ‘kalıcı’ oluyor. Hindistan yolculuğundan geriye kalanla, Ortadoğu’dan bulduklarını birleştirerek 1976’da çıkardığı ‘Erkin Koray
Arabeskle devam ediyor ve 1976’da bu kez Cümbür Cemaat ile Sevdiğim’den oluşan 45’liği yayınlıyor. Elektro sazın lokomotifliğinde ilerleyen, sözü müziği Özer Şenay’a ait Cümbür Cemaat, çetrefilli nakaratıyla, el çırpmalarıyla, ilginç ritmiyle büyük ilgi çekiyor.
Erol Büyükburç’la çalışması dışında vitrinde pek gözükmeyip ‘serbest çalışmalar’ olarak tanımlanan arabesk deneylerini, arayışlarını bireysel yürüten Özer Şenay vitrine çıkmamayı tercih etse de, Cümbür Cemaat’la gündem oluyor.
Erkin Koray kısa süre sonra yayınladığı Erkin Koray Tutkusu albümünde Cümbür Cemaat’a farklı bir düzenlemeyle yer veriyor. Albüm de iyi satıyor ama Koray yeniden Avrupa’ya gidiyor. Nedeni, ülkedeki anarşi ve karışıklık; bir de TRT’nin katı denetimi.