´OFLU HOCA´YI ARAMAK´A YAZIK OLUYOR !
Son dönemde vıcık vıcık komedilere teslim olmuş yerli piyasada zeki ve farklı bir çalışma olarak öne çıkan O.H.A.: Oflu Hoca´yı Aramak, vizyondaki 10. gününde sadece 3 bin 843 biletli kişi tarafından izlendi. 22 Mayıs 2015´te 59 salonda gösterime çıkan filmin ikinci hafta salon sayısı 15´e indi. Levent Soyarslan´ın yönettiği film için eleştirmenler şunları söylemişti:
MURAT ERŞAHİN (sinemamuzik.com): ´... Memleketin çok eleştirilen ´sözde´ kentsel dönüşüm, yükselen inşaat sektörü, HES´ler, doğa katliamları gibi meselelerine, eleştirel bir bakış getiren yapım, yerli sinema adına son dönemde pek çok örneklerini izlediğimiz inli, cinli korku filmlerine, ajite gözyaşlı, kağıt mendil tüketimli, zorlama romantik komedilere inat, politik, eleştirel ve absürd bir mizah yapmaya soyunmuş. Başarılı da olmuş üstelik. Bir takım zorlama ve pek ince olmayan sahne-gelişmenin dışında, içten güldüren, daha fazla örneğini izlemek isteyeceğiniz, karakterli ve iyi çekilmiş bir yerli film, madde ile mananın belki de hiç sona ermeyecek savaşına mizahla yaklaşan zeki ve yürekli proje.
BURAK GÖRAL (SÖZCÜ): ´... "Oflu Hoca´yı Aramak", kapitalizm karşıtı duruşuyla vurucu, ince mizahıyla son derece etkili ve çok eğlenceli bir film. Eğlencenin zirvesini ise HES´i protesto eden gençlerle devlet yetkililerinin karşılıklı oturdukları sahne oluşturuyor. Sadece bir iki yerinde biraz daha ekonomik olsa (mesela silah kullanan köylülerin lansmanı) ve son perdedeki ayılı kısımda, film boyunca korunan ince espri düzeyi kaba komediye doğru kaymasa daha iyi olacakmış. Şimdiye dek yapılmış en muhalif komedi filmlerimizden biri olan "Oflu Hoca´yı Aramak"ı farklı bir komedi filmi izlemek isteyenlere tavsiye ederim...´
UĞUR VARDAN (HÜRRİYET): ´... OHA: Oflu Hoca´yı Aramak´, son derece zekice yazılıp çekilmiş ve etkisini derinde hissettiren bir politik taşlama. Film, çeşitli bölümlerinde zirve yapıyor ve özellikle durum komedileri çok çarpıcı. Genel bir çerçevede kendilerini savunmak için oluşturulmuş gizli örgüt tadındaki silahlı mücadele birliği sekansı ve insanların Oflu Hoca hakkındaki yorumları kısmı gayet iyiydi. Ama ben en çok yöredeki kamu görevlilerinin (özellikle de komutanın) çevreci harekete mensup gençlerle mantarlı kek yiyip bilinç akışını yitirdikleri bölümleri beğendim -hem içerik hem de grafik olarak-. Lakin Baltaoğlu´nun sevgilisinin ayı tarafından kaçırılmasının akabinde yaşadığı inanç dönüşünü çok da zarif bulmadım. Üstelik bu kısım, filmin yukarılarda seyreden parlaklığına ve zekâsına göre standart altı olmuş. Sonuç itibariyle ´OHA´yı yazıp yöneten Levent Soyarslan, genel olarak alkışa değer bir projeye imza atmış. Ali Baltaoğlu kuşkusuz bir Ali Ağaoğlu göndermesi. Bu tiplemeyle yaşadığımız dönemin siyasi ve sosyal panoraması son derece başarılı bir şekilde çizilmiş. ..´
KEREM AKÇA (haberturk.com): ´... Kayıp bir efsaneyi aramak üzerine planlanan çakma senaryosuyla en baştan ilgi odağı olan bir sahte belgesel. "Oflu Hoca´yı Aramak", "Borat" ile "Blair Cadısı"nı birleştiren yapısıyla, halkını boş inançlara yönlendiren kurnaz günümüz hükümetini topa tutuyor. Titiz bir Karadeniz komedisi olmayı becererek, hem siyasi, hem de mizahi açıdan bu topraklar için zeki bir işe dönüşüyor.´