EMA
Film, evlat edindikleri 12 yaşındaki oğullarının sebep olduğu bir trajedi yüzünden evlilikleri dağılan bir çiftin sarsıcı hikâyesini anlatıyor. Dans kariyeri istediği gibi gitmeyen Ema, bu olayın etkisiyle başa çıkabilmek için yeniden dansa sarılır.
YÖNETMEN:
Pablo Larrain
OYUNCULAR:
Mariana Di Girolamo
Gael García Bernal
Santiago Cabrera
Mariana Di Girolamo
SENARYO:
GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ:
Sergio Armstrong |
MÜZİK:
Nicolas Jaar
YAPIM:
2019, Şili
DAĞITIM:
Başka Sinema
SÜRE:
102 dakika
ELEŞTİRMEN YILDIZLARI:
MEHMET AÇAR (Habertürk)… 2,5
CUMHUR CANBAZOĞLU (sinemamuzik.com)… 3
MURAT ERŞAHİN (sinemamuzik.com)… 2,5
ALİ ULVİ UYANIK (Milliyet Sanat)… 3
UĞUR VARDAN (Hürriyet)… 2,5
ELEŞTİRMEN GÖRÜŞÜ:
EMA
ATİLLA DORSAY (t24.com.tr): '... Film aslında izlenmesi kolay filmlerden değil. Hikâyesi klasik bir sinemayla değil, en kapalı biçimde anlatılıyor. Örneğin belki öykünün yüreğini oluşturan Polo'yu birazcık görüp tanımak için neredeyse filmin sonunu beklemeniz gerekiyor!
Ama eğer sabırlı olur ve hikâyeyi dansların, müziğin ve simgelerin arasından okumayı becerirseniz... Ne zevk! Hele kadınlar için... Çünkü böylesine bağımsız, güçlü, inatçı ve cesur bir kadın portresi uzun zamandır perdeye gelmemişti. Belki yine Larrain'in Jackie'de ustalıkla çizdiği Jackie Kennedy portresinden beri!.. Valpraiso kentinin kendine özgü sokaklarında (ki biraz bizim kentleri anımsatıyor) çekilmiş olan bu filmde, Larrain'in gözde oyuncusu Gael Garcia Bernal, artık daha olgunlaşmış olarak Gaston karakterine büyük canlılık getiriyor. Asıl yükü taşıyan genç oyuncu Mariana di Girolamo ise Ema'ya büyük inandırıcılık katıyor. Tüm aykırı, özel ve aşırı gözüken tavır ve eylemlerine karşın...
KEREM AKÇA: '... Sanki Adrian Lyne’in “Flashdance”i ile Kenneth Lonergan’ın “Yaşamın Kıyısında”sını (“Manchester by the Sea”, 2016) Şili doğasında birleştiren bir yapıt için ant içiliyor. Bunun için de ana karakterin ruh haline giriş fazlasıyla karamsar planlanıyor. Klasik Hollywood’un da, klasik Larrain’in de uzağında bir algılama şekli izliyoruz. Yönetmenin cinsellik açısından en iddialı, izlek açısından en zor filmi bu sayede beliriyor aslında. ‘Dans filmi-yas filmi’ arasından çıkan işlevsiz aile bulamacasına ‘iddialı grup seks sahneleri’yle çözüm arayan bir film her şeyden önce planlanan. Feminist cinsel kimlik arayışı, Gael Garcia Bernal’dan yavaş yavaş kopan ana karakterin feminist başkaldırışını ortaya koyuyor. Bu durum da ister istemez egzotik arka planla tesir eder hale geliyor. “Ema”, yönetmenin bildik görüntü yönetmeni Sergio Armstrong özelinde en sıradan çalışması olabilir. Ama içine girdiği parti kültüründen çıkardığı iddialı seks sahneleriyle bile, cinsel kimlik mevzusuna dalmakta çok sinsi ve yetkin bir film aynı zamanda. Yatak kimyası Larrain’in olgunluğunu taşıyacak bir kıvraklıkla sunuluyor. Özünde bir ‘yas hikayesi’ olan işlevsiz aile mevzusu ise bu sayede alevlenme, tokatlama ve sorgulamaya açılma şansı buluyor. Bu durum da ana karakterin kendi kendini yok etmekten ziyade, hırpalayıp kutsal kurumun karşısına çıkarmasını duyuruyor...'