'MİTHAT ALAM'I YOK ETMEK KOLAY DEĞİL'
Boğaziçi Üniversitesi ikinci Kayyım Rektörü Prof. Dr. Naci İnci, Ağustos 2022’de 'Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi' yöneticilerinden Zeynep Ünal (genel koordinatör) ve Elif Ergezen'in (projeler sorumlusu) görevlerine son vermiş, üniversiteye girişlerini yasaklamış ve merkezin faaliyetini durdurmuştu.
Aralık 1999’da Mithat Alam’ın özel bağışı ile Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde kurulan Mithat Alam Film Merkezi, film gösterimlerinin yanı sıra, atölyeler, seminerler ve söyleşilerle sinemaya ilgi duyan öğrencilere kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmak ve fikir aşamasından üretim aşamasına kadar sinemanın farklı alanlarında öğrencilerin yürütecekleri çalışmalara destek olmak için 22 yıl boyunca işlevini sürdürüyordu. Altyazı Sinema Dergisi de 2004-2018 arası MAFM yayını olarak sinemaseverlere ulaşmıştı.
Sinemamızın ünlüleri, bu konuda görüş bildirerek, destek vererek kamuoyunun hassasiyetini sıcak tutmak adına önemli görev üstlendi:
TÜRKAN ŞORAY (Oyuncu, Yönetmen)
Mithat Alam Film Merkezi, sinemayla biraz haşır neşir olanların muhakkak yollarının düştüğü önemli bir miras.
Bir oyuncu ve yönetmen olarak film arşivi sıkça başvurduğum önemli bir kaynak. Sinema Söyleşileri kitabını da her yıl takip edip, önemli bir hazine olarak görüyorum.
Merkez'in iki yöneticisinin işten çıkarılma haberini endişeyle takip ettim. Umarım bu hasarın giderilmesi yönünde gereken çabalar gösterilir ve bu mirasa sahip çıkılır.
DERVİŞ ZAİM (Yönetmen, Senarist)
“Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi Türk sinemasına değerli katkılarda bulundu.”
Merkezin sahip olduğu bilgi birikimi ve kurumsal hafıza görmezden gelinecek değerler değiller. Gönül ister ki var olan bilgi birikiminden ve kurumsal hafızadan faydalanılsın. Dahası karşılıklı saygı, diyalog inşa edilebilsin. Bu sayede uluslararası standartlarda bilimsellik, sanatsal perspektif, bilgi ve beceri aktarımı, üretim elde edilebilir umudundayım.
EKİN KOÇ (Oyuncu)
Bütün bunlar Mithat Alam Film Merkezi’ni ve onun yarattığı kolektif hareketi daha da güçlü kılacak. Nasıl kolay kurulmadıysa yıkılması da kolay olmayacak.
Mithat Alam Film Merkezi, uzun yıllardır sinemaya dair her şeyin konuşulup tartışıldığı, bütün sinema meraklılarının ve tutkunlarının adeta mabedi haline gelmiş; ülkemizde sinema sektörüne çok önemli sanatçılar ve sektörü emekçileri kazandırmış, belki de bugüne kadar ülkemizde sinema sanatı adına yapılmış en önemli atılımlardan biridir.
Bugün işgal edilip yıkılsa dahi, yarın yenisi inşa edildiği zaman çok daha güçlü küllerinden doğar. İnsanların içindeki yaratma istencini öldüremezsiniz, ancak meydan okuyabilirsiniz.
HASİBE EREN (Oyuncu)
Son yaşananlar, kötü yazılmış bir senaryo gibi ve üzüntüyle takip ediyorum.
Mithat Alam Film Merkezi, sinemayla uğraşan herkesin yolunun düştüğü, önemli bir okul, 22 yıllık önemli bir kurum; hafıza ve tarih dolu bir mekan.
Merkez'in iki yöneticisinin görevden alınıp islerine son verilmesini kaygı verici buluyorum. Umarım bir an evvel bu karardan geri dönülür ve bu hata telafi edilir.
EMİN ALPER (Yönetmen, Senarist)
Boğaziçi’ne uzun bir süredir hakim olan yağma ve talan zihniyetiyle artan utanmaz saldırıların son halkası
Merkez benim ve benden sonraki genç kuşakların hayatında hep çok önemli oldu.
MAFM yıllarca sinema sektörüne akademisyen, yönetmen, senarist, eleştirmen yetiştirmiş; bunun de ötesinde öğrenciler için kültürel bir vaha oluşturmuş bir kurumdur. Memleket için nadide ve lüks sayılabilecek güzellikte bir oluşumu, tamamen bireysel gayret ve inisiyatiflerle ortaya çıkarılmış bir merkezi tepeden inme yöntemlerle ele geçirmek minyatür darbeciliktir.
AZİZE TAN (Festival Yönetmeni)
Mithat Alam Film Merkezi, birçok sinema bölümünden daha aktif
MAFM’yle birlikte Gus van Sant, Neil Jordan, Ken Russel, Claire Denis gibi pek çok yabancı yönetmenin master class programlarını düzenledik. Merkezdeki öğrencilerle yarattıkları sinerji bu master class’ların çok verimli geçmesine neden oldu. Gelen yönetmenler öğrencilerden, sinema bilgilerinden ve soruların kalitesinden çok etkilendiklerini söylediler hep. Ayvalık Uluslararası Film Festivali kapsamındaki Genç Sinema programımız çerçevesinde festivale davet ettiğimiz Boğaziçi Üniversitesi’nden öğrencilerin hepsinin MAFM’yle bağı var. Umarım merkez eskiden olduğu gibi özerk yapısını koruyarak varlığını sürdürmeye devam eder.
NURİ BİLGE CEYLAN (Yönetmen, Senarist)
Benim için Mithat Alam Film Merkezi’nin geleceği ile karar hakkı en başta öğrencilerdedir, ardından da Mithat Alam Eğitim Vakfı’nın tasarrufundadır.
Boğaziçi Üniversitesi’nden 2010 yılında fahri doktora unvanı aldığımda da söylemiştim. Beni bugünlere taşıyan, Boğaziçi Üniversitesi’nin yasakçı olmayan, öğrencilere tüm imkânlarını cömertçe sunan ortamı ve zihniyeti olmuştur biraz da. Üzülerek görüyorum ki Üniversite, 2021’in başından beri bu özgürlükçü gelenekten giderek uzaklaşıyor. Çalışmalarını yıllardır takdirle izlediğim, sektöre bir okul gibi bir sürü yönetmen, yapımcı ve yazar kazandıran Mithat Alam Film Merkezi’nin yönetimine müdahale edilmesi de maalesef bunun göstergelerinden.
Umarım Mithat Alam’ın kemiklerini sızlatacak bir şeyler düşünülmüyordur.
HÜLYA KOÇYİĞİT (Oyuncu)
Son dönemde Merkez’in başına gelenlerin düzeleceğine inanıyorum.
Mithat Alam, yaklaşık 20 yıl önce, sinemaya ilgi duyan herkes için bir kapı açtı; Mithat Alam Film Merkezi. Merkez, yıllar içinde dışa dönük, sinefillerle güçlü bağları olan, kendine has yayınlarla sinema gündemini takip eden alanının öncüsü kurumlardan biri, bizlerin de gözbebeği oldu.
Mithat Alam Film Merkezi’nin yurt içinde ve yurt dışında Festivallerde başarılara imza atan sinemacılar yetiştirmeye ve sinemamızın belleği olmaya devam etmesini diliyorum.
PELİN ESMER (Yönetmen, Senarist)
Sanat gönül işidir, merkez bir işletme değildir, herkese açık bir evdir ve öyle devam edecektir.
Bugün Türk sinemasının en üretken, yetenekli yönetmenleri, yapımcıları, kurgucuları, sinema yazarları orada büyümüş, üretmiş ve Türkiye sinemasının adını uluslararası boyutta duyurmuştur, hala da pırıl pırıl sinemacılar yetişmeye devam etmektedir. Ve bütün bunlar hiç kolay olmamıştır.
Özerk yapısına rağmen üniversite yönetimi tarafından görevinden alınan, merkeze yıllarca emek ve gönül vermiş Zeynep Ünal ve Elif Ergezen’in en kısa zamanda görevlerine geri getirilmesini istiyoruz.
REHA ERDEM (Yönetmen, Senarist)
Türk sinemasına emek vermiş yönetmenlerden biri olarak sürecin bu şahane kuruma zarar vermeyeceğini umuyor, dikkatle izliyorum.
Mithat Alam Film Merkezi, oyuncusundan yönetmenine ülkenin ve dünyanın önemli bütün bileşenlerini sürekli paneller, gösteriler, seminerlerle bir araya getirmek gibi birçok faaliyeti hayata geçirdi. Sevgili Mithat Alam’ın ölümünden sonra da hiç ivme kaybetmeden aynen yoluna devam etti. Ancak son günlerde merkezin iki yöneticisinin rektör imzası ile BÜVAK tarafından görevden alındığına, yapılan açıklamaların yaşananlara asla uymadığına kaygı ve üzüntüyle tanıklık ediyorum.
HALE SOYGAZİ (Oyuncu)
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi, sinema bölümü olmadan, pek çok sinemacı yetiştirmiş ülkedeki tek üniversitedir.
Merkez, mütevazı yapısıyla sinemamıza çok önemli katkılarda bulunmuş, öğrencilerden sinemacılara hep birlikte film izleme, film üzerine düşünme ve tartışma kültürünü yaratmış ve sürdürmüş eşsiz bir kurumdur.
Merkez hakkındaki tüm haberleri takip ediyorum ve çok üzülüyorum. .Bu mirası güçlü tutan insanların ait oldukları yere bir an evvel geri dönmelerini, Merkez'in yine öğrencilerle biz sinemacıları bir araya getirmesini diliyorum.
MÜJDE AR (Oyuncu)
Bugün bu mirasa sahip çıkmak sinemamızın ve Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin görevidir ve bu görev hepimizin omuzlarındadır.
Mithat Alam Film Merkezi, Boğaziçi Üniversitesinin içinde yer almakla birlikte Mithat Alam Eğitim Vakfı’na bağlı, bağımsız bir film merkezidir. Bu bağımsızlık Mithat Bey’in bize mirasıdır. Bir rektörün iki dudağının arasında karar verebileceği bir şey değildir. Hangi gerekçeyle olursa olsun ele geçirmek için yöneticilerinin görevden alınması yeni bir hukuksuzluk örneğidir. Bugün kayyum rektör bu amacına ulaşırsa yarın film merkezimiz yok olacak. Bu nedenle sinemacıları ve akademisyenleri buna karşı durmaya davet ediyorum.
MURATHAN MUNGAN (Şair, Yazar)
Bugün kendi başına adeta bir sinema okulu haline gelen bu merkezin genç sinemacıların yapımlarına sundukları katkı, destek de azımsanır gibi değildir.
Aynı günlerde hem Mithat Alam Film Merkezi’nin, hem Nesin Matematik Köyü’ne yapılanlar bir tesadüf değildir. Yıllardır ülke çapında süren Moğol istilasının bir parçasıdır. Nasıl Boğaziçi Üniversitesi zorbaların, gaspçıların eline kalmayacaksa, Mithat Alam Film Merkezi de onlara kalmayacaktır. Çünkü biz tarihi onlardan daha iyi biliyoruz.
YAMAÇ OKUR (Yapımcı)
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki 150 yılı aşkın bir süredir devam eden demokratik ortam, kültürel çeşitlilik, özgür düşünce darbe zamanlarında bile bu kadar zedelenmemişti.
Rahmetli Tuncel Kurtiz ne kadar güzel özetlemiş: “Mithat Alam Film Merkezi yaptığı çalışmalarla, geçmişle bugün ve bugünle gelecek arasında, harikulade köprüler kurmuştur, bu köprülerden geçenler ve geçeceklere ne mutlu.”
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, akademisyenleri, mezunları, sinemaseverler ve Türk sinemasının önemli isimleri Mithat Alam Film Merkezi’ne kurulduğu günden bu yana sahip çıkmışlardır ve çıkmaya devam edeceklerdir.
TAYFUN PİRSELİMOĞLU (Yönetmen, Senarist)
Kötü yazılmış bir senaryo ile karşı karşıya kalmadığımızı, yapılan yanlışlardan dönülerek bu kıymetli kuruma daha fazla zarar verilmemesi yönündeki taleplerin karşılık görmesini, bu seferliğine filmin mutlu bir sonla bitmesini ummak istiyoruz.
MAFM sinemamızın geçmişi ve geleceği adına yaptıklarıyla alakalı bir örneğine daha sahip olmadığımız bir kurum. Bu kuruma minnet duyuyoruz.
Gelinen nokta derin bir vahameti işaret ediyor. Bu gidişat sonraki aşamalarla alakalı derin kuşkular duymamamıza neden olacak ölçüde sıkıntılı.
AHMET RIFAT ŞUNGAR (Oyuncu)
Orası, sinema ile ilgilenip, hayatı farklı bakış açıları ile anlatmak isteyen nice kişiye ilham oldu, cesaret oldu, destek oldu.
Mithat Alam Film Merkezi, hayal kuran bireylerin, sinemaseverlerin eyleme geçip, ortaya yaratıcı sonuçlar çıkarmaları için onlara bir yol açtı. Tüm renklerin orada üretmeye devam edeceğinden şüphem yok. Beklentim, sürecin merkezin ruhuna uygun şekilde ilerlemesi, adil kararlar verilerek uzun yıllardır üretmek, ürettirmek için yoğun çaba sarf eden merkezin huzurunun bozulmaması. Siyah beyaz değil tüm renkleri ile merkezin yoluna devam etmesi.
ZEYNEP DADAK (Yönetmen, Senarist)
Boğaziçi Üniversitesi’nde açılan bir sinema bölümü, Mithat Alam Film Merkezi’nin muadili değildir. Burası bağımsız bilgi üretimiyle, eğitime verdiği maddi manevi desteklerle, sektör ve üniversite bileşenlerini bir araya getiren bağımsız bir ortak alandır.
Bu özerk alanı korumak, yılların birikimi, hatırası ve emeğine sahip çıkmak bizler için her şeyden önemli. Mithat Alam Film Merkezi’nin vizyonunu yaşatmak, kişilerin ve politik menfaatlerinin çok ötesinde bir misyon. Bu özgür ve çoğulcu yapıyı müdahalelerden korumak ve kendi organik yapısıyla ayakta tutmak öğrencilere borcumuzdur.
TOLGA KARAÇELİK (Yönetmen, Senarist)
Mithat Alam Film Merkezi’ne yapılanlar içime sinmiyor. Akıl almıyor.
Böylesine güzel işleyen, Mithat Abi ile başlamış vefatı sonrasında da aynı ruh ve şevkle devam etmiş bu kurumun üzerimde etkisi çoktur.
Film yapmak isteyen Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ile biz film çekebilen şanslı azınlığın bir araya gelmesine nice etkinliklerle vesile olmuştur. Bu tip buluşmalar ve bunun gibi birçok etkinliğin gerçekleşmesini sağlayan yöneticileri ile ilgili rektörlüğün vermiş olduğu bu karardan en kısa sürede dönülmesi ben ve benim gibi birçok sinemacının ortak dileğidir.
ERCAN KESAL (Senarist, Yönetmen ve Oyuncu)
Sinemanın en hayırlı evlatlarından birinin armağan ettiği bir kuruma sahip çıkmak boynumuzun borcudur!
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Sinema Merkezi’nde, Mithat Bey’in konuğu olmuştum. Sohbet sonrası bana merkezin film arşivini gezdirdi. Zengin bir koleksiyonlarının olduğunu ve aradığım bir film varsa verebileceklerini söyledi. ”Paralı Askerler” dedim.” Yönetmenini bilmiyorum. 1970 yılında çekildi, Avanos’ta… Türkiye’de oynamadı bildiğim kadarıyla… Var mı?” Filmi buldu Mithat Bey. Akşam bilgisayarımda çocukluğumu, eski evimizi, ölmüş komşularımızı izledim, ağlayarak. Mithat Alam, bir film üzerinden geçmişimi hediye etmişti bana. Belki de sinema, sadece bu kadarcık bir şeydi.
YEKTA KOPAN (Yazar, Sunucu, Oyuncu)
Mithat Alam Film Merkezi’ni zedelemeye ya da yok etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
Mithat Alam Film Merkezi’nin sinemamıza katkılarını anlatmaya benim bilgim yetmez. Ama Türkiye’de son yirmi yıldır yolu sinemadan, filmcilikten ya da bu işin medyasından geçen biri varsa, bilin ki bu merkezin katkısını bir şekilde hissetmiştir. Mithat Alam Film Merkezi, özerk bir yapı olarak tasarlanmış. Gücünü de buradan alıyor. Kayyım rektörlüğü rahatsız eden de bu güç. Zeynep Ünal ve Elif Ergezen bu özerkliğin, özgürlüğün, öğrenci kontrollü gücün sürekliliğini sağlayan isimler. “Kampüse bile alınmayalar” denmesinin nedeni de bu. Mithat Alam Film Merkezi’nin özgürlüğünden duyulan korku.
TÜLİN ÖZEN (Oyuncu)
Mithat Alam Film Merkezi, o kadar eşsiz ve özgündür ki; bu yapılanın ne demek olduğunu ısrarla anlatmak gerek herhalde
Sadece Türkiye için değil, dünyayı düşündüğümüzde de kuruluşuyla, işleyişiyle benzeri olmayan bir yerdir… Böyle bir yere değil olumsuz bakmak ve işleyişine engel olmaya çalışmak, yanından geçerken (hangi mesleği yaparsanız yapın), bu topraklarda yaşayan, bu dünyanın kültür değerlerini seven biri olarak gurur duymamak, burayı canım Mithat Alam’dan kalan bir miras gibi görmemek imkansızdır.
DEVİN ÖZGÜR ÇINAR (Oyuncu)
“Mithat Alam Film Merkezi olmasaydı bugün bazı iyi filmler, bazı iyi sinemacılar olmayacaktı belki de.”
Şu an yapılan müdahaleler de ileride yetişecek parlak sinemacıların önünü kesmek anlamına geliyor. Sinema sektöründeki insanlara ilham ve cesaret veren, kaynak yaratan bu kurumun el üstünde tutulması, desteklenmesi gerekirken bugün yapılanları anlamak mümkün değil.
ENGİN GÜNAYDIN (Oyuncu)
“Mithat Alam Film Merkezi’ne yapılan müdahaleleri takip ediyorum ve çok üzgünüm.”
Biz sinemacılar için çok önemli bir merkezdir, bir okuldur Mithat Alam. Arkasında büyük bir emek ve özveri vardır. Sinemayı seven insanların nefes aldığı, iyi filmler yapmak isteyenler için yol gösterici bir yerdir. Baktığınızda, Türkiye’de böyle kaç tane yer var ki? Umarım bu yapılan yanlışlardan bir an önce dönülür ve Mithat Alam’a hak ettiği değer teslim edilir.
NUR SÜRER (Oyuncu)
“Başka bir ülkede olsa el üstünde tutulacak böyle bir merkezin istenmiyor olması çok gücüme gitti benim bir sinemacı olarak.”
Merkez’in beni en heyecanlandıran özelliğini söyleyeyim: Yaşamını sadece bağımsız film yapmaya adamış yönetmen adaylarına el uzattılar. Bir süreklilik de kazandı bu yıllar içerisinde. Çok önemli uluslararası film festivallerinde ödüller alacak yönetmenlerin film yapmasına öncü oldular. Biz sinemacılar için en önemli şey oranın çok temel bir film hafıza merkezi olması. Umarım bu yanlıştan, bu ahmakça düşünceden geri dönerler.
YEŞİM USTAOĞLU (Yönetmen, Senarist)
Geçmişimize, bugünümüze, mirasımıza, özerk kamusal alanlarımıza sahip çıkmak bu kadar zor olmamalı. Mithat Alam Film Merkezi de böyle bir yer.”
Bu toplumun hafızaya, geçmişe kıymet vermeyişi bugünümüzle de, yarınımızla da ilgili çok şey söylüyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde bir Sinema Bölümü açılsa dahi Mithat Alam Film Merkezi’nin tamamen bağımsız kalması gerekiyor. Merkez’in geleceği açısından bu çok önemli. Şunu da eklemek isterim: Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nde verilen mücadeleden ayrı tutamayız Mithat Alam Film Merkezi’nin durumunu.