Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

25 AĞUSTOS 2023

24 Ağustos 2023 Perşembe 21:09
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

Normalin üstünde seyreden bunaltıcı Ağustos sıcakları ve İstanbul…
Basın gösterimlerine gidene dek, sucuk gibi terlemeniz, adeta denize düşmüş gibi ıslak kıyafetlerle salona girmeniz… Klimanın aşırı derecede soğuttuğu, buz gibi salonlarda oluşan ısı farkı sebebiyle sürekli hissedilen vücut kırıklığı, ağrılar, tutulmalar ve grip arasında gidip gelinen günler… Yaz sezonunda bu kadar çok filmi kim izliyor hissiyatı! Arada bir karşınıza çıkan ‘sıkı’ filmlere sığınmak ardından… Koşuşturma, dünya işleri, medarı maişet durumları, ev içi haller ve her daim sinemanın tedavi edici gücü!
Şaka maka yaz sezonunun son haftası! Sonrası Eylül! Sonbahar! Çocukluğumuzda gerçek yeni sezonun başladığı o şahane ay! Hüznün insana en çok yakıştığı zaman! Eski sinemalar da yok artık! Emek, Konak, Yeni Melek, Sine-Pop, As, Rüya, Elhamra, Alkazar,  Lale, Opera, Efes, Reks, Kent, Ocak, Atlantik, Suadiye, Sunar… ‘İki Film Birden’li en kahraman günler! Hafif rutubetli bir salon yalnızlığı zihinde… Coca-Cola’lı, Alaska, Frigo ve Koko’lu matineler. O kahraman yer göstericiler adına yemin edebilirim, saflığımızı korumaktı bütün amacımız hayatta! Bütün o eski sonra… Kırmızı bereli çilli kız da yok, kadife perdeli sinema salonları ve eski kahkahalar da… Yaş almanın damaktaki tuhaf ve ürkek tadı! Yürek buruk. Sarı yapraklar arasında akşamüstü yürüyüşleri, şiir, şarkı, yine sinema… Eric Rohmer hissiyatı bünyede!


SİNEMA TARİHİNDEN 5 KLASİK

Trafic / Trafik
(Yönetmen: Jacques Tati / 1971)

La Montaña Sagrada / Kutsal Dağ
(Yönetmen: Alejandro Jodorowsky / 1973)

Le fantôme de la liberté / Özgürlük Hayaleti
(Yönetmen: Luis Buñuel / 1974)

Sweet Movie
(Yönetmen: Dusan Makavejev / 1974)

Eraserhead 
(Yönetmen: David Lynch / 1977)

 

Vizyonda bu hafta (25 Ağustos 2023)

İkisi yerli yapım olmak üzere toplam sekiz yeni filme ev sahipliği yapıyor 25 Ağustos haftası!

Kapkara suç dramı ‘To Catch a Killer / Katili Yakalamak’, beyazperdenin de çok sevdiği Bram Stoker karakteri ‘Dracula’nın okyanuslarda geçen ürkütücü yolculuğunu anlatan ‘The Last Voyage of the Demeter / Drakula: Son Yolculuk’, ünlü konsol oyunundan perdeye taşınmış, gerçek bir hikâyeyi ele alan yarış arabalı ‘Gran Turismo’ ve Ukrayna filmi ‘Bachennya metelyka / Kelebek Görüşü’ haftanın notlarımız arasında yer alan yenileri.


KATİLİ YAKALAMAK
-İnsanlar yüzünden-

‘En İyi Yabancı Dilde Film’ dalında Oscar adayı olan 2014 yapımı ‘Relatos Salvajes / Asabiyim Ben’ filminin senarist ve yönetmeni Arjantinli sinemacı Damián Szifron imzalı aksiyonu yüksek suç dramı, gayet iyi yazılmış ve yönetilmiş bir yapım. Oyuncu kadrosundan, görüntü yönetmenliğine, kurgudan, ses tasarımına hemen her şey rafine! 
Maryland Eyaletinin en büyük şehri Baltimore’dayız. Yeni Yıl gecesini kana bulayan bir tetikçi yüzünden koca şehir dehşet içinde! FBI’ın kıdemli baş dedektifi, sorunlu ama gözüpek ve dikkatli yerel bir polis memuru ile birlikte katili bulmak için kolları sıvar. Başrolü üstlenen Shailene Woodley ve hemen her rolün adamı Avustralyalı usta aktör Ben Mendelsohn’a, Jovan Adepo ve çok yetenekli İngiliz karakter oyuncusu Ralph Ineson eşlik ediyorlar. David Fincher klasiği ‘Se7en / Yedi’ ve Jonathan Demme klasiği ‘The Silence of the Lambs / Kuzuların Sessizliği’ başta olmak üzere birçok ‘sıkı’ tür örneğine götürüyor film sizi… 1994 tarihli Stephen Hopkins filmi ‘Blown Away / Nefes Nefese’ ve 1974 tarihli Richard Lester imzalı ‘Juggernaut / Dehşet Gemisi’ esintileri de söz konusu. Shailene Woodley’in canlandırdığı ana karakter polis memuru Eleanor, ‘Kuzuların Sessizliği’nin genç FBI ajan adayı ‘Clarice Starling’ini ne kadar da hatırlatıyor… (Film boyunca dönüp durdu zihnimde birçok tür örneği! Yaşını başını almış bir sinema yazarı olduğunuzu düşündürüyor bu örnekler).
Senaryosu parıldıyor yapımın! Hemen her diyalog dolu. Karakterler hiç ‘boş’ bırakılmamış, üstünkörü geçilmemiş. Gerçekçi öykü, bütün süslerden arınmış. Alt metinler serpiştirilmiş etrafa. Hepsi birbirini besleyip, ana hikâyeye hizmet ediyorlar. Yönetmenlik tıkır tıkır. Kamera, öykünün üzerinde çalıştığı karanlık ve tekinsiz atmosferi, birebir yansıtıyor. Oyuncu kadrosu ise başarıda birbirleriyle yarışıyorlar. Ben Mendelsohn her zamanki gibi şahane! Shailene Woodley’in nüanslı biçimde canlandırdığı Eleanor, ‘problemli’, sıkıntılı, yalnız haliyle, insanlardan muzdarip, tekinsiz bir yerde çırpınıyor. Ralph Ineson, kısa ama akılda kalıcı performansıyla odakta! Film, ‘Misanthrope’ adıyla çekilmiş ilkin. Mizantropi sözlük anlamıyla ‘insanlardan nefret etmek, ürkmek veya sevmemek’ anlamına geliyor. Bu görüş ve düşüncelerin etkin olduğu kimselere ise mizantrop veya mizantropist deniyor. Filmin ana temasında mizantropi oldukça yoğun biçimde var!
Netameli, karanlık, hatta kapkara, umutsuz öyküsüyle, derin bir dramı içinde barındırıyor Schifron’un filmi. İflah olmaz insanlar, bozuk düzen, çürümüş sistem, etik, iyilik/kötülük ve her şeyin ötesinde sahiciliğin buz gibi yüzü! Sadece türün müdavimleri için değil, mesele sahibi dramların meraklıları için kaçırılmaz! (4 / 5)


DRAKULA: SON YOLCULUK
-Dehşet Kargosu-

Gizemli ahşap sandıklardan oluşan özel kargoyu Karpatya’dan Londra’ya taşımak üzere kiralanan Demeter adlı ticari geminin dehşet verici öyküsü! Zorlu okyanus yolculuğunda dokuz kişilik mürettebat, yalnız olmadıklarının farkına vardıklarında artık çok geçtir!
Bram Stoker’ın ünlü eseri ‘Dracula’nın ‘The Captain’s Log / Kaptanın Seyir Defteri’ adlı bölümünden uyarlanan korku öyküsünü Norveçli André Øvredal yönetiyor! Korku-gerilim türünün yaman ismini, ‘Trolljegeren / Troll Avı’ ve ‘The Autopsy of Jane Doe / Otopsi’adlı sıkı filmlerden anımsıyoruz. Stoker’ın eserinin bir bölümünü beyazperde için kaleme alan isimse Bragi F. Schut! Çoğu tek mekânda geçen öykü, bir yönetmenlik gösterisi her şeyden önce. Uzun süreli tek mekân kullanımı bir parça klostrofobi ve yeknesaklık yaratsa da, genel atmosfer bu durumu öteliyor. Görüntü yönetmenliğinden, ses tasarımına, ışıktan, orijinal müziğe ve sanat yönetimine dek, teknik işçilik birinci sınıf. 
Corey Hawkins, Liam Cunningham, Aisling Franciosi, David Dastalmalchian ve Woody Norman oyuncu kadrosunun öne çıkan isimleri. Lanetli gemide yer alan on kişi, kendilerini sinsice izleyen kötücül varlığı da katarsak, on bir karakter, ayrı ayrı işlenmiş senaryoda. Bilim, inanç, hurafe üçgeninde farklı bir varoluş ve anlam yolculuğu öte yandan yaman Norveçlinin filmi. Ürkerek izleyeceğiniz bazı netameli anları kalıcı biçimde canlı kılmak çok kolay iş değil. Bu başarılmış! Hollywood filmlerinde küçük çocukların da yetişkinlerle birlikte kurban olarak can vermeleri pek alışık olduğumuz bir şey değil. Avrupa kökenli öykü, bu tabuyu da itinayla deviriyor! 
F.W. Murnau’nun 1922 tarihli kült filmi ‘Nosferatu, eine Symphonie des Grauens / Nosferatu’, Werner Herzog’un Kont Drakula’ya hayat verdiği başarılı uyarlama ‘Nosferatu - Phantom der Nacht / Vampir Nosferatu’ ve Bram Stoker’ın romanına etkili Francis Ford Coppola dokunuşu olan ‘Bram Stoker’s Dracula’dan sonra korku-gerilimin ölümsüz figürüne saygı sunan rafine bir film duruyor perdede. Karanlık anlatı, finali itibariyle devam filmi için de sağlam bir zemin hazırlamış kendine. Drakula mitinin ve korku türünün hayranları kaçırmamalı. (3,5 / 5)  


GRAN TURISMO
-Yatak odasından yarış pistine!-

Konsol oyunu ve hız tutkunlarına ilham verecek, inanılması güç fakat gerçek bir öyküden uyarlanmış ‘Gran Turismo’! Gran Turismo adlı yarış simülasyonun rekortmen oyuncusu Jann Mardenborough’un olağanüstü oyun yeteneklerini kullanarak profesyonel bir araba yarışçısı olma hayallerini gerçekleştirmesine tanık oluyoruz! 
Gran Turismo veya kısaca GT, Polyphony Digital tarafından yayınlanan bir yarış simülasyonu video oyunu serisi. Yaratıcısı Kazunori Yamauchi. İlk olarak 1997 yılının 24 Aralık günü buluşmuş oyuncularla! PlayStation sistemleri için geliştirilen Gran Turismo oyunları, neredeyse tamamı gerçek dünya otomobillerinin lisanslı çoğaltmaları olan çok çeşitli araçların görünümünü ve performansını taklit etmeyi amaçlamakta. Serinin 1997’deki ilk çıkışından bu yana PlayStation, PlayStation 2, PlayStation 3, PlayStation 4 ve PlayStation Portable için dünya çapında 80 milyondan fazla satarak PlayStation markası altında en çok satan video oyunu serisi haline gelmiş. 
Yaşanmış, gerçeklerden perdeye uyarlanan yapımı, Neil Blomkamp imzalamış. Güney Afrikalı yaman yaratıcıyı ilk olarak ‘District 9 / Yasak Bölge 9’ ile keşfetmiştik! Filmin senaryosu ise Jason Hall ve Alex Tse tarafından kaleme alınmış. 2011’de 90.000 katılımcıyı yenerek GT Academy yarışmasının üçüncü ve en genç kazananı olup, profesyonel bir yarışçı haline gelen İngiliz yarış pilotu ‘Jann Mardenborough’u, canlandıran isimse Archie Madekwe! David Harbour, Orlando Bloom, Takehiro Hira, Josha Stradowski, Geri Horner, Maeve Courtier-Lilley ve Djimon Hounsou ise oyuncu kadrosunun öne çıkan diğer isimleri. 
Tek göz odaya sıkışmış, yarış simülasyonu oyunundan hakiki pistlere uzanan, neredeyse bir peri masalı izlediğimiz yapım! Başta kurgusu olmak üzere teknik yanıyla enfes, gerçek olsa da, formüllere dayanan tanıdık öyküsüyle ortalama bir film ‘Gran Turismo’! Yetenek, tutku, irade, inanç ve konsol oyunları başta olmak üzere motor sporlarına kendini adamış insanlar için bir mecburiyet neredeyse! (3 / 5)


KELEBEK GÖRÜŞÜ
-Her şeyin sıfırlandığı yerde-

Cannes’de ‘Altın Kamera’ya aday olan ve prestijli ‘Un Certain Regard / Belirli Bir Bakış’ bölümünde yarışan yoğun dram ‘Bachennya metelyka / Kelebek Görüşü’, ilk uzun metraj kurmacasını yazıp yöneten Maksym Nakonechnyi imzalı. Donbass’ta esir tutulan Ukraynalı hava keşif uzmanı Lilya, sonunda ailesinin yanına geri döner. Her şey değişmiştir ve yanında geri getirdiği şeyler, kâbuslardan, işkenceden ve korkudan daha fazlasıdır!
Doğu Ukrayna’nın Donbass bölgesinde, Rusya destekli Novorossiya Federal Devleti ile Ukrayna Silahlı Kuvvetleri arasında süren savaşın henüz ilk yıllarında geçiyor öykü. Yönetime karşı başkaldıran Rus yanlıları ve milis güçleri, bölgeyi silahlı çatışmalar ve katliamlarla bir cehenneme çevirmişlerdir adeta. Yaşam ile ölüm iç içedir ve hakikatin bir önemi kalmamıştır. Hemen her yeri sarmış nefret, gündelik hayatı iyice zorlaştırmaktadır küçük insan için. Yaşadıkları ve çektiği acı sebebiyle hayata devam etmekte ve özgürleşmekte zorlanan kadın karakterin hikâyesi, ilkin Cannes Film Festivali’nin ‘Belirli Bir Bakış / Un Certain Regard’ bölümünde ‘en iyi yönetmen’ seçilen Sergey Loznitsa’nın yazıp yönettiği ‘Donbass’ı akla getirse de, öykü aslında Jasmila Zbanic’in yazıp yönettiği 2006 tarihli ‘Grbavica / Esma’nın Sırrı’ ile kardeş. Berlin Film Festivali’nde ‘Altın Ayı’nın sahibi olan Bosna Hersek yapımı, 90’larda yaşanan savaşın ardından acılarını sarmaya çalışan çaresiz ve umutsuz insanları taşıyordu perdeye. Saraybosna’nın Grbavica semtinde, kocaman, güzel gözleriyle insanın ta içine bakan on iki aşındaki Sara ve onun fedakâr, çilekeş annesi Esma ile tanışıyorduk. Anne-kızın hayatındaki dile gelememiş gerçekler, savaşın insan ruhu üzerindeki tahribatı ve modern Avrupa’nın burnunun dibinde çok yakın bir zamanda yaşanmış vahşet ve insanlık suçları… ‘Ağla Sevgili Yurdum’ diyen film, yaşadığımız dünyanın kötücül yönünü gözler önüne sererken, anne-kız ilişkisi üzerinden sevgi ve umudun henüz yok olmadığının da altını çiziyordu. Mevzumuz olan filmden daha çok bahsettik ‘Grbavica’dan zira, ‘Kelebek Görüşü’ yeniden çekilmiş bir ‘Grbavica’! Konjonktür gereği, filmin tam yeri ve zamanı olsa da, içerdiği milliyetçi ve militarist söylem, Grbavica’nın hümanist yanıyla fazlasıyla mesafeli. 
Başrolde elinden geleni yapan ve adeta çırpınan Rita Burkovska haricinde akılda tutulası pek bir yanı yok ‘Kelebek Görüşü’nün! Trajik ve gerçek öyküsü, gerçekte yürek parçalayıcı olsa da, törpülenmiş hislerle çekilmiş katı yanı ağır basıyor. Sarsılacağınız ağır durumlara yaratılamamış duygu eksikliği yüzünden şöyle bir bakıp çıkıyorsunuz salondan adeta! (2 / 5)

Haftanın notlarımız arasında yer alamayan yenilerine bakacak olursak…
Çin yapımı aksiyonu yüksek maceranın ikinci halkası olan ‘Liu Lang di qui 2 / Gezegenler Savaşı’, Frant Gwo ve Erlendur Sveinsson ikilisi tarafından yönetilmiş. Yakın gelecekte, güneşin hızla yanmakta olduğunu ve bu süreçte ısının Dünya gezegenini yakında yok edeceğini öğrendikten sonra insanlar, gezegeni güneşin ateşli parlamalarının çok uzağına, yeni bir güneş sistemine itmek için devasa motorlar yaparlar. 
‘Space Pups / Uzay Köpekleri’, bilimkurgu katkılı bir avantür. Jason Murphy imzalı yapım, iki küçük çocuk ve ebeveynlerinin, uzay gemilerini tamir ederken yerel bir UFO avcısının pençelerinden kaçmak için arkadaş canlısı köpeklere dönüşen üç uzaylıya yardım etmelerini öykülüyor.
2006 yılında yaşanmış gerçek bir hikâyeden uyarlanan ‘Otoban Katilleri’, iki kişinin kiraladıkları arabayla yolculuk ederken ölüm saçmasını konu alıyor. Araba kiralayarak yola çıkan iki kişi, otoyol kenarındaki dükkânları ve benzin istasyonlarının tezgâhtar¬larını gasp ederek pompalı tüfekle öldürürler. Ağır uyuşturucu etkisi altında olan ikili, güney sınırından yurt dışına çıkma planları kurmaktadırlar. Tolga Kadıoğlu’nun yazıp yönettiği yerli suç öyküsünde başlıca rolleri, Korkut Çözer, Muhammet Mustafa Karademir, Barış Hacıhan, Cemalettin Çekmece, Serdar Çakmak, Alihan Demirbilek ve Tuncay Köncü üstleniyorlar. 
‘Efsunlu 3: Muska’, Uğur Kaplan’ın yönettiği bir korku-gerilim. Gazeteci olan Ebru, bir ruh sağlığı merkezinde akıbeti belli olmayan kayıp kadın hastabakıcıların haberlerini araştırmak için bir plan yapar ve ruh sağlığı merkezinde hastabakıcı olarak işe başlar. Eylül Ezgi Yılmaz, Serhat Üstündağ, Berke Mehmet Korkmaz, Elif Güçkıran, Müge Coşkun ve Güler Aşık, oyuncu kadrosunda yer alan isimler.

İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın!
İyi seyirler herkese!

 

TARİHTE BU HAFTA
Altı yıl öncesine, 2017 yılına gidiyor, tarihte bu haftayı anımsıyoruz!


Vizyonda bu hafta (25 Ağustos 2017)

Yeni vizyon, ikisi yerli yedi yeni filme ev sahipliği yapıyor. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini kesinlikle bırakmayın. İyi seyirler herkese!
Haftanın kuşkusuz en önemli filmi James Cameron’un kült serisi ‘Terminator’un 1991 tarihli ikinci filmi ‘Terminator 2: Judgment Day / Terminator 2: Mahşer Günü’. Efsane yapım, restore edilmiş üç boyutlu versiyonuyla yıllar sonra yeniden buluşuyor izleyiciyle. Saf aksiyonun, yaklaşık otuz yıl öncesinden bilimkurguya muhteşem biçimde yedirildiğini tekrar fark edeceksiniz. Filmi beyazperdede ilk kez izleyecekler için keyif ikiye katlanacak! 
Birbirinden farklı Hollywood örnekleriyle, art house yapımları aynı kalitede perdeye yansıtan usta isim Steven Soderbergh imzalı suç komedisi ‘Logan Lucky / Şanslı Logan’da; Adam Driver, Channing Tatum, Katie Holmes ve Daniel Craig gibi usta ve renkli isimler rol alıyor. ‘Sadakat Yolunda’ adıyla vizyona giren filmin orijinal ismiyle aynı adı taşıyan genç deniz piyadesi Megan Leavey’in biyografik öyküsünde başrolü, Kate Mara üstlenmiş. 
Popüler bir seri halini alan animasyonun yeni halkası ‘Despicable Me 3 / Çılgın Hırsız 3’, Makoto Shinkai’nin yazıp yönettiği; yetişkinlere seslenen fantastik ve duygusal Japon animasyonu ‘Kimi no na wa / Senin Adın’ ile birlikte iki yerli yapım; ‘Kayseri Aslanı’ ve ‘Şansımı Seveyim’ adlı komediler, haftanın notlarımız arasında yer alamayan yenileri. 

MURAT ERŞAHİN

 



Diğer Yazılar