BULUTSUZLUK ÖZLEMİ ŞIRNAK İDİL'DE!

12 Ekim 1997; yardım kuruluşları temsilcileriyle bir avuç gazeteci İstanbul'da havalanında buluşuyor. Yolculuk önce Diyarbakır'a, oradan da karayoluyla Şırnak'ın ilçesi İdil'e. 

Hafta sonu Bizim İdil Festivali var; katılmaya gidiyoruz. Bulutsuzluk Özlemi konser verecek. Bizden bir gün sonra varacak İdil'e grup.

Bir, iki gazetede haberi çıkıyor. Medyanın magazin yaratma uğraşında turistik kasaba ve büyük kent festivalleriyle boy ölçüşemeyeceklerini bilen İdilliler de zaten bundan fazlasıni beklemiyor...

Doğu'da terörün yoğun yaşandığı bir bölgede, o günün şartlarında festival düzenlenmesi önemli haber  aslında. 

Bizim İdil Festivali'nin öyküsü Doç. Dr.Ayşe Yüksel'in İdil'de yaptıği sağlık taramasiyla başlıyor.

Yüksel, ilçenin genç kaymakamı Hüseyin Parlak'ın Idillilere çağdaş yaşamın gerektirdiği altyapıyı sunmak amacıyla verdiği çabadan etkilenerek başta Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olmak üzere sivil toplum örgütleri ve yardım kuruluşlanyla bağlantıya geçiyor.

Çabalar sonucu bir buçuk yılda, İdil'de eğitsel, kültürel, sağlık ve tarım alanlarında gelişmeler sağlanıyor.

İlk adımlardan sonra Türkiye'nin dikkatini İdil'e çekebilmek, bōlgedeki diğer yerleşim birimlerini de motive etmek üzere bir festival düşünülüyor ve harekete geçiliyor...

Festivale İstanbul'dan katılan ekip, hava yoluyla Diyarbakır'a uçtuktan sonra İdil'e Mardin-Nusaybin karayolunu izleyerek beş saatlik yolculuktan sonra ulaşıyor.

Sık sık arama yapan askerlerin arasından Suriye sınırını yalayarak uzanan eski 'İpek Yolu'ndaki trafik Batı'daki kadar yoğun.

 

Davul zurnalı karşılama

İdilliler davul zurnayla, çocukların halk oyunları ekibiyle karşılıyor kafileyi.

Atatürk heykeli önündeki törenden sonra misafirler yeni açılan ögretmenevine yerleştiriliyor.

Sıkı güvenlik önlemleri altında ilçeyi gezmeye çıkan İstanbullular zamanın yavaş aktığı sokaklarda İdil'i tanımaya, saldırılardan sonra onarılmamış evlerin arasından geçerken terörün psikolojik tahribatını anlamaya çabalıyor...

Bir gün sonra Bulutsuzluk Özlemi'nin ilçeye ulaşmasıyla festival hareketleniyor. Nejat Yavasoğullar ile arkadasları ilçe merkezinde halkla sohbet ederken dükkânlardan birinden bangır bangır yükselen mehter marşıyla, ordunun gōzetiminde süren organizasyona Özel Harekatçılar 'Biz de buradayız ha' diyor...

İstanbul'dan TIR'la iki günde gelen teknik ekibin tüm gūn çalışmayla kurduğu sahneye çıkan Bulutsuzluk Özlemi, 1937'de ilçe olmuş Ídil'de konser veren ilk popüler mūzik grubu unvanını kazanıyor. Anlatılanlara göre o güne dek bir kez de Arif Sağ konser vermiş, o kadar. 

Bulutsuzluk konseri büyük kentlerde yaşananlardan farksız akıyor; hatta ilk kez bir rock grubu dinleyen gençler kentteki akranlarından daha coşkulu performans sergiliyor.

Beş yüz kadar insanın izlediği konserde zaman zaman ilginç anlar  yaşanıyor.

Kuytu bir yerde nöbet tutan İstanbul Bakırköylü asker, rock müziğin ritmine kapilarak G-3'nü gitar yapıp Bulutsuzluk'un şarkısına eşlik edi-yor.

Nejat Yavasoğulları'nin Devran Dönüyor'da söylediği 'Benim için farketmez Türk, Japon, Kürt'  sözleri büyük alkış alıyor.

Konser sürprizle sonlanıyor ve İdil'de dinlemeyi hiç beklemediğimiz 'Acil Demokrasi'yle grup sahneden iniyor.

Günün sonunda Bulutsuzluk'un İdil konseri için seçilmesi  Genelkurmay'in bölgeye verdiği ilginç bir mesaj olarak değerlendiriliyor...

CUMHUR CANBAZOĞLU