Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

BAŞKA YER! BAŞKA SİNEMA! BAŞKA FESTİVAL!

11 Ekim 2019 Cuma 16:38
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Ayvalık… Kuzey Ege’nin yüreği!

Tarihi dokusu, mimarisi, kendine has leziz mutfağı, dünyaca ünlü zeytinyağı, denizi, florası ve faunası ile birlikte sadece ülkenin değil, gezegenin en özel köşelerinden biri. Bu maddelere iki senedir sinema da eklendi! Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, ikinci yaşını kutladı 4-9 Ekim tarihleri arasında. Kariyo & Ababay Vakfı ana sponsorluğunda, bağımsız sinemanın aslan yürekli markası ‘Başka Sinema’nın adıyla düzenlenen Başka Sinema Ayvalık Film Festivali apayrı bir atmosfer kattı Ege’nin incisine!

Ayvalık’ın yerli halkı, esnafı, anlatılmaz şirin beldeye büyük şehirden kaçıp, yerleşmiş insanlar sinema konuştular neredeyse bir hafta boyunca! Sinemanın bir kente bu denli yakıştığı az görülmüştür… O tarihi sokaklar, o sonbahar güneşinin aydınlattığı kendine has mimariye sahip taş binalar, bin bir bitki, zeytin kokusu, insanlarla uyum içinde yaşayan sokak hayvanları, şirin merkeze ait hemen her şey, incelikli bir yapım tasarımını oluşturuyordu adeta. 

Sinematografik Ayvalık, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sene de güler yüzle ve sıcaklıkla karşıladı biz konuklarını. Sinema yazarı, yönetmen, yapımcı oyuncu, senarist, dağıtımcı, müzisyen, sektörün hemen her kolu Ayvalık sokaklarındaydık. Film seçkisi yine çok özenle düzenlenmişti bu sene. Genç yönetmen Levan Akin’in yüreklere heyecan salan cesaretli öyküsü ‘Ve Sonra Dans Ettik’, Roy Andersson ustanın insan ruhunu besleyen yeni başyapıtı ‘Sonsuzluk Üzerine’, Bong Joon-ho imzalı, yılın belki de en rahatsız ve en iyi filmi olan ‘Parazit’, Dardenne kardeşlerden neyi nasıl söylediğini gayet iyi bilen ‘Genç Ahmed’, hınzır ve yaman Fransız Quentin Dupieux saldırısı ‘Deri Ceket’, genç yaşa, kocaman yüreğe sahip Ece Ger’in yazıp yönettiği 1960’ların özgürlükçü, dayanışmacı ortamında, ucuz kitap basan bir yayınevi açmış, öncü ve radikal Traverse Tiyatrosu’nu kurmuş, Edinburgh’da Fringe’i başlatmış ‘mutlu anarşist’ Jim’in hikâyesi olan ‘Jim’le Tanışmak’, Asif Kapadia’nın efsane ismi ameliyat masasına yatırdığı ‘Diego Maradona’, Kuzey Makedonya’dan çıkagelen Tamara Kotevska ve Ljubo Stefanov’un birlikte yönettikleri, insan-doğa ilişkisi üzerine kafa yorduran sımsıcak ‘Bal Ülkesi’, işçi sınıfının gür sesi, baba sinemacı Ken Loach’ın yürek söken yeni filmi ‘Üzgünüz, Size Ulaşamadık’ ile Cannes’den ‘en iyi senaryo’ ödülü ile dönmüş Céline Sciamma imzası taşıyan zarif anlatısı ‘Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi’, şahsım ve diğer birçok isim adına, bünyeye heyecan veren filmleri oldular zengin seçkinin.

Festivalin ilkini geçtiğimiz yıl Nuri Bilge Ceylan’a sunduğu KAV Yılın Yönetmeni Ödülü, Emin Alper’in oldu bu defa! Farklı disiplinlere ev sahipliği yapmayı ihmal etmeyeceğini beyan eden festival, Antonio Cosentino’nun ‘Ellerin Havada Keşke Hep Öyle Kalsa’ sergisiyle de buluşturdu Ayvalık’ı. Sonra festivale renk katan paneller… ‘İklim Krizi Ortak Geleceğimizi Nasıl Etkileyecek?’, sinema üretimi üzerine kafa yorduran ‘Nasıl Yapıyorlar?’ ve ‘ Nasıl Seyrediyorlar?’, müzik ve günlük dinamikler üzerine ‘60’ların Düşleri Buhar Mı Oldu?’, uzun yıllar sight & sound dergisinin editörlüğünü üstlenmiş usta sinema yazarı Nick James’in konuştuğu ‘Filmleri Yeniden Yazmak’ keyifli sohbetler olarak kazındı zihne. Ayvalık’ın güzelim köşelerinde; Eski Köylü Pazar Meydanı, Cunda Pazar Meydanı, Yeni Mahalle Düğün Alanı, Armutçuk Düğün Alanı ve Eski Kız Meslek Lisesi Bahçesi’nde düzenlenen ‘Açıkhavada Sinema’, izleyicinin en çok sevdiği etkinliklerden biriydi yine!

Sadece sokaklar, Ayvalık lezzetlerini tattığımız lokantalar, şipşirin kahveler, meydanlar değil, filmlere ev sahipliği yapan üç sıcak mekân, Ma’adra Binası, bir pasaja gizlenmiş bütün o eski şeyler gibi güzel ‘Vural Sineması’ ve hakiki bir ruha sahip ‘Sanat Fabrikası’, evimiz gibi oldu festival süresince. Zamanın bile akmadığı, düştüğü yerde, benzersiz Ayvalık’ta geçirilen sürenin sonuna gelindiğinde, bir sevgiliyi terk etmenin iç sıkıntısı ile ayrıldık beldeden. Yüreğimiz kaldı geride… Teşekkürler emeği geçen herkese! Başta Azize Tan olmak üzere, Ersan, Marsel, Fatih, Merve, Cenan, Pınar, Eda, Cansu, İlke, Pınar, Refika, Çiğdem, Özge, Kemal, Betül ve Yücel… Ve adlarını bilmediğim arı gibi çalışkan, sinema sevdalısı festival gönüllüleri. Hepinize çok teşekkürler. 

Her yıl daha başka, ‘bambaşka’ olacak üçüncü yılda buluşmak üzere! MURAT ERŞAHİN




Diğer Yazılar