Adamla kadın, savaştan harabe halinde çıkan Polonya´da karşılaşır. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olan kahramanlarımız birbiriyle asla anlaşamayacak tiplerdir; ama kader yollarını ayrılmayacak şekilde birbirine bağlamıştır. 50´li yılların Polonya, Berlin, Yugoslavya ve Paris´inin soğuk savaş atmosferini kendine fon edinen Soğuk Savaş; politik görüş, kişilik özellikleri ve kaderin cilveleriyle savrulan bir çiftin, imkânsız zamanlarda geçen imkânsız aşk hikâyesi.
Kendini öldürmek isteyen William ne yaptıysa başarılı olamamıştır: ne ip, ne ilaçlar ne de elektrik şoku fayda etmiştir. Artık dokuzuncu başarısız denemesinden sonra bu işi bir profesyonel birinin eline vermeye karar verir ve kiralık bir katil tutar. Bir işte kararlıysanız, profesyonel destek almaz mısınız? Üstelik katil başarısız olursa paranızı iade etmeye söz veriyorsa!
Genç bir adam, bir süre kafasını dinlemek için, işini ve kız arkadaşını geride bırakıp Anadolu’nun derinliklerine doğru yola çıkar. Kısa bir sure sonra kendisini dış dünyadan tamamen kopmuş, pastoral ve uhrevi bir dağ köyünün içinde, dost canlısı bir halkın içinde bulur. Bir süre sonra köye gelmesini sağlayan yollardan artık geriye dönemeyeceğinin farkına varır. Aslında o, hem kendi geçmişine, hem de gerçek kişiliğine doğru içsel bir yolculuğa çıkmıştır. Bundan sonra kendisine ve hayata bakışı toptan değişecektir...
Yakın bir gelecek… Sınırları zorlayan teknoloji ve algoritmalar, romantik ilişkileri bir bilime indirgemiştir. Bilgisayarda yapılan simülasyonlar ilişkilerin uyumunu ve ömrünü bulmakta; öte yandan şirketler tarafından dizayn edilen yapay zekalı sentetik eşler, insanlara romantik ilişkilerde aradığı her şeyi vermektedir. Cole ve Zoe, ideal android eşler tasarlayan ve bu teknolojiyi geliştiren bir şirkette çalışan iki mühendistir. Aralarındaki profesyonel ilişki, zamanla romantik bir boyuta evrilir. Fakat android robotlardan Ash’in de Zoe’ye ilgi duymaya başlaması, Zoe’nin bazı gerçeklerle yüzleşmesine yol açar.
40 yaşında bir kadın olan Maya, gerçekleştiremediği hayallerinin hüsranıyla boğuşmaktadır. Hayatını yeniden keşfetmeye başlayan Maya, önündeki tek engelin kendisi olduğunu fark eder ve yeni bir yaşam için hiçbir zaman geç olmadığını ispat etmeye çalışır.
1987 yılında kaçak olan Bumblebee, Kaliforniya´daki küçük bir sahil kasabasında bir hurdalığa sığınır. 18 yaşına girmek üzere olan ve dünyadaki yerini keşfetmeye çalışan Charlie (Hailee Steinfeld), savaştan yaralanmış ve zarar görmüş olan Bumblebee´yi bulur. Charlie, Bumblebee´yi yeniden canlandırdığında kısa sürede onun sıradan bir sarı VW aracı olmadığını anlar.
Samantha, kötü durumdaki annesine destek olmaya çalışan bir lisans öğrencisidir. Genç kadın bu uğurda hazırladığı kitap projesi ile ilgili araştırma yapmak için karanlık geçmişe sahip olan bir eve gitmeyi planlar. Annesi, kızının eve gitmesine karşı çıksa da Samantha arkadaşlarıyla birlikte eve giderler. Olaylar bundan sonra gelişir.
Kurtlar ve Çakallar, 12 Eylül Darbesi´nin rüzgârının estiği yıllarda Mamak Cezaevi´nde, aynı hücrede kalan devrimci gazeteci Yılmaz ile ülkücü Selçuk´un hikâyesini konu ediniyor.
Emir, otuzlu yaşlarda yakışıklı, zengin, başarılı bir adamdır. Bir işçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir ve kendini çalışmaya adamıştır. Hayatında kalan her şeyi –annesi de dahil– geri plana atarak gece gündüz çalışmaktadır. Türkiye’nin en önemli yatırım bankalarından birinde yatırım danışmanı olarak çalışmaktadır. Çok çalışmış iş anlamında tam bir predatör olmuştur. Kimseye acımamış, insanlarla ilişki kurmayı öğrenme fırsatı olmadığından Emir’in içinde büyük bir boşluk oluşmuştur. Bir gece, Emir’in hayatı dünyanın en kötü sokak şarkıcısı Zeynep ile karşılaşmasıyla değişir ve ikisi de farkında olmadan birbirlerine yardım etmeye başlarlar.
Alfonso Cuarón´un çocukluğunu beraber geçirdiği kadınlardan ilham aldığı ve onlara bir saygı duruşu olarak nitelendirdiği Roma´da, bir ailenin çalkantılı yaşantısıyla beraber dönemin toplumsal hiyerarşisi ve sınıfsal önyargıları irdeleniyor.
Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde, dünyayı kurtarmaya çalışan Brooklyn´li genç Miles Morales’in hikayesini konu ediyor. Peter Parker ve diğer birçok "alternatif" Spider-Man ile birlik olan Miles, dünyayı kurtarmak için zorlu bir mücadeleye atılıyor.
Avrupa’nın hemen yanı başında, Ukrayna’nın Donbass bölgesinde dört yıldır devam eden bir savaş mevcuttur. Rus yanlılarının ve milislerin yönetime karşı başkaldırdığı ülkede yolsuzluk, propaganda, soygun ve silahlı çatışmalar gündelik hayatın bir parçası haline gelmiştir. Yaşam ve ölümün iç içe geçtiği, hakikatin önemini yitirdiği bu dönemde yediden yetmişe herkes, kaos ortamından payına düşeni almaktadır.
Mucizeler ifa ettiğine inanan Noelle ile arkadaşlarının hayatlarını tehdit eden sanayici McKerrod´a karşı mücadeleleri.
Umut küçüklüğünden bu yana hırsızlık yapan bir gençtir. Sürekli hayatının fırsatını ve ailesini arar. İkisini de bulamaz. Gülüm ise hayatında hiçbir sıkıntısı olmayan, okulunu zamanında bitiren ve hayallerine sadece bir adım uzaklıkta olan bir genç kızdır. Fakat hayallerine giden o adımı atmadan önce takılır, düşer. Gülüm´de karaciğer yetmezliği olduğu anlaşılır. Hemen nakil olmazsa ölecektir. Umut ile Gülüm´ün kaderi bu noktada birleşir. Umut hayatı boyunca beklediği fırsatı bulmuştur. Fakat bu fırsat Umut´u çok zor durumların içerisine sürükler, bütün sevdiklerinin hayatını riske edecek bir pozisyonun içerisinde bulur kendisini. Umut´un bu girdaptan çıkması için bedeli çok ağır kararlar vermek zorundadır. Peki aşk her şeye bedel mi? Aşk bu mu?
Çeto ve Sülo, yaşadıkları talihsiz olaylardan sonra soluğu Kıbrıs’ta almış ve farklı bir hayat kurmuşlardır. Hayatlarını sade bir yaşantı içerisinde sürdürürlerken, kendilerine Kıbrıs’ta iş imkanı yaratan Nasip’in çalıştıkları Otel’in sahibesi Nadide hanımın kızı Asya ile evlenme kararı almasından sonra bir anda karmaşanın tam ortasında kalacaklardır. Nasip’in düğün parası için Kasap Tercan’ın kapısını çalarak yasa dışı bir işe bulaşması ve bu işi eline yüzüne bulaştırması yüzünden bir kez daha hiç ummadıkları şekilde aksiyonun içine düşen Çeto ve Sülo, Kasap Tercan belasından kurtulmak için Nasip ile birlikte çalıştıkları Otel’in kumarhanesini soymaya karar verirler. Üç kafadar dünyanın en zor işine kalkıştıklarının farkında olmadan Kumarhane’yi soyma planları yaparken, üçlünün hiç beklemediği bir anda plana Otel Sahibesi Nadide’nin kızı Asya’da dahil olunca, işler iyice karışacaktır.
Miguel de Cervantes’in “tarihteki ilk modern roman” kabul edilen ünlü eserinden ilham alan filmde Toby kendini beğenmiş bir reklam yönetmeni, Javier ise bir ayakkabı tamircisidir. İkili, yıllar sonra La Mancha’nın otantik atmosferinde yeniden karşılaşır. Yaşlı Javier, kendisinin Don Kişot ve Toby’nin de Sancho Panza olduğunu sanmaktadır. Bir dizi talihsizlik sonucu acımasız bir Rus mafya lideri, baş belası bir yapımcı ve eski aşkların da karıştığı; gerçekle hayalin, geçmişle bugünün birleştiği çağdaş bir Don Kişot hikâyesinin ortasına düşerler.
İstanbul’a iyi bir jokey olmak için gelen Halis Karataş’ın bu hayalini gerçekleştirme serüveni, Bold Pilot’la tanışmasıyla başlar. Ama bu yolculuğun sonunda ortaya çıkan tablo, Halis’in beklentisinin çok üstündedir: ikisi de efsane olmuşlardır. Yola, ikisinin de çok sevdiği birini, Begüm’ü, hayata bağlamak amacıyla çıkarlar; ama beklemedikleri bir şey olur: Koca bir topluma umut olurlar. 1990’ların ortaları. Türkiye’nin siyasal kararsızlık, enflasyon ve umutsuzlukla bunaldığı yıllar. Umutların neredeyse tükendiği o yıllarda halk katıldığı tüm yarışları en sondan gelerek kazanmayı başaran bu ata ve jokeyine yürekten bağlanır. Çünkü o insanlar kendilerini yarışın son metrelerinde bu ikilinin bulunduğu yerde hissederler: En geride. Ama bu kazanmayacakları anlamına gelmez. Çünkü yarış bitiş çizgisinde bitmektedir ve o çizgiyi ilk geçen Bold Pilot ve üstündeki Halis Karataş’tır.
Yeryüzünde medeniyetin büyük bir felâket yüzünden yok olmasından yüzyıllar sonra Hester Shaw adında gizemli bir genç kadın, artık tekerlekler üstünde dev bir avcı kent olan Londra’yı, yoluna çıkan her şeyi yiyip bitirmekten alıkoyabilecek tek kişi olarak ortaya çıkar. Hester Shaw, Londra’dan atılan Tom Natsworthy ve üstüne ödül konmuş tehlikeli bir kanun kaçağı olan Anna Fang ile güçlerini birleştirir.
Birbirini tanımayan 8 kişi terk edilmiş çok eski bir yapının farklı katları ve odalarında tek başlarına uyanırlar. Buraya nasıl, nereden geldiklerini bilmeyen 8 kişi, ne olduğunu anlamak için içinde bulundukları bu kasvetli yerde dolaşmaya başlarlar. Etraflarında yaşanan garip olaylar onları hızlıca kendi içine çekmeye başlar. Birbirleriyle yavaş yavaş karşılaşmaya ve tanışmaya başlayan bu 8 kişi, olan biteni anlamak, kimin onları buraya getirdiğini bulmak için hep beraber harekete geçmeye ve bu yapıdan dışarı çıkmaya karar verirler. Ama bulundukları yerde yalnız değillerdir. Onları birer birer yakalamaya çalışan bir varlık peşlerindedir.
Atakan, zengin sevgilisi Buse´ye aşıktır. Evlenmelerinde tek engel ise Buse´nin dedesidir. Atakan da Buse ile evlenmek için tek çare olarak Buse´nin yıllardır kayıp olan öz babasını bulmaya karar verir. Kadim dostları Fatih ve Bilal de elbette bu serüvende ona eşlik edeceklerdir. Kafalar, arayışları sonunda kendilerini bir anda Antalya´da bulacak ve işlerin iyiden iyiye karışmasıyla aksiyon ve komedi dolu bir macera başlayacaktır.
SİYAD üyesi deneyimli kalemler vizyonu 5 üzerinden notluyor... Yıldızlı Pekiyi, her hafta sizinle!
Yeni sezonun merakla beklenen filmlerinden Queer'den fragman geldi. İlk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılan, Luca Guadagnino'nun yönettiği, başrolünü Daniel Craig'in üstlendiği Queer'in Oscar'ın bir numaralı favorilerinden olacağı söylentisi Hollywood kulislerinde dolaşıyor.
Sinema tarihinde bugün neler yaşandı? İşte tarihin sayfalarından birkaç önemli not:
Warner Bros. Pictures, 'Game of Thrones' evreninde geçen bir film üzerinde çalışıyor. The Hollywood Reporter'ın haberine göre, senaristi ve yönetmeni daha belli olmayan filmin ön hazırlıkları sürüyor. '
Miami’de zor koşullarda yaşayan beş genç, kendilerine ilham olan öğretmenlerinin desteğiyle Ulusal Satranç Şampiyonası’na katılmaya karar verir. Öğretmen Mario Martinez, öğrencilerinin turnuvayı kazanabilmesi için elinden geleni yapar. Gençler, Mario’nun verdiği güçle, karşılarına çıkan zorlukların üstesinden gelmeye çalışır.
Baba Zula’nın filme yazdığı müzikleri yeterli bulmayan Derviş Zaim, Şenol Filiz-Birol Yayla ikilisinin Bab-ı Esrar albümünden de parçalar alıyor. Hatta bu parçaların sayısı Baba Zula’nınkileri aşıyor. Filiz ile Yayla, istemleri dışında işin içine giriyor açıkçası. 1995 tarihli ikinci albümleri Bab-ı Esrar’daki şarkıların bir bölümünün Tabutta Rövaşata filminde kullanılması albümün tanıtımına önemli katkıda bulunuyor aslında. Özellikle Bab-ı Esrar parçası çok dikkat çekiyor, filmle özdeşleşiyor.
Haftanın filmleriyle ilgili sinema eleştirmenleri köşelerinde neler yazdı; nelere dikkat çekti. İşte eleştirilerden özet bölümler: