24 MAYIS 2019
Biri yerli yapım olmak üzere, yeni vizyonun beraberinde getirdiği film sayısı altı. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! Herkese iyi seyirler.
SINIR
-İnsan mısın?-
‘Shelley’ adlı duygusal tonlara sahip korku filmiyle tanınan İran kökenli İsveçli sinemacı Ali Abbasi, aynı adlı ünlü filmin uyarlandığı, aynı adlı romanın; ‘Låt den rätte komma in / Gir Kanıma’nın yazarı İsveçli John Ajvide Lindqvist’in ‘Gräns’ adlı kısa öyküsünden uyarlamış ‘Gräns / Sınır’ı!
İsveç-Danimarka ortak yapımı İskandinav kara filmi, ‘farklı’ bir gümrük memurunun hakkında! Sınırda görevli, dış görünüşü farklı, yalnız ve tuhaf bir kadın olan gümrük memuru Tina; koklayarak fark eder, insanların üzerlerinde taşıdığı illegal maddeleri veya insanların suçla olan ilişkilerini. Bu Tanrı vergisi olarak gözüken ilginç hüneri yüzünden, dış görünüş itibariyle kendine benzeyen gizemli bir yabancıyı, Vore’yi takıntı haline getirir Tina. Nobran kalabalıkta ister istemez yakınlaşan bu iki insan, geçmişin dile gelmeyen sırlarını da açığa çıkarırlar. Tina, kendi varoluşunu ortaya çıkaran gizeme cevap bulur ve…
‘En iyi makyaj’ dalında Oscar adayı olan, Cannes’den ‘Belirli Bir Bakış’ bölümünde ‘en iyi film’ ödülü ile dönen ve toplamda on altı ödül kazanan karanlık ve fantastik dram, romantik tatlar ve an be an tırmanan bir gerilim içeriyor. Gerçeküstü oluşların, ayakları son derece yere basan sahicilikle buluştuğu öyküde, müthiş makyaj altında oynayan başrol oyuncusu Eva Melander döktürüyor! Eero Milonoff oyuncu kadrosunun bir diğer önemli ismi. Kara film geleneğini, politik ve sosyal oluşlara, aşk öykülerinin belki de en hakikisine, gerilimin ve erotik olanın sınırlarına doğru kaydıran cesur hikâye, alkışı hak ediyor. Uçan tekme girişiyor tutucu ve ayrımcı zihinlere yönetmen! Teknik kadronun kusursuza yakın uğraşında, görüntü yönetimi de dikkat çekici bir işe imza atmış. İnsan türüne inancını yitirmiş, ‘ötekini’ sarmalayan, her türlü ayrımcılığa karşı dik duran ruhuyla insancıl bir kara öykü duruyor perdede! İnsan türünün özüne ve öteki kavramına ait önemli ve kalıcı sözler de söylemeyi başaran ‘Sınır’, kuşku yok ki, sezonun önemli yapımları arasında. (4,5 / 5)
ALADDİN
-Dileklerini dikkatli dile!-
Öncelikle; son söylenecek sözle başlayalım; klasik masalın Guy Ritchie uyarlaması, oldukça sevimli ve yapım tasarımı epey şık! Herkesin çocukluğunun klasik masallarından ‘Aladdin’in Sihirli Lambası’, bir Disney filmi olarak; ele avuca sığmaz yaramaz ve stilize sinemacılardan Guy Ritchie yönetmenliğinde yansımış perdeye. Lamba cini rolünde Will Smith’i izliyoruz. Aladdin’i, Mısır doğumlu Kanadalı aktör Mena Massoud canlandırıyor. Prenses Jasmine rolünü ise Naomi Scott üstlenmiş. Marwan Kenzari, Navid Negahban, Numan Acar ve Nasim Pedrad, oyuncu kadrosunun diğer önemli isimleri. Başta Will Smith olmak üzere bütün oyuncular pırıl pırıl parlıyorlar. İyi kalpli, adaletli bir sokak hırsızı olan Aladdin, sihirli lambadan çıkan cinle birlikte, aşık olduğu Prenses’i elde edebilmek için planlar yapmaya başlar. Kahramanlarımız, kötü kalpli vezir Jafar’ın kötücül planlarından habersizdirler.
Marc Foster filmi ‘Finding Neverland / Düşler Ülkesi’ ile sanat yönetimi dalında Oscar adayı olan yapım tasarımcısı Gemma Jackson, büyük bir başarıyla destek vermiş Ritchie’ye. Jackson, öykünün geçtiği ‘Agrabah’ı yaratırken; Pers, Fas ve Türk kültürlerinden, Viktorya dönemi tablolarından ve İznik seramiklerinden faydalanmış. Filmin eli ayağı adeta Jackson’ın ışıltılı genel yapım tasarımı. Yapımın dijital yanını yaratan teknik ekip de çok çalışmış doğrusu. Film, ana hedef kitlesi olan küçük izleyicilere doğru mesajlar ve tespitler sunuyor İyilik-kötülük kavramları, güç zehirlenmesi, dostluk, sevgi, fedakarlık, vefa ve vicdan… Müzikal fantastik macera, türün hemen her yaştaki izleyicisi için cazip bir seyirlik. (3 / 5)
KARANLIK LANET
-Canavarlar ve insanlar-
Avusturya yapımı korku öğeleri taşıyan fantastik dramı yazan ve yöneten isim Justin P. Lange. Lange, ilk uzun metraj kurmacasında, gezegenin en korkunç suçlarından çocuk tacizi üzerinden; insanlaşan canavar ve aslen canavar olan insanları öykülüyor. Affedilmesi imkansız oluşların yarattığı canavarlar ve ölüler dünyası…
Küçük bir kasabanın dışında bulunan ‘şeytanın ini’ adı verilen, giren hiç kimsenin sağ çıkamadığı ormanlık bir bölge vardır. Bir canavar burada serbestçe dolaşmakta, dolaşmakta, avlanmakta ve ormana ayak basanları vahşice öldürmektedir. Yaşayan ölü Mina ile işkence görmüş Alex, karşılaşıp arkadaş olduklarında; hayatlarını yok eden karanlık kötülükle mücadele etme kararı alırlar!
Başroldeki Nadia Alexander’a, Toby Nichols ve Avusturyalı usta aktör Karl Markovics eşlik ediyorlar. Görüntü yönetiminden, makyaja, sanat yönetiminden, oyunculuğa dek iyi kotarılmış sarsıcı bir dram orijinal adıyla ‘The Dark’! İnsanlığı yok etmeye kararlı karanlık kötülükle, tekrar insan olma mücadelesi veren ve canavar farz edilen kurbanların hikayesi. Kanayan derin toplumsal yaraları, birçok farklı türü bir araya getirerek kurcalayan yapım; ajitasyondan uzak duruşu, ters köşe anları ve ele alınışıyla ilgiye değer! (3 / 5)
ŞEYTANIN KAPISI
-Klasik bir korku-
İrlanda’dan çıkagelen eski usul, klasik bir korku filmi! 1960 yılının güzünde, tecrübeli rahip Thomas Riley ve genç meslektaşı rahip John Thornton, Vatikan tarafından, İrlanda’ya, açıklanması imkansız tuhaf olayların meydana geldiği bir kilise evine gönderilirler. Rahibelerin görev aldığı, Katolik kilisesine bağlı kurum, düşmüş, suçlu, akli dengesi yerinde olmayan kimsesiz kadınların sığınma evidir. Bilim ve akıl yolundan ayrılmayı doğru bulmayan rahipler, gizemli ve açıklanması güç bir dehşetin ortasında bulurlar kendilerini!
Aislinn Clarke imzalı korku, neredeyse bir ‘The Exorcist / Şeytan’ rüzgarı estiriyor zihinde. Buluntu film mantığıyla çekilmiş film, efektlerden öte, kamera hareketleri ve ışık-gölgeyle yaratmış planlarını. Bu durum, sahicilik yaratıyor perdede. Kuzey İrlandalı usta aktör Lalor Roddy’nin başrolde olduğu korku öyküsünde, Ciaran Flynn ve Helena Bereen, öne çıkan diğer roller üstleniyorlar. Filmin, atmosferi birinci sınıf yaratan başarılı yönetmeni, oyunculari ve teknik ekibin hemen hepsinden önce anılması gereken ismi kuşkusuz görüntü yönetmeni Ryan Kernaghan! Kilise içinde, merdivenlerde, tek göz odalarda, zindanlarda geçen sahneler, akıldan çıkması zor bazı anlar içeriyor. Oturduğunuz koltuktan sıçratan film, türün meraklıları için! (3 / 5)
Kanada yapımı animasyon ‘Mission Kathmandu: The Adventures of Nelly & Simon / Acemi Kaşifler: Görevimiz Kocaayak’ ve senaryosunu Cem Gelinoğlu ile Giray Altınok’un kaleme aldıkları, Onur Bilgetay’ın yönettiği komedi ‘Aykut Enişte’, haftanın notlarımız arasında yer alamayan diğer yenileri. Tekrar iyi seyirler herkese! MURAT ERŞAHİN