Bu Kalp Seni Unutur Mu

BASİTLİK YARATICILIĞININ EN ÖNEMLİ SİLAHI...

16 Nisan 2025 Çarşamba 22:40

Asıl adı Gordon Matthew Summer; sürekli giydiği formadaki kalın çizgiler nedeniyle arkadaşları tarafından yakıştırılmış lakabı Sting’i (iğne) kullanarak girdiği profesyonel müzik yaşamında 50 yıldan fazladır vitrinde.

Bezelye kutulanan fabrikada geçen ilk ‘emekçi’ günlerinden kısa öğretmenlik deneyimine, bol çocuklu aile tablosundan büyük çabayla şekillenen sanat kariyerine kadar ilginç yaşam öyküsü Sting’inki. Milyonlarca satmış albümler, filmler, tiyatro denemeleri, kitaplar, çevre ve insanlık adına kurduğu vakıflar, dayanışma konserleriyle o en çok sevilen rock yıldızlarından biri.

Az konuşan, filozof edasıyla lafını dinleten Sting, meslektaşlarından da büyük saygı görüyor; ünlü isimlerle iş birliği yapıyor ve pop müziğe damgasını vurmayı başarıyor.

The Police grubunda bol kavgalı günlerden sonra, görüş ayrılıkları nedeniyle yoluna yalnız devam etmeye karar veriyor.

Caza ilgi duyuyor, müziğinde radikal devrimler yapıyor ve bir taraftan dünyanın en seksi şarkıcısı seçilirken diğer yandan nitelikli besteleriyle zirveye tırmanıyor.

1987 yılı Sting’in yaşamında önemli bir tarih. Art arda kuaför annesi ve sütçü babasını yitirince yaşamın anlamını sorgulamaya başlıyor. Bir süre çözümü uyuşturucuda arıyor; ancak ‘toz’un çözüm olmadığını çabuk fark ediyor.

Siyasi iktidarların baskısı altında ezilen insanlara el uzatabilmek, dünya çapında kamuoyu oluşturabilmek amacıyla Peter Gabriel, Bruce Springsteen, Tracy Chapman, youssou N’Dour gibi isimlerle İnsan Hakları, Şimdi! turnesine çıkıyor, Amazon’daki Yağmur Ormanları için şarkı söylüyor.

Buna rağmen U2, Peter Gabriel, Sinead O’Connor gibi sol eğilimli sanatçıların oluşturduğu ‘sol market’te yer almamaya özen gösteriyor.

Üzerinde kalıcı etiketler taşımayı sevmiyor ve her albümünde müzikseverlerle eleştirmenleri farklı yerlere taşıma peşinde. Rock, caz, reggae, swing, gospel, country, world music gibi çeşitli adreslerde dolaştıktan sonra altıncı albümü Brand New Day’de Arap çöllerinde karar kılıyor ve Cezayirli Cheb Mami’ye emanet ettiği düzenlemeyle patlayan Desert Rose’la imaj tazeleyerek yeniden zirveye oturuyor. Arap temalarıyla klasik Sting tarzı popun çok başarılı bir harmanlaması olan Desert Rose, İngiliz sanatçının gücünü bir kez daha kanıtlıyor.

Yaşlandıkça fikirleri daha oturuyor. İnsanların nelerden etkilendiğini iyi biliyor artık. Basitlik ve değişkenlik yaratıcılığının en önemli silahı. Caza, akustiğe özel önem veriyor.

Bireysel tatmin için müzik yaptığını söyleyen Sting’in tecimsel iş çıkardığını da iddia ediyor önemli bölüm dinleyici. Sting ise şöyle bir yanıt veriyor: ‘Ben her zaman hoşuma giden şeyleri yapmak için müzik sahnesindeyim; bunlar tecimsel olarak algılanmaya başlansa da rotamı değiştiremem. Müzik üretmek istiyorum ve bir pop müzik ozanıyım; yazdıklarımın olanaklı olduğu ölçüde en fazla dinleyiciye ulaşmasını hedefliyorum. Ancak ticari olmak gibi bir kaygı taşımıyorum’.

Geniş kitleleri hedeflerken şarkı sözlerinde Shakespeare’den İncil’e, filozoflardan Blake gibi şairlere dek ciddi bir altyapı sunuyor. Şarkılarını sıradan pop yapıtlarından farklı kılan da bu zaten. Ağır mesajları, düşünceleri bir pop parçasının içinde eritmek işin en zor tarafı ve bunu başarıyor Sting.

Film, müzik, klip, konser, workshop, ne yaparsa çıtayı hiç düşürmeden yoluna devam ediyor…

 



Diğer Haberler