1951’de İstanbul’da doğdu. 1965’te Darbeler Orkestrası’yla amatör olarak başladı. Birçok toplulukta vokal yapıp gitar çaldıktan sonra adını Damlalar Orkestrası’nda duyurdu. Damlalar bünyesinde beş yıl boyunca gitar ile vibrafonu üstlendi; İstanbul ve İzmir’in ünlü gece kulüplerinde, otellerinde, radyoda programa çıktı; yıldızların arkasında sahne aldı.
7 Ekim 1974’te Bursa’da doğdu. 11 yaşındayken yatılı okumak üzere İstanbul Erkek Lisesi’ne girdi. Beş yıl gitar ile klavye dersleri aldı ve okulda birçok grup kurdu; blues çaldı. Bertuğ Cemil (soyadı Sağınç) besteler yazmaya başladı. 1992’de Bodrum’da sokak müzisyenliği yaptı. Sonra da barlarda çalıştı.
1921'de Çorum’da doğdu. 1941'de Ankara Devlet Opera ve Balesi sınavlarını kazandıktan sonra konservatuvar için Ankara'ya gitti. Şan bölümünde eğitim gören Önen, 1942'de Ses Tiyatrosu'nda Ekrem Reşit Rey'in Hava Civa operetiyle sahnelere adım attı. Akordeon, piyano ve kemanı öğrendi. Orhan Sezener Orkestrası’nda vokali ve kemanı üstlendi. İlham Gencer ile Şişli Halkevi'nde 17 yıl piyano çaldı.
1961’de Ankara’da dünyaya geldi. 70’lerin başında rock müziğe ilgi duydu ve 1974’te gitar dersleri almaya başladı. İstanbul Moran Lisesi’nde okurken ikinci gitarist olarak White Cheese grubuna girdi. Sonra bas gitara geçti. Punk çalmaya başladılar. White Cheese’den ayrılıp 27 Kasım 1980’de Halil Bal (gitar) ve Selami Sevinç’le Egzotik Band’i kurdu.
1956’da Bulgaristan’da doğdu ve orada gitar çalmayı öğrendi. 1977’de Türkiye’ye geldi ve Elmas Şato’yu kuran ekibin arasında yer aldı. Düğünlerde çaldılar. 1979’da bir süre Ersen-Dadaşlar’da yer aldı. 1980’de Exorcist Child grubunu kurdu. 1981’de Egzotik Band’e ikinci gitarist olarak katıldı. Döneminin önemli yerli rock grupları arasında gösterilen ekibin Mayıs 1983’de RA, Devil, Latin 2 ile verdiği ortak konser boyunca seyircilerin ‘Diskolara Ölüm’ sloganını atması müzik tarihine geçti.
1990’da profesyonel müziğe geçiş yaptı. Ekim 1993’de Sarp Keskiner önderliğinde İzmir’de tohumları atılan ve İstanbul’da büyüyen İstanbul Blues Kumpanyası, geleneksel blues funk, zydeco, cajun, gospel gibi siyah müziğin değişik türlerini Ortadoğu ile Anadolu folk soundlarıyla birleştirerek Mart 1997’de Kökler albümünü müzikseverlere sunuyordu.
1977’de Murat Töz’ün yerine Dervişan grubuna katıldı. Cem Karaca’nın ‘Toplum İçin Sanat’ yolunda en önemli yapıtlarını verdiği günlerde, Dervişan grubunun son plağı 1 Mayıs/Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini 45’liğinin kayıtlarında yer alan Barutçu, devamında ‘1 Mayıs’a açılan soruşturma nedeniyle bir yıl Almanya’da yaşamak zorunda kaldı.
Milliyet Gazetesi’nin gençlere hafif müziği sevdirmek, beste yazmaya teşvik etmek ve derece alanların plaklarını basarak onları tanıtmak amacıyla 1967’de düzenlemeye başladığı Milliyet Liseler Arası Hafif Müzik Yarışması’nın sıra dışı topluklarından biri de Kadıköy Ticaret Lisesi’ydi. 1969’da okulu yarışmada temsil eden Nezih Cihanoğlu (gitar), Nur Moray (davul), Ohannes Kemer’li (gitar) kadro, icra ve beste dallarında birinci olmuş, şartname gereği basılan 45’likte Cihanoğlu’nun iki bestesi L.S. and D. ile Sexy Girl yer almıştı.
14 Temmuz 1958’de İstanbul'da doğdu. 1965'de Fırat Kızıltuğ’dan akordeon ve melodika, 1967'de İstanbul Belediye Konservatuarı’nda İhsan Balkır’dan solfej dersleri almaya başladı. 1969'da İstanbul Belediye Konservatuarı yatılı kısmına girdi. 1978’de trompet dalını pekiyi dereceyle bitirdi. Yine 1978’de Cahit Kukul (gitar, vokal), Aydın Buyar Şencan (bas gitar), Sedat Avcı (davul), Özkan Turgay (synthesizer, piyano, hammond org) aralarına Şükrü Yüksel’i de (vokal, gitar, syntheiser) alarak Hardal grubunu kurdu.
1918’de İstanbul’da doğdu. Fransız Lisesi’nde okurken özel derslerle piyano çalmayı öğrendi. Yeteneği ve Batı müziğine hakimiyetiyle kısa sürede dikkat çekti. 1951’de Faruk Akel, Zekai Apaydın gibi isimlerin de çaldığı Türkiye’nin ilk radyo orkestrasını kurdu. Orkestra, 1967’ye dek lokallerde de programlar yaptı ve yerli hafif müziğe yön verecek birçok ismin ortaya çıkmasını sağladı.
1960’ların başında Dişçilik Fakültesi’nde öğrenim görürken gece kulüplerinde piyano çalmış, ardından Siluetler grubuna girmişti. 1966’daki Altın Mikrofon Yarışması’na Siluetler grubu Mesut Aytunca, Erol Bilem (bas gitar), Rasim Ulusman (ritm gitar, vokal), Metin Alatlı (org), Mehmet Dirisu (ritm gitar), Aydın Daruga’dan (davul) oluşan ekiple katılmış ve hoş swinge dönüşmüş halay ‘Lorke Lorke’yle birinciliği kazanmıştı. Bu şarkı, B yüzü’ne ‘Dede Efendi 66’ koyularak 45’lik halinde yayınlanmıştı. Lorke Lorke’nin düzenlemesi Alatlı’ya aitti.
İzmir Tire doğdu. İlk ve ortaokul yıllarında körler okulunda okurken müziğe merak sardı ve akordeonu seçti. 1983’te Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde eğitim alırken Balkan ve Batı Anadolu müziklerine eğildi, araştırmalara girişti. 1993’de eski ve yeni Yunanca şarkılardan oluşan ilk albümü Sevdalı Kıyılar/ Latremena Akrogalia’yı yayınladı. Nisan 2001’de Karanfilin Moruna-Anadolu Zeybekleri albümünü çıkardı.
1983’te Ankara’da doğdu. Gitar çalan babasından etkilenerek müziğe ilgi duydu. Lisede okul orkestrasına girdi. Devamında arkadaşlarıyla gruplar kurup 1997’den itibaren lokallerde cover parçalar çaldı. 2005’te Ekin Pesen (davul,vokal) ve Alaz Pesen'le (vokal, gitar) Dalga grubunu kurdu.
1943’te doğdu. 1963’de ‘Cahit Oben 4’te solo gitar çalan Oben’den başka Fikret Kızılok (ritm gitar), Erol Ulaştır (davul), Koray Oktay (bas gitar) vardı. Beat müzik yapan ve bunu halk müziğimize uyarlamayı hedefleyen, semt konserleri veren Cahit Oben 4, kendi parasıyla art arda iki 45’lik yayınladı. Birincisi Silifke’nin Yoğurdu/Hereke’ydi (beste: Fikret Kızılok), ikincisi ise Beatles ve Shadows parçalarının yorumlarından oluşan 36-24-36/I Wanna Be Your Man’di. Aynı kadro 1965’deki ilk Altın Mikrofon Yarışması’na katıldı ve Kızılok’un seslendirdiği Halimem parçasıyla dördüncü oldu.
1974’te İzmir'de doğdu. 2003'te İstanbul Bilgi Üniversitesi Caz Kompozisyon Bölümü'nden mezun oldu. 1999’da Çağlayan Yıldız Hollanda’ya gidince yerine Trio Mrio grubuna dahil oldu. 2003’e kadar Trio Mrio olarak çalan grup, Genco Arı’yı gruba dahil ederek Quartet Muartet ismini aldı. 2004’de Dokuz Parça albümünü yayınlayan grup funk, caz, drum’n bass karışımı, rahat dinlenebilen rafine bestelerle yoluna devam etti. Grubun 2007’de yayınladığı ikinci albüm ‘Dokuz Parça Daha’ sound çeşitliliğiyle beğenildi.
1984’te Whisky grubuna katıldı. Kamil Özaydın (bas gitar), Serdar Çokuslu (gitar, vokal), Filip Sümbülkaya’lı (davul, vokal) kadro, 1986’da Babaanne adlı, Türkçe sözlü dokuz parçalık rock albümünü piyasaya sürdü. Ardından Bulutsuzluk Özlemi’nde davul çalmaya başladı ve kadronun sağlam rock soundu ve hayata dair çarpıcı sözleri kabul görmüştü.
3 Aralık 1943’te İstanbul Paşabahçe’de doğdu. İlkokul sıralarında ayak pedallı orgu tek başına öğrendi. Haydarpaşa Lisesi’nde okurken gitara geçti; bağlamayı da söktü. Okulda müziğe meraklı öğrencilerle birlikte müzik yapıyorlardı. Liseden sonra Cahit Oben’in Sailors grubunda kısa süreliğine gitar çaldı. Devamında Tansu Karayazgan Enstrümental Dörtlüsü adıyla topluluğunu bir araya getirdi.
27 Temmuz 1975’te İstanbul’da doğdu. 12 yaşında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda klasik müzik ve piyano keman, fagot, kontrbas, gitar eğitimi almaya başladı. 16 yaşında ağabeyi Aykut Çeliköz’ün cover grubu Mr. No’ya katılan Serkan Çeliköz, grupla İstanbul'da lokallerde sahneye çıktı. Mehmet Şenol Şişli ile Selim Öztürk'ün kurduğu Kargo grubuna konservatuvar öğrencisiyken 1994’te katıldı. Bir dönem hem Mr. No hem de Kargo ile çaldı.
29 Temmuz 1975’te İstanbul’da doğdu. Çok küçük yaşta akordeon ve piyano dersleri aldı. 1987’de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı trompet ve piyano bölümlerine kabul edildi. 14 yaşında Erol Büyükburç ile Ersan Erdura’nın topluluklarında, çeşitli gruplar bünyesinde sahneye adım attı ve genç yaşta beste ve düzenlemeler yazmaya başladı.
23 Mayıs 1966’da İzmir’de doğdu.İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okurken müziğe amatörce gitar çalarak başladı. 1986-1988 arası İstanbul'da lokallerde solo ve ikili olarak müzik yaptı. Daha sonra basın sektörüne geçti dergilerde, gazetelerde çalıştı. Doksanlar’ın ortalarına doğru yeniden müziğe döndü.
Çoğunluğu yerli yapım olmak üzere yedi, sekizden aşağı pek düşmüyor haftanın yeni film sayısı. Her sezon olduğu gibi yerli filmlerde başı yine korku ve animasyon türleri çekiyor!.. Beşi yerli yapım olmak üzere toplam sekiz yeni filme ev sahipliği yapıyor Mart ayının son vizyon haftası! İstanbul dışında bulunduğumdan ötürü kimi filmler adına düzenlenen basın gösterimlerine katılamadığımdan, haftanın yeni filmlerine yapım notlarına değinerek yer vereceğim.
Çeyrek yüzyılı aşkın, başta pop olmak üzere müziğin tarihini tutan, radyo programları üreten, kitaplar, eleştiriler yazan, plaklar çalan Naim Dilmener bu uzun yürüyüşün Gazete Pazar ile Radikal adımlarında kaleme aldığı yazılarıyla, müzik serüvenimizden önemli ve değerli isimleri bizlerle paylaşıyor.
Yedi tepeli şehir için baharın müjdecilerinden biridir İstanbul Film Festivali. Bu yıl 44’üncü kez düzenlenecek bu kültür şenliği 11 Nisan’da başlayıp 22 Nisan’da sona erecek. Organizasyon dahilinde 139 uzun metraj ve 15 kısa film izleyiciyle buluşacak. Festivale ilişkin bir rehber olması amacıyla kaçırılmaması gereken 10 filmlik bir liste hazırladık. UĞUR VARDAN (HÜRRİYET/29/03/2025)
Gündemdekilere ve vitrindekilere aldırmadan upuzun sinema tarihinden cımbızla seçilen hoş filmler, insan kokan öyküler, gözden kaçanlar, ıskalananlar, pamuklara sarılması gereken mütevazı başyapıtlar ve diğerleri Hilal Çetinder’in kaleminden Film Makarası’nda…
Geçen hafta, Berlin Film Festivali (Berlinale) izlenimlerimize başlamıştık. Kaldığımız yerden devam edelim. Bu hafta bahsedeceğimiz filmler arasında, festivalden Altın Ayı ile dönen ve İstanbul Film Festivali’nde de gösterilecek olan Drømmer, Radu Jude’nin yeni filmi Kontinental ’25, tümüyle yapay zeka ile oluşturulmuş görseller ile yapılmış bir animasyon ve festivalden Teddy ödülü ile dönen, Lesbian Space Princess de var. Haftaya, Berlinale notlarımızın üçüncü bölümü ile devam edeceğiz.
TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Ayşen Birgör, gökteki yıldızlar misali ışıl ışıl şarkıları bugün 19.00'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek Yıldızlar Altında programında seslendiriyor.
Yeni fotoğrafı görmek, müzikseverlerin beğenisinin ne kadar değiştiğini öğrenmek için yerli rockta ‘bütün zamanların en iyileri’ni sinemamuzik.com okurlarına ve müzik eleştirmenlerine sorduk. İlginç liste çıktı ortaya:
Her biri meslekte en az 20 yılı devirmiş müzik yazarlarımızın saptadığı yerli grupların ‘şeref tablosu’nda Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi ile ‘orta yaş’a dayanmış akranlar mor ve ötesi ile Duman gözüküyor. Hemen enselerinde Kurtalan Ekspres ile Dervişan yer alıyor. Bir alt basamakta ise, az zamanda çok iş yapmış Hardal ve Mazhar Fuat Özkan bulunuyor. Aslında gözler Mazharlar’ı daha üstte arıyor da, ‘ticaret’in dozunu kaçırmak bazen böyle sonuçlara neden oluyor.
Sinemamuzik.com, bir çoğu Altın Portakal’da jürilik de yapmış sinema yazarlarına sordu: ‘Antalya Altın Portakallı en iyi film hangisi’?... Birinciler listesinde ‘kortej’e çıkan ve bütün zamanların Altın Portakal birincilerini değerlendiren 31 sinema yazarının katıldığı araştırmada, Zeki Ökten’in 1980 tarihli Sürü filmi 213 puan toplayarak birinciliği kazandı. Sürü’yü 204 puanla Muhsin Bey (Yavuz Turgul) ve 192 puanla Uzak (Nuri Bilge Ceylan) izledi.
Sinemamuzik.com sinema yazarlarına sordu: ‘İlk uzun filmini 21. yüzyılda çeken en iyi 10 yerli yönetmen kim?... 30 sinema yazarının katıldığı araştırmada bol ödüllü Emin Alper 195 puan toplayarak birinciliği kazandı. Alper’i 145 puanla Pelin Esmer ve 136 puanla Özcan Alper izledi. Emin Alper'i 27 sinema yazarı listesine alırken, Pelin Esmer’e 25, Özcan Alper’e 20 listede yer verildi. Bazı popüler isimler ön sıralarda yer alamadı.
İletişim yayınları etiketiyle satışa çıkan kitapta müzik yazarı, eleştirmen, programcı Murat Beşer, Türk müziğinin zarif sesi Nesrin Sipahi’nin yaşamı ve sanat serüvenini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitap, Yeşilköy’de başlayan çocukluğun, radyolardan plak kayıtlarına, turnelerden gazinolara uzanan başarı öyküsüne dönüşümü kadar Sipahi’nin bilinmeyen yönlerini de ortaya koyuyor. Nesrin Sipahi-Sahnelerin, Radyoların, Plakların Hanımefendisi aynı zamanda bir dönemin kültürel portresi.
Türkiye´nin büyük kentlerinde yayında olan radyo kanallarının geniş listesi
Genç yaşına karşın uzun yıllardır rap müzikle uğraşan ´sinemamuzik.com´ okuru Emre Onaran sitemiz için şarkı yazdı. Yapıtını arkadaşı Uygar´la (Ragyu) birlikte seslendiren Emre Onaran´ın (Sürgün) videosu içeride:
Ünlü grupların kuruluş öyküleri, müzik serüvenleri yakından takip edilse de isimlerinin nasıl doğduğu ve koyulduğu pek bilinmez. Meraklısı için ilginç bir liste hazırladık:
Hemen her öğretmenin, okul müdürünün maratona benzettiği hayatın henüz başında biri Lezzet. Başka bir deyişle; böğürtlenli, limonlu, çilekli, çikolatalı, vişneli, karamelli, karadutlu dondurmalardan henüz tatmadı, sadece vanilyalının tadını biliyor. Onunla tanışmak için sayfaları çevirmen yeterli. Çelişki Bilmez Lezzet’in Geçmiş Zaman Maceraları Uğur Vardan’ın çocukluk anılarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşuyor.
Popüler orkestralar ile grupların Türkiye serüvenini ‘Günlerin İçinden Canım’ / 100 Yıllık Türkiye Popüler Orkestralar ve Gruplar Tarihi (1923-2022) adlı internet sitesinde anlattım.
50. yaşını kutlayan albümlerin, yayınlandığı dönemde yarattıkları heyecan, uzunçaların kulaklardaki doygunluğu, yeni yeni piyasaya çıkan kasetlerin sunduğu kolaylık, bugünün dijital ortamında unutulmuş plakların önemi müzik camiasının en tatlı muhabbetlerden biri bu yıl. Doğum günü pastaları 50 mumla adeta yangın yerine dönmüş, eskimeyen, çoğu klasikleşen albümler arasında gezintiye ne dersiniz?