Sinema Haberleri

KORKU İLE FANTASTİK SİNEMASI MERAKLILARI, HAYDİ FESTİVALE

17 Ekim 2019 Perşembe 19:09

İstanbul Modern Sinema, 17-27 Ekim 2019 tarihlerinde Korku & Fantastik Festivali başlığıyla korku ve fantastik türlerinde filmlerin yanı sıra farklı sanat dallarından çalışmaları da bir araya getiren festivalin ikincisini izleyiciyle buluşturuyor. Müge Turan’ın küratörlüğünde ile Can Koç koordinatörlüğünde gerçekleşecek programda korku meddahı performansından kült animasyonlara, bu yılın festival sineması örneklerinden canlı müzik eşliğindeki sessiz film gösterimlerine, korku ve fantastik sularında gezinen farklı disiplinler bir araya geliyor.

Festivalin öne çıkan filmleri arasında Denis Côté’nin bu yıl Berlinale yarışmasında prömiyerini yapan ve Türkiye’de ilk kez gösterilecek olan Hayalet Kasaba Antolojisi (Répertoire des Villes Disparues), yine bu yıl adından çok söz ettiren, Arjantinli yönetmen Mariano Llinás’ın çekimi on yıl süren, üç kıtada geçen ve altı bölümle 14 saat anlattığı epik ve radikal filmi Çiçek (La Flor) yer alıyor. Bunun yanı sıra bu yıl 20. yaşını kutlayan bilimkurgu klasiği Matrix (The Matrix) ve Georges Franju'nun 1960 yapımı Yüzü Olmayan Gözler (Les Yeux Sans Visage) de izleyiciyle buluşacak.

KORKU MEDDAHI İLE HİKȂYELER VE SÖYLEŞİ

24 Ekim Perşembe

19.00

Korku Hikâyeleri: Öykü ve romanlarıyla tanınan korku meddahı Mehmet Berk Yaltırık, araştırmaları esnasında karşılaştığı söylenceleri ve korkulu rivayetleri hikâyeleştirerek anlatıyor.

Söyleşi: Anadolu Korku Yazarları; Galip Dursun, Işın Beril Tetik, Demokan Atasoy, Serdar Kökçeoğlu ve Mehmet Berk Yaltırık, Anadolu’daki korku hikâyeleri kültürünün ve Türkiye’de korku sinemasının günümüzdeki dil arayışı üzerine söyleşiyor.

KOKO-DI KOKO-DA 2019

Danimarka, İsveç | DCP, Renkli, 89’ | İsveççe, Danca

Yönetmen: Johannes Nyholm

Oyuncular: Peter Belli, Leif Edlund, Ylva Gallon

Ailece çıktıkları tatilde zehirlenme sonucu kızlarını kaybeden bir çift, bir süre sonra pek de iyi gitmeyen ilişkilerini canlandırmak için ıssız bir ormanda kamp yapmaya giderler. Ancak iyileşmek için çıktıkları bu seyahat hiç bitmeyen bir kâbusa dönüşecektir. Eğlenceli ve güzel olması gereken her şey yerini korku ve endişeye bırakır. Ormanda karşılaştıkları şeytani karakterler, çiftin kendilerini sonu gelmeyen bir korku sarmalının içinde bulmasına sebep olacaktır. Derinlere gömdükleri acılarıyla yüzleşmedikçe de sarmaldan çıkmaları imkânsızdır. Bu yıl Sundance’te prömiyerini yapan film psikolojik korku sevenler için unutulmayacak bir yolculuk!

HAYALET KASABA ANTOLOJİSİ (RÉPERTOIRE DES VILLES DISPARUES), 2019

Kanada | DCP, Renkli, 97’ | Fransızca

Yönetmen: Denis Côté

Oyuncular: Robert Naylor, Josée Deschênes, Jean-Michel Anctil

Türkiye’de ilk kez gösterilecek film, Quebec’te yalnızca 215 kişinin yaşadığı hayali Irénée-les-Neiges kasabasında geçiyor. 21 yaşındaki Simon’un bir araba kazasında ölmesinden sonra kasabada meydana gelen garip olayları perdeye taşıyor. Genç adamın intiharı, beraberinde kasabada ortaya çıkan “öbür dünyadan gelen” davetsiz misafirleri de getiriyor. Korkudan ziyade gerilimi fazlaca hissettiren filmin çekiminde 16mm pelikülün verdiği grenli görüntü tercih edilmiş. Bu görüntüye eşlik eden ses tasarımı, yarattığı esrarengiz dünyaya derinlik katıyor. Öteki olmaktan ve ötekine duyulan korku, geçmişle yüzleşme, küçük kasabada unutularak yok olmak Denis Côté’nin yalnızca tek bir türün kalıplarına sığmayan filminde öne çıkıyor. 

ÇİÇEK (LA FLOR), 2018

Arjantin | DCP, Renkli, 808’ | İspanyolca, Fransızca, İngilizce

Yönetmen: Mariano Llinás

Oyuncular: Elisa Carricajo, Valeria Correa, Pilar Gamboa

10 yıl süren çekimlerinden sonra bu yıl dünyada izleyiciyle buluşan La Flor, eleştirmen Jordan Cronk’a göre “yerinde bir sorgulama”. Toplam süresi 14 saat olan, kendi içinde bölümlere ve türlere ayrılan La Flor, özünde çağdaş hikâye anlatım sanatının doğasına dair deneysel bir antoloji. Filmde yer verilen 6 hikâyede farklı karakterleri canlandıran dört kadın oyuncu yer alıyor. Bu dört kadın, La Flor boyunca birbirinden farklı tür ve tarzdaki başarılı oyunculuklarıyla öne çıkıyor: yönetmenin deyimiyle “Amerikalıların bir zamanlar gözü kapalı çektikleri” B-tipi bir film, esrarengiz olaylar da içeren bir müzikal, eski bir Fransız filminin yeniden yapımı, bir casus filmi ve 19. yüzyıl Güney Amerikası’nda geçen bir tutsak dramı. Gösterildiği festivallerde hayranlık, beğeni ve ödüller toplayan bu sıra dışı film, bir önceki filmi Sıradışı Hikâyeler’de de (Historias Extraordinarias) hikâye anlatımına deneysel ve maceraperest yaklaşımıyla dikkat çeken Mariano Llinás için de sinema dünyası için de özgünlüğün sınırlarını zorlayan bir başyapıt.

Not: Film, toplam süresi 808 dakika olduğundan, yönetmenin uygun gördüğü şekilde bölünerek 4 seans halinde gösterilecektir. Gösterim gün ve saatleri çizelgede yer almaktadır.

MATRIX (THE MATRIX), 1999

ABD | Blu-ray, Renkli, 136’ | İngilizce

Yönetmenler: Lana Wachowski, Lilly Wachowski

Oyuncular: Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Anne Moss

Vizyona girdiği yıl gerek bilim kurgu gerek de sinema dünyasında çığır açan Matrix, yalnızca yeni bir bilim kurgu filmi olmaktan çok öteye geçen, içerdiği felsefi ve sosyolojik katmanlarla da yenilikçi bir yapım olarak karşımıza çıkmıştı. Vizyona girişinden 20 yıl sonra ise sinema tarihinde bir klasik olarak yerini çoktan almış durumda. Gündüzleri bilgisayar programcılığı, geceleri ise “hacker”lık yapan Neo, hayatının monotonluğunu sorgulamaya başladığı sırada bir gece bilgisayarından bir mesaj alır. Kendisini görüşmeye çağıran Trinity ile buluşmaya karar verdikten sonra gerçeklik tanımı değişecektir. Matrix ilk bakışta kahramanların havada süzülerek dans edercesine dövüşleri, havada yavaşlayıp hızlanan mermiler ve siyah gözlüklü Ajan Smith’iyle dikkat çekse de, filmin başkahramanlarından Morpheus’un da dediği gibi “Matrix’in tam olarak ne olduğunu kimse anlatamaz, onu kendin görmek zorundasın.”

Not: 19 Ekim Cumartesi günü yapılacak gösterim öncesi 13.00’te editör ve blogger Deniz Tokgöz (@bugunnelerizledim) eşliğinde Matrix Trivia gerçekleşecek. Filmin sürpriz gelişmelerini ele vermeyen ve çoktan seçmeli olan Trivia sonunda sürpriz hediyeler kazananları bekliyor!

BEYAZ KISRAĞIN OĞLU (FEHÉRLÓFIA), 1981

Macaristan | DCP, Renkli, 81’ | Macarca

Yönetmen: Marcell Jankovics

Seslendirenler: György Cserhalmi, Vera Pap, Gyula Szabó

Yapımı 1981’de tamamlanan ve bu yıl restore edilerek yeniden izleyiciyle buluşan Beyaz Kısrağın Oğlu, hem görsel dili ve tasarımı hem de göz alıcı renkleri kullanım biçimiyle izlerken gözünüzü kırpmak istemeyeceğiniz kadar etkileyici bir animasyon. Macar grafik tasarımcı ve yönetmen Marcell Jankovics imzalı bu filmin esin kaynağı, İskitler, Hunlar, Avarlar gibi göçebe toplulukların folklorik hikâyeleri olmuş. Cehennemin kapısında bulunan dev bir meşe ağacının köklerinde yaşayan ejderhaları yok ederek evreni kurtarmayı hedefleyen beyaz kısrağın üç oğlunun öyküsünü, şekilden şekle giren renklerin akışkan dansıyla perdeye yansıtan filmin izleme keyfi, hikâyesinden de güçlü.

ÇEHRESİZ GÖZLER (LES YEUX SANS VISAGE), 1960

Fransa, İtalya | HDD, Siyah-Beyaz, 90’ | Fransızca

Yönetmen: Georges Franju

Oyuncular: Pierre Brasseur, Alida Valli, Juliette Mayniel

Paris Sinemateki’nin kurucularından George Franju’nun korku türündeki ilk ve tek filmi Çehresiz Gözler, Jean Redon’un romanından bir uyarlama. Film, yapımından sonraki yıllarda Almodóvar da dahil bir birçok yönetmenin birbirinden farklı türlerdeki filmlerine ilham kaynağı olmuş. Estetik cerrah Génessier, bir trafik kazasında yüzü ciddi hasar gören kızı Christiane’a, onu yeni bir yüze kavuşturacağına dair söz verir. Kazadan dolayı kendisini sorumlu hisseden doktor, kızına uygun bir yüz bulmak için sadık asistanıyla beraber genç kızları kaçırır ve onların yüzleriyle nakil denemeleri yapar. Ancak hiçbirinin dokusu kızınınkiyle uyuşmaz. Ancak takıntılı doktor kızları kaçırmaya, kaçırılan kızlarsa tek tek ölmeye devam edecektir. Şiirsel görselliğini keskin, korkutucu dokunuşlarla iç içe sunan film, bilinçaltınızda yer etmeye aday.

OPERADAKİ HAYALET (THE PHANTOM OF THE OPERA), 1925

ABD | DCP, Siyah-Beyaz & Renkli (2 şerit technicolor), 93’ | İngilizce

Yönetmen: Rupert Julian

Oyuncular: Lon Chaney, Mary Philbin, Norman Kerry, Arthur Carewe

Gaston Leroux’nun 1910’da yayımlanan romanı Operadaki Hayalet, 15 yıl sonra sinemaya ilk defa Rupert Julian tarafından Lon Chaney’nin de unutulmaz performansıyla uyarlandı. Hikâye, günümüze gelene kadar birçok kez sinema filmi, televizyon filmi, mini dizi ve müzikale uyarlanmış bir korku klasiği. Bir yeraltı mezarlığının üzerine inşa edilmiş Paris Opera Binası'nı yüzü tanınmayacak durumdaki bir hayalet ele geçirmiştir. Operanın mahzenlerinde yaşayan bu hayalet, daha başarılı bir soprano olması için Christine'e besteler yapar, dersler verir. Aşka dönüşen bu tutku, Christine’in başka bir adama aşık olmasıyla felakete dönüşür. Yapıldığı zamana göre görsel korku unsurlarını oldukça etkili kullanan filmin restore edilmiş bu versiyonu Türkiye’de ilk defa izleyici ile buluşuyor.

 *Eda Er’in canlı müzik performansı eşliğinde gösterilecektir.

ÖLÜME YOLCULUK (JOURNEY TO DEATH),  1995

Türkiye | Dijital, Renkli, 65’ |Türkçe

Yönetmen: Sabri Kaliç

Oyuncular: Billur Kalkavan, Yalçın Dümer, Sabri Kaliç

Gece yolculuğu yapan evli bir çiftin sıkılmamak için yanlarına aldıkları otostopçunun psikopat çıkması üzerine kâbusa dönen yolculuğu anlatan gerilim dolu bir yol filmi. Zengin bir ailenin kızı olan İlkay, evlilikleri vesilesiyle babasının marketler zincirinin başına geçen eşi Cengiz'i hor görür. Cengiz ise içten içe eşine kin besler. Birbirlerinden sıkılan çifti, arabalarına aldıkları otostopçu genç eğlendirmeye başlar. Fakat eğlence ilerleyen dakikalarda korkuya dönüşecektir. Deneysel sinema türünün Türkiye'deki teorisyeni Sabri Kaliç'in senaryosu güçlü ama düşük bütçeli bu ilk filminde, ünlü oyunculara rastlamak mümkün. Oyunculuğu ve duruşuyla film noir aktrislerini aratmayan Billur Kalkavan, dönemin yakışıklılarından Yalçın Dümer ve 2012 senesinde yitirdiğimiz Sabri Kaliç başrollerde. 



Diğer Haberler