Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

09 AĞUSTOS 2019

08 Ağustos 2019 Perşembe 23:13
Murat Erşahin Sinemadan Çıkmış İnsan

9 Ağustos haftasında vizyon görecek yeni filmlerin hiçbirini izleyemedim. Acımız büyüktü. Dostum ve değerli meslektaşım sevgili Cüneyt Cebenoyan’ı elim bir trafik kazası sonucu kaybettik. Cüneyt gitti… İçimiz yandı! Cüneyt hakkında bir şeyler yazmak… Çok zor yitip giden bir dostun, bir yakının ardından cümleler sarf etmek. Hatta imkânsız.

Çok şey yazılıp çizildi Cüneyt’in ardından; çok söz söylendi… Onun bu zamansız çekip gidişi, herkesin malumu, yaşadığı yığınla dayanılmaz acı ve zalim felek üzerine klasik şeyler söylemek istemiyorum. Onu daima o muzip gülümsemesiyle, yabancı bir ortama dahil olduğu ilk anda çevreyi tarayan ‘Hrundi V. Bakshi’ bakışlarıyla, hemen her konu üzerine söyleyecek sözü olan bir dostum olarak anımsamak istiyorum. Huysuz, umutsuz bir orta yaş vakası olarak, eski güzel zamanları akla düşüren fotoğraf karelerinde, sabahın köründe bir araya geldiğimiz basın gösterileri öncesi ve sonrasındaki ucu bucağı olmayan keyifli sohbetlerde, Fenerbahçe-Beşiktaş atışmalarımızda, festival ortamlarında; sinemada, fuayede, lokantada, plajda, bir şehri bir uçtan diğerine arşınlarken, ne bileyim ayaküstü birine, bir şeye, bir oluşa kıllandığımızda, hava alanlarında sıkılırken, yabancı küçük bir çocuğun başını okşarken…

Dobra adamdı Cüneyt. Fazlasıyla. Bütün yalanlardan arınmış sinir bozucu bir hali vardı hatta! Yaşadığı onca acı ve felaket, başka türlü bir bakış kazandırmıştı ona. Tartıştığımız, anlaşamadığımız şeylerin fazlalığı yanında, aynı noktadan baktığımız birçok şeyin bünyede yarattığı ‘anlamsız’ mutluluk sonra! Gezici festivalin Artvin ayağındaki tekne turunda nasıl gülmüştük. Sabahları, henüz karga dışkısıyla tanışmadan sinema salonunda birbiri ardına patlayan espriler, bazı sabahlar huysuz, aksi, lanet bir adam! Yaz, kış, dört mevsim, aile üyelerinden bile fazla şeyler paylaştığımız o bir avuç insandan biri…

Sadece sinema değil elbet; müzik ve edebiyat üzerine derin sohbetler… Hayatın kenar süsleri üzerine… AnaBritannica’nın editoryal kadrosunda da yer almıştı Cüneyt. Adına ilk orada rastladığımı anımsıyorum. Yıllar sonra tanıştığımızı… SİYAD’a beraber, aynı gün kabul edilmiştik. Cüneyt, Fırat, Şenay ve ben… Saçma sapan şeylere güldüğümüzü anımsıyorum sonra… Ciddi şeylere de!

 

FOTOĞRAF: Murat Erşahin

 

Bizim eleştirmen ekibiyle, sinema ve festival tayfasıyla, çok sevgili eşi, sıkı dostu, kader arkadaşı Ayşegül ve her daim gurur duyup, çok sevdiği biricik kızı Elif’le anacağız onu artık… Yemekten de çok iyi anlardı bu arada! Güzel, upuzun, zengin dost sofralarında yeni lezzetler tadıp, onun şerefine kadeh kaldıracağız. Mürekkep balıklı makarna tarifini vermeden çekip gitmek sana yakışmadı Cüneyt!

 

Gelelim bu haftaya… Yeni vizyonun toplam film sayısı yedi bu hafta! Koreli müzik grubu BTS’nin dünya turnesinde geçen belgesel müzik öyküsü ‘Bring The Soul: The Movie’ 7 Ağustos Çarşamba günü buluştu sinemaseverlerle.

Louis Garrel’in yazıp yönettiği ve Laetitia Casta ile birlikte başrolü üstlendiği ödüllü romantik komedi ‘L'homme fidele / Sadık Bir Adam’, Sean Brown ve Luke Gosling’in birlikte yazıp yönettikleri İngiltere yapımı korku örneği ‘Blood Myth / Kanlı Efsane’, Finlandiya-Almanya-Belçika ortak yapımı, Timo Vuorensolo imzası taşıyan aksiyonu yüksek avantür ‘Iron Sky: The Coming Race / Ayın Karanlık Yüzü: Hitler’in Çocukları’, ailenin neredeyse bütün üyelerine seslenen Avustralya-ABD ortak yapımı James Bobin’in yönettiği ‘Dora and the Lost City of Gold / Dora ve Kayıp Altın Şehri’ ile birlikte iki yerli yapım; Mustafa Kotan imzası taşıyan komedi ‘Konuşan Hayvanlar’ ve Alper Mestçi’nin yazıp yönettiği popüler korku serisinin altıncı halkası olan ‘Siccin 6’, haftanın vizyon gören yenileri. İçinizde yaşayan sinemadan çıkmış insanın elini sakın ha bırakmayın! İyi seyirler herkese. MURAT ERŞAHİN

 

 

 

 



Diğer Yazılar