'1 NUMARA'DAN ON NUMARA PLAKLAR

Türk popüler sanatında önemli ve değerli bir isim Ali Kocatepe.
Gerek iletişim alanında, gerekse pop müzikte sıra dışı işlere imza atarak benzersiz kartvizite sahip.
TRT’de program yapımcılığı, maç spikerliği, şarkıcılık, bestecilik, şarkı sözü yazarlığı derken 1973’te plak şirketi kurmaya kadar uzanıyor bu çaba.
Dönemin çok satan müzik ve gençlik dergisi HEY, İzmir’de belediye ile iş birliği yaparak Akdeniz Festivali’ni düzenliyor. Belediye Başkanı Osman Kibar (Melih Kibar’ın babası), Ali Kocatepe’den festival için özel şarkı istiyor.
Kocatepe de ‘Akdeniz Çocukları’nı besteliyor; Oktay Yurdatapan (nam-ı diğer Tuğrul Dağcı) sözleri yazıyor. Düzenleme ise Attila Özdemiroğlu’nun. Arkadaşlarından Esin Engin, Ertan Anapa, Nilüfer, Gökben, Füsün Önal’la stüdyoya giriyor ve Akdeniz Çocukları’nı dolduruyorlar.
Anlaşmaya göre şarkının 45’lik olarak da basılması gerekiyor, hem de 125 bin adet.
Tamam ama bu iş için prodüktör gerekiyor. Kocatepe’nin aklında uzun süredir plak şirketi kurmak var. Tam vaktidir deyip, önce TRT’den istifa ediyor, İstanbul’a yerleşiyor ve ‘1 Numara Müzik Yapım’ı kuruyor.
Şirketin 001 numaralı plağı ‘Akdeniz Çocukları’ oluyor. Arka yüze şarkının sözsüz hali koyularak piyasa veriliyor.
Şarkı müzikseverlerden ilgi görünce, gelen parayla yeni plaklara niyetleniyor Kocatepe.
Arka arkaya ilginç plaklar çıkmaya başlıyor ‘1 Numara’ etiketiyle. Akdeniz Çocukları esprisinin sürdüğü Antalya’ya Koş, Merhaba Mersin Merhaba mesela.
Kocatepe yeni yükselenlerin, yeni popülerleşenlerin peşinde ama şöhretleri de pas geçmiyor tabii.
Şirketin ilk 20 plağı arasında Tanrıların Arabaları/Bu Nasıl Dünya (Moğollar), Pencerenin Perdesini/Beyoğlu’nda Gezersin (Gökçen Kaynatan), Sihirbaz/Evren (Gökçen Kaynatan), Yiğit/Yardan Haber Yok (Hümeyra), Aşk Yasak Bana/Hovarda Sevgilim (Funda ve Ertan Anapa), Biz Böyleyiz/Aşkımızdı O (Lale Akat), İşte Böyle Aziz Dostum/Havada Bulut Yok (Ertan Anapa), Dilerim Tanrıdan/Yeni Bir Dünya (Ali Kocatepe), Şimdi Sen Varsın/Tanrı Şahidimdir (Seyyal Taner), Şiribim Şiribom/ Ve Bir Gün Sen (Gökben), Derdim Var Dağlar Gibi/Yine Verirdim Sana (Gökben), Sultan Mehmet Han-İstanbul’un Fethi/Yarabbim (Ferda Duru), Sen Sen Sen/ Dokunma Kenfine (Yaşar) gibi yerli yapımlar ile yancılardan Back Home Someday/Marianne (Sergio Endrigo) ile Koo Koo Loo/To Beor Not to Be (Pro Deo) gibi 45’likler var.
KAN VE GÜL İLE DİĞERLERİ...
Seksenler’in başına kadar yoğun üretimde bulunmuş 1 Numara Plakçılık’ın 45’likleri vasatın üzerinde. Yerli popu şekillendirmiş yapıtlardan Kan ve Gül (İskender Doğan), Heyecanlı (İpucu), Sen Mevsimler Gibisin (Salim Dündar), Hayret (Sibel Egemen), Dostluğa Davet (Anadolu Majör), Keman Öğretmeni (Özdemir Erdoğan), Sen Gidince (Beyaz Kelebekler), Gecelerim (Modern Folk Üçlüsü), Olmalı mı Olmamalı mı (Bülent), Sen Yarattın Beni (Aylin Urgal), Her şey Yolunda Şimdi (Nükhet Duru) ve diğerleri.
‘1 Numara’ asıl gücünü uzunçalarlarda gösteriyor. Yıllar sonra Hürriyet Gazetesi’nin yaptığı ankette en iyi albümler sıralamasında ilk 40’a dört uzunçalar sokuyor mesela. Popüler bir araştırma aslında. O dört yapıt ilk 10’da olmalı bizce.
Birincisi Benimle Oynar mısın? Anadolu rock ile arabesk müzik pazarına ağırlığını koymuşken 25 yaşındaki bir kent ozanına 1 Numara’nın ilk albümünü yapıyor Ali Kocatepe.
Bülent Ortaçgil’in birikmiş besteleri, Ortaçgil’in sesi ve gitarı, Ergun Pekakçan’ın piyanosu, bazı parçalardaki sekiz, dokuz kişilik orkestranın varlığıyla hem melodik, hem sözel olarak şaşırtıcı ölçüde iyi ve farklı.
1970’de bir 45’lik çıkardıktan sonra piyasaya küsmüş Bülent Ortaçgil’e albüm yapılmasını ciddiye almıyor Unkapanı piyasası ama kapağında bir çocuk resminin (Nükhet Ruacan ile Sona Srapyan’ın çizgileri) ve Ortaçgil’in sadece Bülent isminin bulunduğu Benimle Oynar mısın? iki bin satabiliyor önceleri. Devamında da, gelmiş geçmiş en iyi yerli albümler listesinde hep ilk sırada. Ufak ufak hep satılıyor ve aşılamıyor…
İkincisi, Modern Folk Üçlüsü’nün ’40 Yıl Sonra’ albümü. 1934 yılında Meclis açılışında yaptığı konuşmada Mustafa Kemal Atatürk ‘Çağdaş müziğe ayak uydurabilmek için çok seslilik şarttır’ diyor. Modern Folk Üçlüsü de Klasik Türk müziğini çok sesli yorumlamak için çalışmalar yapıyor; bu müziğin gençler tarafından sevilmesi için uğraşıyor.
Geleneksel yapıtlardaki melodiyi, bozmadan itinayla modernize ederek insanlara daha ritmik, renkli, çağdaş bir yorum sunmanın peşindeler. İlginç bir durum söz konusu. Devlet, Modern Folk Üçlüsü’nü Türkiye’yi temsil için yurtdışına müzik elçisi diye gönderiyor, 33 ülkede 280 konser verdirtiyor ama, kendi radyo ve televizyonuna çıkartmıyor.
Çünkü, Modern Folk Üçlüsü geleneksel müziğimizi Batı armonisiyle seslendirmeye kalkışıyor. TRT Denetim Kurulu bütün parçalarını yasaklıyor grubun. Modern Folk Üçlüsü pes etmiyor, adlarındaki folk lafına rağmen bu kez de Klasik Türk Sanat müziğini çok sesli yorumlamaya karar veriyor.
Üçlü, alaturka şarkılardan oluşan ‘40 Yıl Sonra’ adlı albümle yerli popa yepyeni bir hava geliyor. Münir Nurettin Selçuk, Şemsettin Ziya Bey, Karacaoğlan, Aleko Bacanos, Faize Hanım, Faiz Kapancı, Hasan Küpeli, Ergüder Yoldaş, Abdurrahman Cabiroğlu'nun yapıtlarını yorumlayan üçlü, ayrıca Doğan Canku ile babası Şeref Caku'ya ait Gecelerim parçasını da seslendiriyor…
İki Nükhet Duru albümü de çok değerli. 70’lerin ikinci yarısında sahnede çılgın şovlara çıkan Duru, sıra uzunçalara gelince son derece ciddi bir albümle piyasaya giriyor.
Bu ilk uzunçalarla Nükhet Duru ismi hızla en büyüklerin arasına yazılıyor. Mehmet Teoman-Cenk Taşkan- Nükhet Duru ekibi, Pekkan’ın tahtını sallarken ilk albüm Bir Nefes Gibi’nin kapağında cesur çıkışı Taşkan şu sözlerle özetliyor: ‘Plak dünyamızdaki aranjman şarkılar piyangosundaki büyük ikramiyeleri bir tarafa atıp kendi özümüzü yansıtan eserleri okuyarak ‘amorti’ye razı olma cesareti gösteren Nükhet Duru’ya bravo… Türkiye’de gerçek anlamda ekip anlayışını gerçekleştiren ve önderliğini yapma cesaretini gösteren Nükhet Duru’ya bravo…’
Düzenlemelerini Timur Selçuk, Onno Tunç, Norayr Demirci’nin yazdığı albümdeki birçok şarkı hit olurken, yıllar sonra Naim Dilmener yapıt için şunları söylüyor: ‘… Günümüzde bu albüm, neredeyse tüm eleştirmenler tarafından Türk popunun en iyi albümlerinden biri kabul ediliyor hala…’
Bir Nefes Gibi albümüyle adını en üstlere yazdıran Nükhet Duru, arayı soğutup rehavete kapılmak yerine, tüm enerjisiyle iyi beste peşinde koşup en güzeli vermeye, çizgisini düşürmemeye ve ikinci albüm sendromunu kazasız belasız atlatmayı hesaplıyor.
Yorumculuğuyla öne çıkmış isimler için iyi beste bulabilmek büyük sorun.
İmdada, Duru’nun ilk albümünü yayınlayan ‘1 Numara’nın sahibi Ali Kocatepe yetişiyor ve ikinci uzunçalar için Kocatepe besteci yanıyla, bir şekilde Teoman-Taşkan-Duru üçlüsüne katılıyor.
Albüme, Kocatepe’nin Sabahattin Ali sözlerine yazdığı Melankoli parçasının ismi veriliyor. Melankoli, müthiş sükse yapıyor ve 45’lik olarak yayınlanmasa da yılın şarkısı seçiliyor.
Altısı Ali Kocatepe imzalı, dördü Teoman-Taşkan ortak çalışması, 10 parçadan oluşan albümden Melankoli’den başka kısa sürede Ben Sana Vurgunum, Harp ve Sulh, Cambaz, Anılar, Haykırıyorum da çok beğeniliyor, yapıtta Duru’nun yorumu kadar, düzenlemeleri yazmış Onno Tunç, Osman İşmen, Doğan Canku’nun ustalığı da öne çıkıyor. Duru’nun sesi şair dizelerine çok yakışıyor…
CUMHUR CANBAZOĞLU